31 Ocak 2018 Çarşamba

Dünyada en pahalı benzin Türkiye'de

Litre fiyatı ilk kez 6 TL’yi aşarak rekor kıran benzinin ardından, motorine de litre fiyatında 10 kuruş zam geldi. Benzinin 6 TL’yi aştığı Türkiye, gelir düzeyine göre dünyada benzinin en pahalı olduğu ülke

Litre fiyatı ilk kez 6 TL’yi aşarak rekor kıran benzinin ardından, motorine de zam geldi. Yarından itibaren geçerli olmak üzere motorinin litre fiyatı 10 kuruş zamlandı. Son zamlarla birlikte İstanbul’da 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 5.78 TL’ye, motorinin litre fiyatı ise 5.24 TL’ye yükseldi. Rafineri ve ikmal noktalarına uzaklığı nedeniyle akaryakıt fiyatlarının görece yüksek olduğu Hakkari’de ise benzinin litresi 6.02 TL, motorinin ise litresi 5.51 TL’ye ulaştı. 55 litrelik bir depo benzinin fiyatı İstanbul’da 317.9 TL’ye yükseldi. Hakkâri’de bu rakam 331.1 TL’ye ulaştı.

EN UCUZ VENEZÜELLA'DA

Türkiye, dünyada benzinin en pahalı olduğu ülkerden biri. Gelir seviyesine göre bakıldığında ise en pahalı olduğu ülke. Dünkü dolar kuruna göre benzinin litre fiyatı İstanbul’da 1.52, Hakkari’de 1.59 ABD Doları seviyelerinde. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan Venezüella, dünyada benzinin en ucuz olduğu ülke. Diğer petrol zengini ülkeler Suudi Arabistan, İran ve Türmenistan da ucuzlukta Venezüella’yı takip ediyor. GlobalPetrolPrices. com’un verilerine göre, dünyada benzinin en pahalı olduğu ülke 2.07 dolar ile İzlanda. İzlanda’yı, Norveç, Monaco ve Hong Kong takip ediyor. Ancak bu ülkeler dünyada kişi başına gelirin de en yüksek olduğu ülkeler.

YÜZDE 55'İ VERGİ

Kişi başına milli gelir İzlanda’da 60.000, Norveç’te 70.000, Hong Kong’da 45.000 dolar seviyelerinde. Türkiye’de ise bu rakam 10.000 dolar civarında. Bu nedenle, kişi başına düşen milli gelir göz önüne alındığında dünyanın en pahalı benzini Türkiye’de satılıyor.

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün verdiği rakamlara göre, Türkiye’de ortalama litre fiyatı 5.85 TL olan benzinin 0.89 TL’i KDV, 2.37 TL’si ÖTV. Yani 5.85 TL’lik benzinin 3.26 TL’si, oran olarak söylersek satış fiyatının yüzde 55.7’si vergilerden oluşuyor. Litresi ortalama 5.32 TL olan motorinde ise vergi payı 2.60 TL. Motorindeki vergi oranı ise yüzde 48.8 seviyesinde bulunuyor. Dünyada 2018’de yüksek ekonomik büyüme rakamları beklendiği ve petrol üretiminde kısıntılar sürdüğü için petrol fiyatlarının mevcut 70 dolar seviyesinin de üzerine çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu durum, yeni zamların da habercisi. 

(Cumhuriyet)

Alıntı:

Otomobillerde WhatsApp dönemi

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, iPhone’ların sürüş esnasında telefon kullanmanızı sağlayan CarPlay özelliğine destek verecek.


Otomobilinizde CarPlay uyumlu bir infotainment sistemi varsa, iPhone ile eşleştirebilirsiniz. Harita, mesaj, müzik ve eller serbest özelliklerini kullanabildiğiniz CarPlay, araç içinde telefon kullanmak için oldukça güvenli bir sistem. Fakat ne yazık ki CarPlay ile uyumlu uygulama sayısı çok az. Yavaş yaygınlaşan CarPlay, WhatsApp desteğini almaya başladı.

WhatsApp’ın en son güncellemesinde iPhone CarPlay desteği bulunuyor. iPhone’unuzu aracınızla eşleştirdikten sonra mesajlaşma, konuşma gibi işlemleri yapabilirsiniz. Önemli uyarı aracınızda CarPlay’le uyumlı bir sistem olması gerekiyor. CarPlay, 2014 yılında iOS 7.1 sürümüyle beraber kullanıma sunuldu. Apple’ın otomobil eğlence konusunda yaptığı bu ilk atılım çok yavaş gelişme gösteriyor.


Alıntı:
http://www.teknolojigundem.com/haber/otomobillerde-whatsapp-donemi/1273008

Araç tescil işlemlerine noter ayarı

Araçların satış, devir ve tescil işlemleri noterler tarafından yapılacak.

Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, MİT, Emniyet ve diplomatik olanların dışındaki araçların satış, devir ve her türlü tescil işlemleri artık noterler tarafından yapılacak.

Araçların satış, devir ve tescil hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik kapsamında Türkiye Noterler Birliği Araç Sicil ve Tescil Sistemi (ARTES) oluşturacak.

Noterler, araçların satış devir ve her türlü tescil işlemini yapacak, plaka verecek, tescile ilişkin geçici belgeleri düzenleyecek. Araçlara ilişkin teknik ve hukuki değişiklikleri ARTES'e işleyecek. Yönetmelik kapsamındaki tüm işlemler Türkiye Noterler Birliği Bilişim Sistemi üzerinden gerçekleştirilecek.

Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık araçlarından kendilerince belirlenenler ile Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, diplomatik araçların devir, tescil, plaka işlemleri ise Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak.

Yabancı gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurt içinden satın alınan veya yurt dışından getirilen araçların tescili, noterler tarafından yapılacak.

Suriyelilerin araçlarına geçici tescil
Yönetmeliğe göre, ülkelerindeki savaş dahil olağanüstü haller nedeniyle giriş yapan yabancı uyrukluların araçları için de geçici trafik belgesi ve özel belirlenen harf grubundan tescil plakası verilecek.

Gerçek kişilere ad ve soyadları, tüzel kişilere ise tescil edilmiş ticari unvanlarını içeren tescil plakaları verilebilecek.

Ticari şirketlerin ayni sermaye olarak taahhüt ettikleri araçlar için ARTES'e 'ayni sermaye' şerhi işlenecek.

Araç tesciline ilişkin yetki devir teslimi Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılacağı toplantı ile gerçekleşecek.

Alıntı:


Alman üreticiler incelemek için Tesla Model 3 aldı

Alman otomotiv üreticileri mühendislik çalışmalarında kullanmak için Tesla Model 3 satın aldı. Mercedes, Porsche, Audi veya BMW‘ye ait olduğu tahmin edilen Model 3 büyük dikkat çekti

Elon Musk‘ın CEO’su olduğu Tesla, geçtiğimiz yıl uygun fiyatlı ilk otomobilini tanıtmıştı. Model 3 adındaki araç, 30.000 dolar başlangıç fiyatıyla firmanın diğer otomobillerine göre çok daha ulaşılabilir bir modeldi. 

400.000’in üzerinde ön sipariş alan Model 3, dünya genelinde çok büyük ilgi görmüştü. Aracın üretiminde pek çok farklı problem yaşansa da Tesla, araçları sahiplerine teslim etmeye başladı.

Alman otomotiv üreticileri mühendislik çalışmaları için Tesla satın aldı

Alman otomotiv üreticileri Tesla’nın Model 3 ile birlikte sunduğu özelliklere ve kullandığı sistemlere yakından bakmak için bir adet Model 3 almış gibi görünüyor.

Daha önce de Audi ve Mercedes’in Model X satın aldıkları ve parçalarına ayırarak detaylıca incelediği ortaya çıkmıştı.

Uçakla Amerika’dan Almanya’ya taşındı

Söz konusu Model 3, Amerika’da ön sipariş verilerek satın alındı. Tesla’nın teslim ettiği araç, Alman kargo şirketi DHL tarafından Almanya’ya uçak kargo ile taşındı.

Model 3’ü uçaktaki detaylı görüntülerinin sızmasıyla birlikte de aracın sahibi hakkında bazı iddialar ortaya atıldı.

Mercedes, Porsche ve Audi’nin merkezine gidiyor

Aracın üzerindeki DHL etiketinden aracın Stuttgart’a gittiği net bir şekilde görülebiliyor. Mercedes-Benz ve Porsche’un merkezi olan Stuttgart, aynı zamanda Audi’nin de bir araştırma merkezine ev sahipliği yapıyor.

Daha önce de  incelediler

Geçtiğimiz yıllarda Alman otomotiv üreticilerinin diğer Tesla modellerini de satın alarak detaylıca incelediği ortaya çıkmıştı.

Hatta Audi’nin Model X’i daha Avrupa’da satışa çıkmadan Amerika versiyonunu getirdiği ortaya çıkmıştı.

Normal bir durum

Otomotiv üreticilerinin rakip araçları satın alarak incelemeleri ve parçalarına ayırmaları aslında çok olağan bir durum.

Hem otomotiv üreticileri hem de telefon üreticileri rakip modelleri belli bir süre test ediyor. Elde ettikleri deneyimler de yeni modellerin geliştirilmesine ışık tutuyor.

Yerli otomobile etkisi

Ortak girişim grubunun belirlenmesiyle birlikte yerli otomobil geliştirilmesi için zorlu bir döneme girildi. 2019 yılında aracın ilk prototipinin sergilenmesi bekleniyor. Tahminlere göre aracın geliştirilme aşamasında Tesla’nın otomobilleri de incelenecek.







(Shiftdelete.net)

Alıntı:



Dev otomobil ittifakından 2017'de 10.6 milyon satış

Renault, Nissan ve Mitsubishi Motors'un toplam satışları 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 6,5 artarak 10 milyon 608 bin 366 adede ulaştı

Renault'dan yapılan açıklamaya göre, SUV, hafif ticari araç ve elektrikli araçlara ilgideki artış, Mitsubishi Motors'un ittifaktaki ilk tam yılı olan 2017'de, satışlarda gerçekleşen yüzde 6,5'lik artışı destekleyen faktörler oldu.

İttifak üyeleri, geçen yıl 10 marka altında (Renault, Nissan, Mitsubishi Motors, Dacia, Renault Samsung Motors, Alpine, Lada, Infiniti, Venucia ve Datsun) yaklaşık 200 ülkede satış gerçekleştirdi.

Renault Grubu'nun satışları geçen yıl yüzde 8,5 artarak 3 milyon 761 bin 634 adede ulaştı. 2017, Renault'nun yanı sıra, Dacia için de rekor bir yıl oldu. Renault, geliştirdiği uluslararası faaliyetleri ve yenilenen ürün gamı ile, Drive the Future planıyla da bağlantılı olarak 2018 yılında da büyümeyi sürdürmeyi hedefliyor.

Nissan, 2017'de dünya çapında 5 milyon 816 bin 278 satış adedine ulaşarak satışlarını yüzde 4,6 artırdı ve altı yıllık stratejik planı "Nissan M.O.V.E. to 2022"nin detaylarını duyurdu. Nissan'ın satışları, ABD'de yüzde 1,9, Çin'de ise yüzde 12,2 arttı. Infiniti, geçen yıl 2017de gerçekleştirdiği 246 bin 492 satış adedi ile satışlarını önceki yıla göre yüzde 7 artırmış oldu.

Mitsubishi Motors, 2017'de gerçekleştirdiği 1 milyon 30 bin 454 satış adedi ile 2016'ya göre satışlarında yüzde 10'luk bir artış kaydetti. Mitsubishi Motors şirketinin Drive For Growth planı için, bir önceki yıla göre satışların yüzde 56 arttığı kilit pazar olan Çin, satış hacminin artmasında en önemli faktör oldu. 129 bin 160 adet satış rakamı ile Çin, yerli üretim olan Outlander modeline olan büyük ilgi sayesinde Mitsubishi Motors’un en büyük pazarı haline geldi.

Elektrikli araç pazarında lider

Açıklamaya göre, Nissan LEAF modelinin lansmanının gerçekleştiği 2010'dan bu yana Renault-Nissan-Mitsubishi İttifakı, dünya çapında farklı markalar altında 540 bin 623 adet elektrikli aracın satışını gerçekleştirdi. Toplam satışlar göz önünde bulundurulduğunda, ittifakın elektrikli binek + hafif ticari araç pazarında dünya liderliği sürüyor.

Herkesin ulaşabileceği ilk elektrikli otomobil olan Nissan LEAF, Aralık 2010'daki lansmanından bu yana gerçekleşen 300 binin üzerindeki satış adedi sayesinde dünyanın en çok satılan elektrikli otomobili olmaya devam ediyor.

Alıntı:


29 Ocak 2018 Pazartesi

Avrasya Tüneli

Devlet, 25.6 milyon araç geçiş garantisi verdiği şirkete geçen yıl için ne kadar ödeme yapacak? Sorunun yanıtı Vahap Munyar'ın Hürriyet'teki yazısında. İşte Munyar'ın o yazısı:
Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ’nin (ATAŞ) Üsküdar’daki merkezinde Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ve Koreli CEO Sungjin Lee ile birlikteyiz. Arıoğlu, sunumuna ekrana yansıttığı iddialı hesapla girdi:

- Avrasya Tüneli, birinci yılında zaman, yakıt, emisyon ve kaza malıyetleri açısından sürücülere ve ekonomiye toplam 1.2 milyar lira katkı sağladı.
Hesabın 4 kalemini sıraladı:

* 23 milyon saatlik zaman tasarrufu: 895 milyon lira kazanç
* 30 bin ton yakıt tasarrufu: 286 milyon lira kazanç
* 18 bin ton karbondioksit emisyonu azalımı: 23 milyon lira kazanç
* 109 milyon araç-km azalması: 6.9 milyon lira kaza maliyeti tasarrufu

Hesabın iki kalemini kişi başına da ortaya koydu:

- Sürücüler çift yönlü günlük geçişlerinde 17.72 lira yakıt, 25 lira zaman tasarrufu sağladı.
Zaman tasarrufunun saat ve kişi başına 25 lira üzerinden hesaplanmasını yüksek bulduk, kaynağına sarıldı:

- Hesaplar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verileri baz alınarak yapıldı. İBB de zaman tasarrufu hesaplarken aynı veriyi kullanıyor.
Ardından verilere şu yorumu getirdi:

- Avrasya Tüneli’nden geçen kadar geçmeyenler de yararlanmış oldu. Çünkü, tünel devreye girince 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde rahatlama yaşandı.
Tünelin 2017’yi 15.6 milyon araç geçişi ile geride bıraktığını kaydetti:

- Bize verilen garanti, yıllık 25.6 milyon araca denk geliyor. Bu durumda geçen yıl 10 milyon araçlık eksik geçiş söz konusu. Bu araçların bedelini devlet bize ödeyecek. Garanti kapsamında devletten 123 milyon lira alacağız.
Geçen yılki en yüksek günlük geçen araç sayısının 65 bin 927 olduğuna işaret etti:

- Belirlenen günlük geçmesi gereken araç sayısı 68 bin 500. İlk yıl bu rakama ulaşamadık. Ancak, ilk açılış günlerine göre geçen araç ikiye katlandı. Geçen yılı günlük ortalama 41 bin araç geçişiyle kapattık.
Bu yıla ortalama günlük 45 bin araç geçişiyle girildiğini vurguladı:

- Bu yılın sonuna doğru garanti rakamını yakalarız. 2019’dan itibaren devletin bize fark ödemesi biter. Ayrıca, garantiyi aşan gelirin yüzde 30’unu devlete ödeyeceğiz.
Tüneli işletme sürelerinin 25 yıl 28 gün olduğuna değindi:

- Araç-müşteri garantisi verilen projeler içerisinde, en kısa sürede “garanti”yi geride bırakacak proje Avrasya Tüneli. Çünkü, şehir içi bir güzergahta.
Arıoğlu’na sorduk:

- Ücreti indirip, geçen araç sayısını artırmayı düşünmüyor musunuz?
Topu kreditör bankalara attı:

- Tek taraflı olarak fiyatla oynayamıyoruz. İndirime devlet sıcak bakabilir. Ancak, bu proje için kredi alıp, gelir garantisi verdiğimiz bankalar var. Onların iznini almadan indirim yapamayız.
Sonra tünelin kapasitesinin altını çizdi:

- Tünelin günlük kapasitesi 110 bin dolayında. Fiyatı indirip, aşırı yoğun hale getirmeyi kaldırmaz. Tünel, “niş” bir ürün gibi. Yani, trafikte asıl işine yarayanlar kullanır.
1.2 milyar liralık tasarruf yanı belki tartışılabilir...
Aldığımız en iyi bilgi, bu yıl Avrasya Tüneli için “garantili ödeme”nin sona ereceğini öğrenmek oldu...

İlk yıl 70 milyon dolar faiz ödedik

ATAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu, Avrasya Tüneli’nin maliyetinin 1.3 milyar dolar olduğunu anımsatıp, sürdürdü:
- 18 yıl vadeli, 960 milyon dolar kredi kullandık. Özel sektörün en uzun vadeli borçlanmasıydı. 4 yılı inşaat dönemi olarak öngörüldü.
Krediyi veren bankaların çoğunluğunu yabancıların oluşturduğunu belirtti:
- 2017’de 70 milyon doları faiz, 30’u ana para olmak üzere 100 milyon dolar ödedik.
ATAŞ’ın kâr eden bir şirket olduğunu kaydetti:
- Ancak, ortaklar olarak şimdilik temettü almıyoruz. Tamamı borç ödemeye gidiyor.

Cumhurbaşkanı, itfaiye ve ambülansa ücret yok

BAŞAR Arıoğlu’na Avrasya Tüneli’nden ücretsiz geçiş hakkı olan araçları sorduk, mevzuata bakıp sıraladı:
- Ambülans, itfaiye araçları ve Cumhurbaşkanlığı makam aracı.
Ardından ekledi:
- Cumhurbaşkanı’na eşlik eden diğer araçlar geçiş ücreti ödüyor.
- ATAŞ’ın ortakları ücret ödüyor mu?
- Ortaklar olarak biz geçiş ücreti ödüyoruz. İşletme araçları ödemiyor.

İhlalli geçişler yüzde 2.3’e indi

BAŞAR Arıoğlu, ekrana bir grafik yansıttı:
- İhlalli geçişler ilk ay yüzde 5.92’ydi. Nisan 2017’de yüzde 6.77’ye kadar yükseldi. 2017 sonunda yüzde 2.38’e indi.
İhlalli geçişin içeriğini açıkladı:
- HGS veya OGS’si olup, hesaplarında para bulunmayanlar bu kapsama giriyor. Sürücü kısa cep mesajı ile uyarılıyor.
Söz konusu sürücülere 15 gün süre tanındığını vurguladı:
- Bu süre içinde hesabına para yatıranlar var. ATAŞ’ın web sayfasından, banka şubesine gidip ödeyenler oluyor.
Ödemeyenler için ceza uygulandığını anımsattı:
- İşin icraya kadar yolu var. Çünkü, devlet “alacağımın peşine düş” diyor.

Alıntı:
http://www.finansgundem.com/haber/avrasya-tuneli-icin-123-milyon-lira-garanti-parasi/1272393

Araçlarda yakıt tasarrufu nasıl sağlanır!

Araç sahiplerinin sürekli yakındığı en önemli konulardan biri yakıt tüketimidir. Peki, araçlarda yakıt tasarrufu nasıl sağlanır? Trafikte araçları nasıl, hangi viteste hangi devride kullanmalı. İşte yakıt tasarrufu hakkında bilmeniz gerekenler...

Yol ve Sürüş Güvenliği Akademisi Autodrom'un Kurucusu ve İleri Sürücülük Teknikleri Uzmanı Ethem Genim, araçlarda yakıt tasarrufuna ilişkin toplumsal farkındalığın artırılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, "Gerekli önlemlerin alınmasıyla agresif sürüşlerde yüzde 40'a, çevreye, sağlığa ve trafik güvenliğine özen gösterilerek yapılan sürüşlerde ise minimum yüzde 20'ye kadar yakıt ekonomisi sağlanabilir." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Verimliliği Derneğinin verimli araç kullanmanın ipuçlarına ilişkin ortak bir proje yürüttüğünü dile getiren Genim, proje ile yakıt giderleri ve emisyon atıklarının azaltılmasının hedeflendiğini söyledi.

Genim, verimli sürüş kültürünün ilk adımını araç bakımlarının zamanında yapılmasının oluşturduğunu ifade ederek, enjektör ve yakıt filtrelerinin temiz olmasının motorun daha verimli çalışmasını desteklediğini, böylece yakıt tüketiminin de azaldığını bildirdi.

Araçta temiz yakıt kullanmanın da son derece önemli olduğuna işaret eden Genim, "Trafikte gördüğümüz gibi sık sık şerit değiştirmeler, yakın takipler, yakıt verimliliğini olumsuz yönde etkileyen sürüş şekilleridir. Yapacağımız en önemli şey aracımızı kullanırken, düşük devirde yüksek vitese almak. Örneğin, dizel otomobillerde 2 bin devri gördüğümüzde bir üst vitese, benzinli otomobillerde ise 2 bin 500 devirlerde bir üst vitese çıkmak gerekiyor." diye konuştu.

ANİ KALKIŞLARA DİKKAT!

Genim, uzun yolda araçlardaki hız sabitleme sisteminin de enerji tasarrufuna önemli katkı sağladığını belirterek, devir saati ibresinin sürekli aşağı yukarı hareket etmesinin yakıt tüketimini artıracağını vurguladı.

Araçlarda ani kalkışların tüketimi yüzde 20-30 artırdığına dikkati çeken Genim, şöyle devam etti:

"Gereksiz ani hızlanmalardan kaçınılmalı. Bununla beraber lastik havaları çok önemli. Lastik havası üreticinin vermiş olduğu değerlerde olmalı. Bir bar bile yakıt tüketimini yüzde 4 civarında artıran bir unsurdur. Lastik havalarını 15 günde bir güvenilir bir lastik havası saatiyle kontrol etmek lazım. Araçlara aşırı yükleme yapılması da aracın ağırlığını artırdığı için daha çok gaza basma ihtiyacı oluşturuyor. Bu nedenle aşırı yükleme yapılmaması gerekiyor. Ayrıca güvenli sürüş için yolu iyi görmek, hem yakıt giderlerini hem de güvenliği olumlu yönde etkiler. Özellikle kış aylarında cam suyuna yağ çözücü katkılar koymak lazım. Işıklarda bir dakikanın üzerinde bekleme yapacaksak, aracımızda start-stop sistemi yoksa mutlaka kontağı kapatmalıyız. Sabah aracımızı çalıştırırken de ısınmasını beklememize gerek yok. Düşük viteste bir kilometrelik bir mesafeyi aldığımızda aracımız ısınacaktır. Klima konusunda ise iç sıcaklık 23 derecede iyidir. Şayet uzun rampalar çıkarsak, klimayı o an için kapatabiliriz. Yokuş aşağı ise açabiliriz."

"VİTESİ BOŞA ALMAYIN"

Genim, yakıt tasarrufunda doğru bilinen yanlışlara değinirken de bunların başında araç hareket halindeyken vitesin boşa alınmasının geldiğini söyledi.

Araç hareket halindeyken vitesin hiçbir şekilde boşa alınmaması gerektiğine işaret eden Genim, "Bu durumda fren pedalı daha çok kullanılıyor ayrıca vitesi boşa almak disklerin alev alması ve araçta yangın çıkması gibi tehlikeli sonuçlar doğurabilir." dedi.

Genim, akaryakıt tasarrufunun karbon atıklarının azaltılmasıyla çevreye verilen zararın kısmen önleneceğini ifade etti.

ARAÇLARDA YÜZDE 40 YAKIT TASARRUFU MÜMKÜN

Araçlarda yakıt tasarrufuna ilişkin toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini belirten Genim, şunları kaydetti:

"Gerekli önlemlerin alınmasıyla agresif sürüşlerde yüzde 40'a, çevreye, sağlığa ve trafik güvenliğine özen gösterilerek yapılan sürüşlerde ise minimum yüzde 20'ye kadar yakıt ekonomisi sağlanabilir. Bu oran ciddi bir oran. Bunu büyük filolarda düşündüğünüzde, yıl bazında bütçede inanılmaz bir geri dönüş oluyor. Şehir içinde dolaşan araçların egzozlarından çıkan karbon atıklarını vatandaş soluyor. Bilim insanları, solunan karbon atıklarının kansere neden olabildiğini söylüyor. Bu nedenle karbon ayak izini silmek her vatandaşın boynunun borcu."

Genim, araç alınırken, hangi amaçla kullanılacağı, araç sahibinin aile yapısı ve ne kadar yol yapılacağının önemli olduğunu dile getirerek, "Araç alırken yıl içinde ne kadar kilometre yapılacağı göz önünde bulundurulmalı.

Şayet ayda 5 bin kilometrenin üzerinde yol katediyorsanız, o zaman dizel otomobil alabilirsiniz ama 5 bin kilometrenin altındaysa benzinli otomobili tercih edebilirsiniz.

Yakıt çok önemli. Kullandığınız sürede belki aracın iki misli yakıt parası ödüyorsunuz. Ayrıca aileniz kalabalıksa daha büyük bir araç tercih etmenizi öneririm." değerlendirmesinde bulundu.

Alıntı:
http://www.otomobilsayfasi.com/foto-galeri/nasil-saglanir-galeri/1271479/10


En çok satılan ucuz otomobiller - 29.01.2018

Listedeki otomobillerin fiyatları 70 bin TL'nin altında yer alıyor.

Ama bu fiyatlar listedeki otomobillerin sadece başlangıç fiyatları.

Yani tüm satılan modeller 70 bin TL'nin altında değil. İşte o otomobiller;

Volkswagen Polo
2017 yılında 20 bin 484 adet satılan Polo'nun fiyatı 69 bin 900 TL'den başlıyor.

Toyota Corolla
2017 yılında 26 bin 565 adet satılan Corolla'nın fiyatı 68 bin 800 TL'den başlıyor.

Renault Clio
2017 yılında 31 bin 265 adet satılan Clio'nun 2017 model fiyatları 67 bin 600 TL'den başlıyor.

Hyundai i20

Citroen C-Elysee
2017 yılında 10 bin 903 adet satılan C-Elysee'nin fiyatı 67 bin 200 TL'den başlıyor. 

Citroen C3
2017 yılında 2 bin 1888 adet satılan C3'ün fiyatı 67 bin 200 TL'den başlıyor.

Nissan Micra
2017 yılında 5 bin 267 adet satılan Micra'nın fiyatı 65 bin 805 TL'den başlıyor.

Opel Corsa
2017 yılında 7 bin 514 adet satılan Corsa'nın fiyatı 65 bin TL'den başlıyor.

Fiat Egea
2017 yılında 42 bin 990 adet satılan Egea'nın fiyatı 64 bin 900 TL'den başlıyor.

Renault Symbol
2017 yılında 22 bin 52 adet satılan Symbol'un fiyatı 64 bin 500 TL'den başlıyor.

Dacia Duster
2017 yılında 16 bin 970 adet üretilen Duster'ın fiyatı 64 bin 50 TL'den başlıyor.

Toyota Yaris
2017 yılında 3 bin 83 adet satılan Yaris'in fiyatı 57 bin 900 TL'den başlıyor.

Fiat Linea
2017 yılında 8 bin 337 adet satılan Linea'nın fiyatı 56 bin 900 TL'den başlıyor.

Dacia Sandero
2017'de 18 bin 706 adet üretilen Sandero'nun 2017 model fiyatı 48 bin 950 TL'den başlıyor.


Alıntı:



Global otomobil satışları 2017’de 68 milyon adede yükseldi

Beş yıldır yüzde 18.5 artan global otomobil satışları 2017’de 68 milyon adede yükseldi. En büyük pazar 24 milyon adetle Çin oldu

Dünya otomobil pazarı 2017'de yüzde 2.2 büyüdü. Alman Otomotiv Sanayi Derneği (VDA) verilerine göre binek otomobil satışları 66 milyon 817 bin adetten, 68 milyon 325 bin adede yükseldi. Son beş yıllık artış ise yüzde 18.5 oldu. 2010'da ABD'yi sollayarak dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin, 2017'de de bu unvanını korudu. Yedi yıldır dünyanın en büyük pazarı olan Çin'de binek otomotiv satışları yüzde 2 artışla 24 milyon 171 bin adede yükseldi. 2016'da satışlar 23 bin 693 adet olmuştu.

BEŞ YILDIR BÜYÜYOR

İkinci büyük pazar ise yüzde 1.9'luk daralmaya rağmen ABD oldu. Son beş yıldır üst üste büyüyen ABD pazarı, 2017'de ilk kez geriledi. ABD'de hafif ticari araç satışları da dahil olmak üzere pazar 17 milyon 134 bin 700 adet olarak gerçekleşti. 2016'da bu rakam 17 milyon 465 bin adetti. Dünyanın en büyük üçüncü otomobil pazarı ise aralıktaki yüzde 4.8'lik düşüşe rağmen Avrupa oldu. 2017'de Avrupa'da 15 milyon 631 bin adet otomobil satıldı. Satışlar bir önceki yıla göre yüzde 3.3 arttı.

EN YÜKSEK ARTIŞ RUSYA'DA

Dünyanın önemli otomotiv ülkelerinden Japonya'da üç yıldır düşen satışlar 2017'de yüzde 5.8 arttı. 2014'te 4 milyon 699 bin adet olan pazar, 2015'te 4 milyon 215 bin adete, 2016'da ise 4 milyon 146 bin adete gerilemişti. 2017'de en fazla büyüyen pazar yüzde 11.9 ile Rusya oldu. Rusya'da satışlar 1 milyon 595 bin adete çıktı. Brezilya'daki artış yüzde 9.4, Hindistan'daki artış ise yüzde 8.8 oldu.

VOLKSWAGEN 400 BİN FARKLA LİDER

2017'de dünyanın en çok satan otomobil markası Alman otomotiv devi Volkswagen oldu. Bu unvanı 2016'da Japon Toyota'dan alan Volkswagen, yaklaşık 400 bin adet farkla ikinci kez dünyanın bir numarası olmayı başardı. Audi, Porsche, Seat, Skoda, Bugatti, Scania ve MAN gibi markalarının da üreticisi olan Volkswagen, 2017'de 10.7 milyon adet araç satışı gerçekleştirdi. VW Grubu'nun satışları bir önceki yıla göre yüzde 4.3 arttı. Grubun bu başarısında Çin'deki yüzde 5.1'lik büyüme etkili oldu. Lexus, Dahiatsu ve Hino markalarını bünyesinde bulunduran Toyota ise dünya çapında 10.35 milyon araç sattı.

(Ufuk Sandık/Sabah)

Alıntı:

27 Ocak 2018 Cumartesi

Benzinde 6 liralık rekor!

Dolar kurunun düştüğü, brent petrolün 70 dolarlar düzeyinde seyrettiği bir dönemde benzine ve motorine peş peşe gelen zamlar kafaları karıştırırken, benzin 12 kuruşluk son zamla ilk kez 6 lirayı geçerek Hakkâri’de 6.02 lirayı gördü

Benzin, önceki gece yapılan 12 kuruşluk zam sonrasında ilk kez 6 TL sınırını aştı. Hakkâri’nin Çukurca ve Şemdinli ilçelerinde 1 litre benzinin fiyatı zam sonrasında 6.02 liraya yükseldi. Uluslararası piyasalarda ürün fiyatlarının artması, benzinin ardından motorinde de zammı tetikledi. Sektör temsilcileri, motorinde hafta başında 8-10 kuruş arasında zammın gündeme geldiğini belirterek, net rakamın bugün belli olacağını söyledi.

Habertürk'ten Olcay Aydilek'in haberine göre; dolar kurunun düştüğü, brent petrolün 70 dolarlar düzeyinde seyrettiği bir dönemde benzine ve motorine peş peşe gelen zamlar, kafa karışıklığını da tepkileri de artırdı. Enerji yönetimine ve uzmanlara göre işte zamların gerekçeleri...

PETROLDE ÜRETİM KISITI

Başta Suudi Arabistan olmak üzere dünyanın büyük üreticileri, petrol üretimini kısma kararlarını teyit etti. Bu kararla birlikte piyasada petrol miktarı azalmaya devam edecek. Miktarın azalması petrol fiyatlarını yukarı doğru itmeye başladı. Bunun etkileri, izleyen günlerde daha çok görülecek.

İNGİLTERE’DEN GELEN ENDEKS

İngiltere’de benzinin endeks değerleri belirleniyor. Hafta başında 654 dolar olan endeks, birden fırladı ve 664 dolara çıktı. Bu, yurtiçi piyasada benzine 12 kuruş zam olarak yansıdı. Endeks neden arttı? Suriye’deki gerilim, üretimin kısılması kararının teyit edilmesi, petrol üretim noktalarındaki riskler endeks artışında etkili oldu.

KURUN DÜŞMESİ POMPADA FİYATI NEDEN ETKİLEMİYOR?

Türkiye’de dolar kurunun düşmesi elbette fiyatları etkileyen bir unsur. Dolar kuru düştü. Ancak, pompada nihai fiyatlar belirlenirken son 5 günlük ortalama alınıyor. Bu ortalamalar çerçevesinde pompa fiyatları belirleniyor.

HAKKARİ’DE NEDEN PAHALI?

Akaryakıtta pompa fiyatları belirlenirken, ürün ve vergi (ÖTV ve KDV) kadar önemli bir başka unsur da söz konusu şehrin rafineriye, ikmal noktalarına olan uzaklığı ve nakliye bedeli. Bu noktalara olan uzaklık arttıkça, pompa fiyatı da diğer illere göre ayrışıyor ve artıyor.

MOTORİNE ZAM SİNYALİ

Motorin endeksinde de bir miktar hareketlilik görünüyor. Bu hareketlilik devam ederse, hafta başında motorine de zam yapılabilir. Motorine, salı ya da çarşamba günü 8 kuruş zam bekleniyor.

Alıntı:

24 Ocak 2018 Çarşamba

2017 Kasım Ayı LPG Piyasası

LPG ithalatı geçen yıl kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.14 arttı
Türkiye'nin LPG ithalatı 2017'nin Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,14 artışla 315 bin 317 tona yükseldi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) "Kasım Ayı LPG Piyasası Raporu"na göre, rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerince en çok ithalat yapılan ülkeler sırasıyla Norveç, Cezayir, Kazakistan, Rusya, Libya, Malta, Ukrayna, St Kitts ve Nevis ile ABD oldu.

Türkiye'nin LPG ithalatı geçen yıl Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,14 artışla 315 bin 317 tona yükseldi. Bu dönemde LPG üretimi ise yüzde 22,63 azalışla 59 bin 731 tona geriledi.

Söz konusu ayda rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerince yapılan LPG ihracatı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,33 artarak 29 bin 410 tona yükseldi. En çok ihracat sırasıyla Mısır, İsviçre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bangladeş, Tunus, Bulgaristan, Romanya, Türkiye Serbest Bölgesi ve Singapur'a yapıldı.

Toplam LPG satışı azaldı

Kasımda tüplü LPG satışı yüzde 1,65, dökme LPG satışı yüzde 22,48, otogaz satışları ise yüzde 0,01 azaldı. Böylece bu dönemde toplam LPG satışı 1,21 azaldı.

Dağıtıcı lisansı sahiplerince geçen yıl Kasım'da 64 bin 745 ton tüplü LPG, 9 bin 749 ton dökme LPG ve 248 bin 829 ton otogaz satışı yapıldı.

LPG pazarında yüzde 76 ile otogaz brinci sırada yer alırken, bunu yüzde 21 ile tüplü, yüzde 3 ile de dökme LPG izledi.

Alıntı:
http://www.borsagundem.com/haber/lpg-ithalati-kasimda-artti/1271194

22 Ocak 2018 Pazartesi

Türkiye, Avrupa'nın altıncı büyük pazarı oldu

Türkiye 2017 yılında otomobil satışlarındaki daralmaya karşın Avrupa’nın 6’ncı büyük pazarı oldu. Almanya 3.4 milyonluk satışla ilk sırayı aldı

Türk otomobil pazarı 2017’de daralmasına karşın Avrupa’da 6’ncı oldu. Avrupa sıralamasında Türkiye, Almanya, İngiltere, Fransa ve İspanya’nın oluşturduğu ‘Big Five’ olarak anılan 5 ülkenin ardında yer aldı. Binek oto satışları 2017’de yüzde 4.52 düşüşle 722 bin 759 adet olarak gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı geçen yıl 2016’ya göre yüzde 3.3 büyüyerek toplam 15 milyon 631 adede ulaştı.

Vatan Gazetesi Mete Tansu'nun haberine göre; Almanya 3.4 milyon adetle ilk sırada yer alırken, İngiltere 2.5 milyon adetle ikinci, Fransa 2.1 milyonla üçüncü, İtalya 1.9 milyon adetle dördüncü ve İspanya 1.2 milyon adetle beşinci olarak kayıtlara geçti. Satışlarını en çok artıran ilk 3 pazar Litvanya (yüzde 27.3), Macaristan (yüzde 20.4) ve Bulgaristan (yüzde 18.5) oldu. 2017 yılında en fazla düşüş yüzde 10.4 ile İrlanda’da, yüzde 5.7 ile İngiltere’de görüldü.

Alıntı:

Yerli otomobil için gözümü kırpmadan dönerim

Uluslararası Otomotiv Birliği şeref üyesi ve Howard Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, “Yerli otomobil için gözümü kırpmadan Türkiye’ye geri dönerim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye’nin otomobili’ni üretecek 5 babayiğidi açıklamasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen henüz gelişmeler hakkında net bir açıklama veya bilgi yok. Henüz projenin başında kimin olacağı, yani CEO’su bile belli olmazken 2019’da beklenen ilk prototipler için süre hızla daralıyor. İşte bu noktada en çok sorulan soruların başında; “Erdoğan’ın hayali olan yerli otomobile katkı sağlaması için yurtdışında alanlarında uzman beyinlerden yararlanılıyor mu?” oluyor. Bugün dünyada otomotiv alanında uzman pek çok Türk yer almasına rağmen henüz bu isimlerle temasa geçilmiş değil, en azından şu ana kadar basına yansıyan olmadı. Elektrikli otomobil markası Faraday Future’da şasiden sorumlu başmühendis olarak çalışan Özcan İnci ve sürücüsü olmadan 256 kilometre hıza ulaşan elektrikli aracının algoritmasını yazan Doç. Dr. Kamran Türkoğlu bu isimlerden bazıları.

HENRY FORD KURDU

Bu özel beyinler istendiği takdirde yerli otomobil projesinde seve seve çalışacaklarını da belirtiyor. İşte bu isimlere otomotiv konusunda çok büyük bir beyin olan Prof. Dr. Nadir Yılmaz da eklendi. 20 yıldır Amerika’da yaşayan Yılmaz, Emre Özpeynirci'nin Hürriyet'teki haberindeki açıklamasında yerli otomobil için gözünü kırpmadan Türkiye’ye geri dönüş yapacağını söylüyor. Ama ne yazık ki diğer isimler gibi Nadir Yılmaz’ın bu talebine de şu ana kadar ne hükümetten ne de 5 babayiğitten hiçbir cevap gelmemiş.

Washington DC’de yer alan Howard Üniversitesi’nde Profesör ve Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Nadir Yılmaz, aynı zamanda Henry Ford’un da kurucuları arasında yer alan ‘Uluslararası Otomotiv Birliği’nin (SAE International) hem şeref üyesi hem de Washington şubesi başkanı. Amerika’da bilhassa otomotivin merkezi olan SAE içerisinde birçok ödül alan ve son olarak da başarılması çok zor olan şeref üyeliği ile ismini duyurmuş Nadir Yılmaz, son gelişmeleri şöyle anlatıyor:

CUMHURBAŞKANLIĞI MESAJI

“Açıkçası ‘Benimle temas kurulur mu’ diye beklemeden Cumhurbaşkanlığı’na ulaşmaya çalıştım. Gönderdiğim elektronik postanın içeriği yerli otomobil projesine katkı sağlamakla ilgiliydi. Gerekirse Türkiye’ye hemen geri dönüş yapabileceğimi belirttim. Hyundai’yi kuran mühendisleri yetiştirmiş, hem akademisyen hem de zamanında General Motors’da (GM) başmühendis olarak çalışmış bir kişi ile Türkiye’ye gelip yerli otomobil projesini yürütmek istediğimi ilettim. Mesajı göndereli uzun zaman olmasına rağmen henüz hiçbir cevap gelmedi. Gözünü kırpmadan Türkiye’ye hemen geri dönüş yapabilecek, kendini kanıtlamış birine mesaj gönderdiği halde hiçbir karşılık gelmemesine üzüldüm. Yurtdışında alanında uzman bizi gibi isimlerle temas kurulmuyorsa, Türkiye’deki akademisyenlerin hiçbir şeyden haberi yoksa yerli otomobili hangi beyinler yapacak? Bu işin başına ülkesini seven, otomotivi bilen, vizyon sahibi, dışarıyı çok iyi bilen ve bu markayı dışa satabilecek birinin getirilmesi gerekiyor. Yoksa yerli otomobil beklendiği başarıyı gösteremeyebilir.”

Alıntı:

21 Ocak 2018 Pazar

PSA Grubu'nun satın aldığı Opel'in Türkiye operasyonları nasıl yönetilecek

PSA Grubu'nun satın aldığı Opel'in Türkiye operasyonlarının nasıl yönetileceğine ilişkin soru üzerine Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç, "Öncelikle bu, orta ve uzun vadede grubu güçlendirecek bir adım. Grubun genel stratejisi zaten markaların tamamen bağımsız olarak yönetilmesi şeklinde. Arka planda birtakım sinerjiler yaratılmaya çalışılıyor ama Opel, Türkiye'de mevcut yönetim yapısıyla devam edecek. Kısa vadede büyük bir değişiklik olacağını öngörmüyoruz. Bütün markalar kendi yönetimleriyle devam edecek." görüşlerini aktardı.

Alıntı:
http://www.otomobilsayfasi.com/haber/peugeot-turkiye-vites-yukseltiyor/1270272

Yerli otomobilde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın uygun görüşü olmadan hiçbir adım atılmayacak

Türkiye'nin Otomobili Projesi kapsamındaki çalışmaların Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, proje kapsamında otomobilin tasarımı, geliştirilmesi, üretimi, satış ve dağıtım sisteminin oluşturulması, şarj istasyonlarının kurulumu ve işletilmesi, bu istasyonlar vasıtasıyla elektrik enerjisi tedariki ve bu istasyonların satış, kiralama ve benzeri yollarla devredilmesi ve bunlara ilişkin altyapı hazırlıklarına yönelik belediyeler dâhil tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın uygun görüşü olmadan düzenleyici ve bağlayıcı karar alınamayacak, ihale yapılamayacak, lisans ve imtiyaz sağlanamayacak.

Alıntı:
http://www.otomobilsayfasi.com/haber/yerli-otomobilde-tek-soz-sahibi-aciklandi/1270251

19 Ocak 2018 Cuma

Elon Musk'ı çıldırtan söz: O yaptıysa herkes yapar

FCA Grubu CEO'su Marchionne, Detroit'te Elon Musk'ı hedef aldı. Tesla'nın elektrikli otomobiliyle ilgili soruya Marchionne, "Kesinlikle Elon Musk’un yaptıklarını küçümsemiyorum ama sanırım hepimiz aynısı yapabiliriz” yanıtını verdi

Fiat Chrysler Automobiles (FCA) Grubu CEO’su Sergio Marchionne'nun Detroit'teki tanıtım konuşmasında hedefinde Tesla’nın patronu Elon Musk vardı. Basının Musk’un elektrikli süper spor otomobiller geliştirmeye başladığını hatırlatması üzerine Marchione, “Eğer bir elektrikli süper otomobil üretilecekse, Ferrari ilk olacak” dedi. Ünlü CEO, elektrikli Ferrari ile Tesla’ya meydan okuyacaklarını söyleyerek, “İnsanlar Tesla’nın yaptığı elekrikli otomobillere hayret ediyor. Kesinlikle Elon Musk’un yaptıklarını küçümsemiyorum ama sanırım hepimiz aynısı yapabiliriz” dedi. Marchionne, eletrikli otomobilin piyasaya çıkış tarihi hakkında ise sessiz kaldı. 

(Hürriyet / Emre Özpeynirci)

Alıntı:

Peugeot, 2025 yılına kadar tüm modellerini elektrikli hale getirecek

Peugeot CEO'su Carlos Tavares, PSA Group'un 2025 yılına kadar tüm araç modellerinin yüzde 100 elektrikli hale getireceğini söyledi.

Detroit'deki Otomotiv Haberleri Dünya Kongresi'nde konuşan Tvaras, PSA'nın araçlarının yüzde 80'inin 2030'a kadar sınırlı şartlar altında kendi kendilerine gidebilir hale geleceğini belirtirken, yüzde 10'luk bir bölümün ise seviye 4 ve seviye 5 düzeyinde sürücüsüz seyredebilir olacaklarını vurguladı.

Alıntı:
http://www.otomobilsayfasi.com/haber/peugeot-2025e-tum-modellerini-elektrikli-yapacak/1269387

İstanbullular park yasağında rekor kırdı

İstanbullu sürücülere 2017 yılında kesilen ceza oranı 1.5 milyona yaklaştı. Kesilen cezalara bakıldığında en yüksek ceza kesilme oranın ise park yasağı ihlallerine yönelik olduğu görüldü.

Geçtiğimiz yıl trafik ihlali yapan İstanbullu sürücülere, toplam 1 milyon 475 bin 308 cezai işlem uygulanırken, günde yaklaşık 4 bin trafik cezası kesildi. Trafik cezalarına neden olan sebepler incelendiğinde trafik ekipleri tarafından en çok ceza 400 bin 166 sürücüye kesilen ‘park yasağı’ oldu.

Medya takibinin önemli kuruluşlarından Ajans Press, trafik cezaları üzerine medya araştırması gerçekleştirdi.

1 MİLYON 475 BİN CEZA KESİLDİ

2017 yılı içerisinde yapılan incelemeye göre trafik cezalarıyla ilgili geçtiğimiz yıl 16 bin 235 haber çıkışı tespit edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve medyadan elde edilen verilere göre, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında, polis sorumluluk bölge alanlarında kurallara uymayan sürücülere, 1 milyon 475 bin 308 trafik cezası kesildi. İstatistiklere göre geçtiğimiz yıl günde 4 bin 41 ceza kesildiği belirlendi. Medyaya yansıyan başlıklarda ve uzman yorumlarında, güvenlik güçleri tarafından yapılan denetimlerin trafik kazalarını azalttığına dikkat çekildi. 

Trafik ekipleri tarafından en çok ceza 400 bin 166 sürücüye kesilen ‘park yasağı’ oldu.

EN FAZLA PARK CEZASI KESİLDİ

Trafik cezalarına neden olan sebepler incelendiğinde, trafik ekipleri tarafından en çok ceza 400 bin 166 sürücüye kesilen ‘park yasağı’ oldu.

Park yasağını 145 bin 770 cezayla ‘hız kurallarına uymama’, 128 bin 130 cezayla ‘trafik işaretleri levhaları, cihazları ve yer işaretlerine uymama’, 53 bin 75 cezayla ‘cep telefonlarıyla konuşma’, 37 bin 292 cezayla ‘emniyet kemeri kullanmama’, 19 bin 151 cezayla ‘şerit ihlali’, 16 bin 910 cezayla ‘korsan taşımacılık’, 16 bin 498 cezayla ‘alkolü araç kullanma’, 14 bin 804 cezayla ‘kırmızı ışık ihlali’, 12 bin 884 cezayla ‘fazla yolcu taşıma’, 12 bin 601 cezayla ‘motosiklette koruma başlığı ve gözlüğü bulundurmama’, 10 bin 519 cezayla ‘tonaj fazlası yük taşıma’ 763 cezayla da ‘yetkisiz tepe lambası, çakar ve siren bulundurma’ başlıkları takip etti.

Alıntı:

Otomobil kullananlara kötü haber! O maliyet arttı

Otomobil kullanma maliyetleri her yıl artıyor. Ortalama bir araç için akaryakıt, otoyol ve köprü ücretleri, MTV ve trafik sigortaları maliyeti yeni yılda 11 bin lirayı aştı

Türkiye otomotiv sektörü için büyük bir pazar. Özellikle Avrupa pazarına baktığımızda 2017 rakamlarına göre Türkiye, otomobil satışlarında 30 ülke içerisinde 6’ncı sırada yer alıyor. Karar Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise ülkenin araç parkı, yaklaşık 25 milyon. Bunun sadece 12 milyonunu ise otomobiller oluşturuyor.

Sıfır araç satışlarında neredeyse yıllık 1 milyon rakamlarını Türkiye artık çok rahat görüyor. Tabii sadece bu araçları satın almak veya el değiştirmek yetmiyor. En başta yakıt masrafı, otoyol ve köprü ücretleri, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve zorunlu trafik sigortası ile kasko araçların olmazsa olmazı olarak öne çıkıyor. 2015 yılında araç sahibine bunun maliyetleri ortalama 8 bin lira civarında iken, bu yıl 11 bin 400 lira. 2015 yılı ile 2018’i karşılaştırdığımızda bu rakamların araç sahiplerine yapılan zamlar ve düzenlemelerle 4 yıldaki maliyeti yaklaşık 3 bin 300 liranın üzerinde. Türkiye’de en çok satılan otomobil cinsi ise C sedan modeller. Ortalama bir C sedan aracın 1300 ila 1600 cc arasında bir motor hacmine sahip. Bu aracın yakıt deposu 50 litre. ,

Rakamlara bakacak olursak 3 yılda yakıt maliyeti 50 litrelik bir depoda benzinli bir araç için 56 lira, dizel için ise 63 liraya çıktı.

2015 yılında Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, benzinin litre fiyatı 4.49 lira, motorin ise 3.80 idi. Böylece aynı dönemde 1 depo maliyeti ortalama benzinde 224.50 iken motorinde 190 lira oluyordu.

2016 yılında rakamlarda pek de bir değişiklik olmadı. Benzinli araçlara da artış sadece 50 kuruş olurken, motorinde aynı kaldı.

Yakıt maliyetinin asıl farkı 2017’de gerçekleşti. 2017 yılında 5.26 liraya çıkan benzin fiyatları, motorinde de 4.62’ye tırmandı. 50 litrelik bir depo bu sefer benzinde 263 lira, motorinde 213 lira olarak gerçekleşti.

2018 yılının ilk yarısı ortalamasında ise benzin fiyatı 5.61 liraya yükselirken, motorinde 5.07 liradan satıldı. Bu ortalamalarla depo maliyetleri (benzinli-dizel) 280 ila 253 liraya çıktı.

Yılda ortalama 15 bin kilometre yapan bir kişi ise 2015’te benzinli araçta 4 bin 715 lira öderken, 2018’de bu rakam 5 bin 890 liraya ulaştı.

KÖPRÜ FARKI 1350 LİRA

Son 4 yılda köprü fiyatlarında da revizeler gerçekleşti. 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün geçiş ücreti 4.25 lira idi. 2016 yılın da bu ücret 4.75’e çıktı. 2017 ise yeni bir zam oranıyla köprü geçiş fiyatları 7 lirayı gördü. Yeni yılda da bu rakam 8.75’te kaldı. Avrupa yakasında oturup Asya tarafına işe gidip gelen bir kişi köprülerden herhangi birini ayda 25 kere kullanıyor. Yıllık geçiş sayısı ise 300’e tekabül ediyor. 2015’te aynı güzergahta çalışan bir kişi sadece köprülere 1275 lira öderken, 2018’de bu rakam 2 bin 625 lira oldu. Son 4 yılda fark 1350 lirayı buldu.

MTV MALİYETİ 349 LİRA ARTTI

Motorlu taşıtlar vergisinde de (MTV) yapılan düzenlemelerle birlikte araç sahiplerinin yükümlülüğü arttı. 1-3 yaş arasındaki bir otomobil için (1301-1600cc) 2015 yılında MTV 945 lira iken, 2016’da 998 lira oldu. 2017 yılında ise yıllık MTV vergisi 1035 liraya kadar çıktı. Yeni yılla birlikte motorlu taşıtlar vergisi orta sınıf bir model için 1294 lira olarak gerçekleşti. Yani 2015 yılında sadece MTV’de yıllık maliyet 945 liradan 1294 liraya yükseldi. Aradaki fark ise 349 lira oldu.

SİGORTADA MALİYETLER 460 LİRA

TÜİK verilerine göre 2015 yılında ortalama 1133 lira olan zorunlu sigorta ve kasko, 2016’da 1642 liraya çıktı. Tavan fiyat uygulamasıyla birlikte fiyatlara müdahale eden hükümet 2017’de bu rakamı 1561 liraya kadar düşürdü. Fakat, yeni yılda yüzde 5’lik artış olacağı eklendi. 2018’de de bu fiyatın ortalama 1590 liranın üzerinde olacağı düşünülüyor. Yine son 4 yıla baktığımızda bir aracın 2015 ve 2018 yılları arasındaki trafik sigortası ve kasko maliyeti yaklaşık 460 lira arttı.

Alıntı:

17 Ocak 2018 Çarşamba

Otonom sürüş çok yakında standart olacak

Büyük bir rekabet içinde olan otomotiv endüstrisinde markalar, araçlarda yeni özellikler çıkararak birbirleri ile yarışıyorlar

Büyük bir rekabet içinde olan otomotiv endüstrisinde markalar, araçlarda yeni özellikler çıkararak birbirleri ile yarışıyorlar. Elektrikli, hibrit, kendi kendine park edebilen, gece görüşü ile sürüş yapan araçlar daha fazla teknoloji talep edenler için gövde gösterisi yapıyor. Kesintisiz iletişimin ön plana çıktığı günümüzde fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşan otomobiller bile var. Bu rekabetin en kızıştığı noktalardan biri ise otonom sürüş.


Çekilen aracınızı burdan bulacaksınız

Artık sürücüler, araçlarının çekildiği otoparkı ve son 5 yılda yaptıkları kazalara ya da kesilen cezalara ait bilgileri, e-devlet uygulaması sayesinde 'anlık bildirim' ile öğrenebilecek.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün e-devlet üzerinden başlattığı yeni uygulama ile sürücüler, araçlarının çekildiği otopark ve ceza bilgisini e-devlet kapısında kayıtlı e-posta ve mobil uygulama üzerinden anlık bildirim ile öğrenebilecek.

GÖRÜNTÜLEYİP, BARKODLU BELGE ALABİLECEK

Sürücüler kendi adlarına kayıtlı aracın herhangi bir kural ihlali neticesi otoparka çekilmesi durumunda, aracın plakası, otopark adı, birim il, ilçe, otopark adresi, otopark telefonu, otoparka çekme nedeni, otoparka çekme tarih ve saat bilgilerine bu bildirim üzerinden ulaşabilecek.

Ayrıca araç sahipleri son 5 yıl içerisinde karışmış oldukları ölümlü/yaralamalı kaza, sürücü belgesi ceza/iptal bilgilerini görüntüleyerek barkodlu belge olarak alabilecek. Vatandaşlar, T.C. kimlik numarası, adı soyadı, sürücü belgesi numarası, belgenin verildiği birim, sürücü belgesinin tarihi, sınıfları, geçerlilik tarihi, kısıt kodu, aktif ceza puanı, son 5 yıl içindeki ceza bilgileri, iptal bilgileri ile son 5 yıldaki ölümlü veya yaralanmalı trafik kazasının tarihi, saati, yeri, il, ilçe, kusur durumu ile bilgilerini görüntüleyebilecek.

UYGULAMA 12 OCAK'TA BAŞLADI

Uygulama, sunulan hizmet kalitesinin artırılması ve vatandaşlara ihtiyaç duyulan bilgilere daha kolay erişimin sağlanması amacıyla 12 Ocak’ta kullanıma açıldı.

AMAÇ: HİZMET KALİTESİ ARTIRILMASI VE KOLAY ERİŞİM

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklama şöyle:
"Emniyet Genel Müdürlüğü, aracın çekildiği otopark ve ceza bilgisini ‘anlık bildirim’ ile öğrenme ve son beş yıldaki kaza ve ceza bilgilerinin görüntülenip ‘barkodlu belge’ oluşturma hizmetlerini e-Devlet kapısı üzerinden kullanıma sundu. Polisten yeni uygulama Artık aracınız çekildiğinde...Böylelikle araç sahiplerine aracın çekildiği otopark ve ceza bilgisinin e-Devlet Kapısına kayıtlı e-posta ve mobil uygulama üzerinden ‘anlık bildirilmesi’ sağlanırken sürücülerin son 5 yıl içerisinde karışmış oldukları ölümlü/yaralamalı kaza, sürücü belgesi ceza/iptal bilgilerinin görüntülenebilmesi ve bu bilgilerin ‘barkodlu belge’ ‘olarak alabilmesi sağlandı.

Aracın çekildiği otopark ve ceza bilgisinin ‘anlık bildirimi’ kapsamında; sürücüler kendi adına kayıtlı aracın herhangi bir kural ihlali neticesi otoparka çekilmesi durumunda aracın plakası, otopark adı, birim il/ilçe, otopark adresi, otopark telefonu, otoparka çekme nedeni, otoparka çekme tarih ve saat bilgileri ile aracın tescil plakasına trafik idari para cezası karar tutanağı tanzim edilmesi durumunda e-Devlet kapısında kayıtlı elektronik posta adresine ve e-Devlet mobil uygulamasını indiren kullanıcılara uygulama üzerinden ‘anlık bildirim’ (push notification) ile bilgilendirme yapılacak.

Sürücü ceza ve kaza bilgisi sorgulama kapsamında; vatandaşlar T.C. kimlik numarası, adı soyadı, sürücü belgesi numarası, belgenin verildiği birim, sürücü belgesinin tarihi, sınıfları, geçerlilik tarihi, kısıt kodu, aktif ceza puanı, son 5 yıl içindeki ceza bilgileri, iptal bilgileri ile son 5 yıldaki ölümlü veya yaralanmalı trafik kazasının tarihi, saati, yeri, İl/İlçe, kusur durumu bilgilerini görüntüleyebilecek ve bununla ilgili ‘barkotlu belge’ oluşturabilecek.

2016-2019 e-Devlet stratejisi eylem planı ve gelişmekte olan teknolojiyle birlikte sunulan hizmet kalitesinin artırılmasına ve vatandaşlarımızca ihtiyaç duyulan bilgilere daha kolay erişimin sağlanmasına amacıyla yeni hizmetler 12 Ocak 2018 tarihinde kullanıma açıldı."

(Fevzi Kızılkoyun/Hürriyet)

Alıntı:


Trafik cezaları mobil uygulama üzerinden anlık öğrenilecek

Sürücüler yeni başlatılan uygulama ile araçlarının çekildiği otopark ve ceza bilgisini e-devlet'te kayıtlı e-posta ve mobil uygulama üzerinden anlık bildirim ile öğrenebilecek

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün e-devlet üzerinden başlattığı yeni uygulama ile vatandaşlar, araçlarının çekildiği otopark ve ceza bilgisini "anlık bildirim" ile öğrenebilecek, son 5 yıldaki kaza ve ceza bilgilerini görüntüleyerek "barkodlu belge" oluşturma imkanına da kavuşacak.

Sürücüler kendi adlarına kayıtlı aracın herhangi bir kural ihlali neticesi otoparka çekilmesi durumunda, aracın plakası, otopark adı, birim il, ilçe, otopark adresi, otopark telefonu, otoparka çekme nedeni, otoparka çekme tarih ve saat bilgilerine bu bildirim üzerinden ulaşabilecek.

Ayrıca araç sahipleri son 5 yıl içerisinde karışmış oldukları ölümlü/yaralamalı kaza, sürücü belgesi ceza/iptal bilgilerini görüntüleyerek barkodlu belge olarak alabilecek. Vatandaşlar, T.C. kimlik numarası, adı soyadı, sürücü belgesi numarası, belgenin verildiği birim, sürücü belgesinin tarihi, sınıfları, geçerlilik tarihi, kısıt kodu, aktif ceza puanı, son 5 yıl içindeki ceza bilgileri, iptal bilgileri ile son 5 yıldaki ölümlü veya yaralanmalı trafik kazasının tarihi, saati, yeri, il, ilçe, kusur durumu ile bilgileri görüntüleyebilecek.

Açıklamada, uygulamanın gelişmekte olan teknolojiyle sunulan hizmet kalitesinin artırılması ve vatandaşlara ihtiyaç duyulan bilgilere daha kolay erişimin sağlanması amacıyla 12 Ocak'ta kullanıma açıldığı bildirildi.

Alıntı:

Krize direnen Detroit Las Vegas'a yenildi

Detroit, yılın ilk otomobil fuarı olma özelliğini Las Vegas’a kaptırıyor. Llüks markalar bu yıl Detroit’e veda ederken, önümüzdeki yıldan itibaren yeniliklerini Las Vegas’taki CES fuarında sergileyecek

Otomotivin anavatanı Detroit, tam iflastan kurtulup son dönemde üzerine yapışan 'hayalet şehir’ imajından sıyrılıyor derken, bu kez Las Vegas kriziyle karşı karşıya kaldı. Bilmeyenler için Detroit uzun yıllardır dünyada yılın ilk otomotiv fuarını düzenleyen şehir konumunda. Yani özellikle Avrupalı ve Asyalı otomotiv devleri yeni yıla ilişkin ilk mesajlarını, yeni stratejilerini ve yeni modellerini ilk kez ocak ayının ikinci haftası düzenlenen Detroit’ten dünyaya aktarır. Bu mevsimde buz gibi olan şehrin pek cazibesi olmasa da sırf ‘ilk’ olma özelliği yüzünden Detroit uzun yıllardır hep tercih edilir.

NEDEN CES FUARI

Ama geçen yıldan itibaren Las Vegas’ta düzenlenen teknoloji fuarı CES, Detroit’ten bu unvanı aldı. Diyeceksiniz ki ‘Ama Las Vegas’taki teknoloji, Detroit’teki otomotiv fuarı.” İşte sıkıntı da burada zaten. Teknoloji ve otomotiv iç içe geçtiği için CES geçtiğimiz yıldan bu yana artık sadece bir teknoloji fuarı olma özelliğini yitirdi. Otomotiv firmaları da son yeniliklerini artık CES’te tanıtmaya başlarken, bu sayede hem yılın ilk fuarında kendilerini gösteriyor hem de tüm teknolojik gelişmelerini sergiliyorlar.

DETROIT’E VEDA TURU

Otomotiv devlerinin CES ilgisinin bu yıl en somut örneğini Alman Mercedes ortaya koydu. Son 5-6 yıldır tüm iddialı modellerini ilk kez Detroit’ten dünyaya tanıtan Mercedes, bu yıl yeni G Serisi ile bunu son kez yaptığını resmi olarak açıkladı. Ünlü aktör Arnold Schwarzenegger ile Michigan Tiyatrosu’nda gerçekleştirdiği süper tanıtım tam anlamıyla Detroit’e veda şeklinde gerçekleşti. Çünkü geçtiğimiz yıllarda ticari olarak daha önemli modelleri bile böyle tanıtmamışlardı. Mercedes yetkilileri Detroit’e görkemli bir şovla veda etmek istediklerini açıkça ortaya koyarken, önümüzdeki yıldan itibaren yılın ilk tanıtımını CES’te yapacaklarını resmi olarak açıkladılar. Mercedes’i emin olun diğer lüks markalar da takip edecektir. Zaten Detroit’te olmalarının önemli sebebi Mercedes’in bu fuara verdiği önemden kaynaklanıyordu. Sonuç olarak Detroit fuarı aynen devam edecektir. Tek farkı teknoloji ve lüksten ziyade, Amerika pazarının en önemli silahı olan devasa pick-up’lar ve SUV’ların gövde gösterisine sahne olacaktır. Bu yıl toplam satışlardaki payları ile Amerika için ne kadar önemli olduklarını bir kez daha gösterdiler. Zaten yeni RAM 1500, Chevrolet Silverado, Ford F Serisi ve Ranger’a gösterilen ilgi de bunu açıkça ortaya koydu. Yani iflasların, küresel krizlerin yıkamadığı Detroit’i kumarhaneleriyle ünlü Las Vegas uluslararası arenada yıkacak gibi gözüküyor.

AMERİKA’DA 3 BÜYÜK EVLİLİK GERÇEKLEŞİR Mİ?

DETROİT fuarında her yıl kulaktan kulağa gelecekle ilgili ilginç dedikodular aktarılır. Bu yılın en büyük dedikodusu ise Amerikan teknoloji devleri Google ve Microsoft’un Fiat Chrysler Grubu (FCA) ile Ford’u alacağı yönündeydi. Yani FCA’yı Google, Ford’u ise Microsoft’un alabileceği iddia ediliyor. Bu dedikoduları duyan bir otomotiv yetkilisi, “Apple da General Motors’u (GM) alırsa. 3 büyük evlilik gerçekleşir” yorumunu yaptı. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak otomotiv firmalarının yapması gereken yatırım miktarları artıyor. Çinliler, Japonlar ve Korelilerle rekabet etmek için böyle hamle gelir mi, mantıksız gelmedi bana… 

(Hürriyet / Emre Özpeynirci)

Alıntı:

Bakan Özlü'den flaş cam filmi açıklaması

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, araçlarda cam filmiyle ilgili yasağın kaldırılmasından yana olduklarını ancak terör saldırıları yüzünden yasağı sürdürmek durumundayız" dedi

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, araçlarda cam filmi kullanımıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Bakanlık olarak görüşümüz Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde cam filmi yasağının kaldırılmasından yanadır” dedi. Özlü, şunları kaydetti:

YASAK SÜRÜYOR

“Taşıt camlarının görüntüyü değiştirecek seviyede renkli kullanımı veya camların üzerine renkli film tabakaları (cam filmi) yapıştırılması, 18 Temmuz 1997 tarihinden beri yasaklı bulunmaktadır. Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik’te (AİTM) 26 Ekim 2016’da yapılan düzenleme bahse konu durumu etkilemediğinden cam filmi yasağı, ilgili mevzuat gereği halen devam etmektedir. Bakanlık olarak görüşümüz Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde cam filmi yasağının kaldırılmasından yanadır. Bununla birlikte, gerçekleştirilen terör saldırılarında cam filmi uygulanmış araçların etkin bir terör unsuru olarak kullanılması, yaşanan can kayıpları ve bu meselenin Emniyet Genel Müdürlüğü açısından denetim güçlüğü yaratması; söz konusu düzenlemenin başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili kamu kuramlarınca tekrar gözden geçirilmesi mecburiyetini doğurmuştur.

Konuya kalıcı bir çözüm getirilmesi amacıyla Bakanlığımız ile İçişleri Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasındaki görüş alışverişine ve ortak teknik çalışmalara halen devam edilmektedir.”

HİÇBİR ZAMAN SERBEST OLMADI

“CAM filmi ile ilgili trafik denetimlerine ve cezai işlemlere yasal dayanak oluşturan, trafikteki tüm araçları kapsayan ve İçişleri Bakanlığı’nca yürütülen Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin söz konusu maddesi ülkemizde öncelikle uygulanmakta olup, anılan madde gereğince araçlarda cam filmi uygulaması hiçbir zaman serbest olmamıştır. Ayrıca 21 Ekim 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan AİTM yönetmeliğinde de cam filmiyle ilgili doğrudan söz konusu yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı belirtildiğinden, konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı’nca yürütülen mevzuat ve uygulamalarının esas alınması gerekmektedir.” (Hürriyet / Umut Erdem)

Alıntı:

Katar'dan yerli otomobile yatırım

Katar Ticaret Odası Başkanı El Sani, BMC aracılığıyla Türkiye'de yerli otomobil üretimine yatırım yapacaklarını açıkladı.

Katar Ticaret Odası Başkanı Şeyh Halife bin Casım el Sani, BMC aracılığı ile yerli otomobil üretiminde Türkiye’ye yatırım yapacaklarını açıkladı.

Katar’da yayın yapan Peninsula Qatar Gazetesi’ne konuşan Casım el Sani, "Katar bir Türk şirketi üzerinden Türkiye'nin otomotiv endüstrisine yatırım yapacak. Bu Katar'ın da hissesinin bulunduğu ve bu büyük projeyi gerçekleştirmek için diğer Türk yatırımcılarla el ele veren özel bir şirket" dedi.

Gazetede yer alan haberde Türkiye'nin Doha Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Burak Güreşçi’nin sözlerine de yer verildi. Türkiye'de yabancı şirketlere ait üretim tesisleri bulunduğunu ancak Türkiye'nin halen ülkede satılan otomobillerin yüzde 70'ine yakınını ithal ettiğini hatırlatan Güreşçi, ilk aşamada sedan araç üretiminin hedeflendiğini, daha sonra SUV ve elektrikli otomobil üretimine geçilebileceğini söyledi.

2014’te Katar Ordusu ortak olmuştu

Uzun süredir devam eden yerli otomobile babayiğit arayışı geçen yıl kasım ayında netlik kazanmıştı.

Yerli otomobil için kurulan konsorsiyumda Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Grubu yer aldı.

Hatırlanacağı gibi bu konsorsiyumda yer alan BMC'yi Ethem Sancak'ın Es Mali Yatırım şirketi 751 milyon TL'ye TMSF'den almış, 2014'te ise Katar Silahlı Kuvvetleri BMC'nin yüzde 50'sine ortak olmuştu.

Konsorsiyum, ilk yerli otomobilin prototipini 2019'a kadar tamamlamayı ve satışlara 2021'de başlamayı hedefliyor.

Alıntı:

15 Ocak 2018 Pazartesi

Türk Samuray’la 1 milyon rekoru

Toyota Avrupa, Sakarya’da üretilen C-HR sayesinde tarihinde ilk kez 1 milyon adetlik satışı geçerek rekor kırdı. Yerli C-HR, Toyota’nın en çok sattığı ikinci hibrit oldu

Toyota Avrupa, Sakaryalı C-HR dopingiyle tarihinde ilk kez 1 milyon adetlik satışa ulaştı. Toyota ve Lexus’un satışları 2017’de yüzde 8 artışla 1 milyon bin 700 adede yükseldi. Markanın Avrupa’daki pazar payı yüzde 4.8’e çıktı. Sadece Toyota’nın satışı 927 bin adet olarak gerçekleşti. Toyota bu performansıyla 2020 yılı hedeflerini şimdiden elde etti.

Toyota’nın sıçrama yapmasında hibrit modeller etkiliydi. Hibrit satışları yüzde 38 büyüyerek 406 bin adede çıktı ve rekor kırdı. Hibritler, Toyota Motor Avrupa’nın satışlarının yüzde 41’ini oluşturdu. Japon markanın Avrupa’da tüm zamanların zirvesine ulaşmasında Sakaryalı C-HR başrolü üstlendi. 
Toyota Türkiye Otomotiv Sanayi’nin ürettiği C-HR, geçen yıl Toyota’nın Avrupa’da en çok sattığı ikinci hibrit model oldu. Yaris Hybrid 102 bin 400 adetle ilk sırayı alırken, C-HR Hybrid’den 94 bin 100 adet, Auris Hybrid’den 82 bin 400 adet ve RAV4 Hybrid’den 58 bin 600 adet satıldı. C-HR, Toyota’nın genel satışlarında da 120 bin 800 adetle üçüncü sırada bulunuyor. Her 100 C-HR’dan 80’nin hibrit teknolojisine sahip olduğunu ekleyelim. 

97 ülkeye ihracat

Toyota Türkiye 2017’de 280 binlik üretim kapasitesinin tamamını kullandı. C-HR’dan 186 bin 205 adet üretilirken, 179 bin 840 adedi 97 ülkeye gönderildi. K. Amerika’ya 55 bin 501 C-HR gitti.

Alıntı:

Ford Motor, elektrikli araçlara 2022 yılına kadar 11 milyar dolar yatırım yapacak

Ford Motor Başkanı Bill Ford, Detroit otomobil fuarında yaptığı açıklamada elektrikli araçlara yatırımı 2022 yılına kadar 11 milyar dolara çıkarmayı planladıklarını bildirdi. Ford ayrıca, tamamen elektrikli ve hibrid araç modeli sayısını 40'a çıkaracak.

Ford Motor yöneticileri daha önce yaptıkları açıklamalarda elektrikli araçlara 2020 yılına kadar 4,5 milyar dolar yatırım yapacaklarını ifade etmişlerdi.

40 elektrikli ve hibrid araç modelinin 16'sı tamamen elektrikli olacak.


13 Ocak 2018 Cumartesi

Kaza tespit tutanakları artık akıllı telefonlardan da doldurulabiliyor

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nin geliştirdiği sistem üzerinde kağıt form doldurularak tutulan kaza tespit tutanakları Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelge gereğince artık akıllı telefonlardan da doldurulabiliyor.

Dünyada bu alanda geliştirilen “ilk uygulama” olma özelliği taşıyan mobil kaza tutanağı uygulaması ile kağıt form ve kalem kullanmadan akıllı telefonlarından hızlıca kaza tutanağı girişi yapılabiliyor.

Bu uygulama sayesinde kazaların sebebiyet verdiği trafik yoğunluğunun büyük ölçüde azalması hedefleniyor. Sigortalılar için birçok avantaja sahip olan tutanağı doldurmak için taraflardan birinde bir akıllı telefon bulunması yeterli. Tüm işlemler tüm taraflar için tek akıllı telefon ile yapılabiliyor.

Mobil kaza tutanağının akıllı telefondan doldurulmasından sonra tüm işlemler elektronik ortamdan takip ediliyor. Uygulama üzerinden araç plakası ve T.C. kimlik numarasının girilmesi ile birçok bilgi otomatik olarak dolduruluyor.

Sigortalılara her yönden büyük kolaylık getiren “Mobil Kaza Tutanağı” uygulaması Apple Store ve Google Play Store'lerden indirilebiliyor.

Bu uygulama ile birlikte; hızlı ve kolay kaza tutanak girişinin sağlanması, kaza sonrası trafik yoğunluğunun azalması, uygulamadaki yönlendirmeler ile tutanak girişindeki hata oranının azaltılması, kaza sonrası işlemlerin sonuçlanma süresinin azalması, kare kod uygulaması ile poliçe bilgilerine hızlı erişimin sağlanması, kağıt form taşınmasına gerek kalmaması, kazaya neden olan yerlerin hızlı ve kesin tespitinin yapılması, kaza anında bilgilerin sigorta şirketlerine iletilmesinin amaçlandığı bildirildi.

Alıntı:
http://www.otomobilsayfasi.com/haber/trafikte-yeni-donem-basladi/1268027

12 Ocak 2018 Cuma

TÜVTÜRK araç sahiplerini sahte uygulamalara karşı uyarıyor

1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren yönetmelik ile uygulamaya konan Egzoz Gazı Emisyon Ölçümü Takip Sistemi, ‘Pul’ ve ‘Ruhsat’ verilmesini ortadan kaldırdı.

Yapılan bu yeni düzenlemeye rağmen araç sahiplerinden hala pul veya egzoz emisyon ruhsatı için ek ödeme talep edildiğine dair bazı şikayetler aldıklarını belirten TÜVTÜRK yetkilileri, araç sahiplerini sahteciliğe karşı dikkatli olmaya çağırıyor ve yeni düzenleme sonrasında elektronik ortamda kayıt edilerek yapılmayan ölçümlerin geçersiz olduğunu belirtiyor. TÜVTÜRK ayrıca egzoz gazı emisyon ölçümünü 1 Ocak sonrasında yaptıran araç sahiplerinin, ölçüm geçerlilik tarihlerini e-Devlet üzerinden sorgulayabileceklerini de hatırlatıyor.

T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 11 Mart 2017’de yayınlandığı ‘Egzoz Gazı Emisyon Kontrolü Yönetmeliği’ 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren tüm hükümleri ile yürürlüğe girdi. Buna göre egzoz gazı emisyon ölçümleri elektronik ortamda Egzoz Gazı Emisyon Ölçümü Takip Sistemi’ne kayıt edilerek yapılmaya başlandı ve ölçüm sonrasında araç sahiplerine ‘pul’ ve ‘ruhsat’ verilmesi uygulaması ortadan kaldırıldı. Yeni sistemle, araç sahiplerinin ölçüm neticesinde düzenlenen ve ölçüm sonuçlarını da içeren Egzoz Gazı Emisyon Ölçüm Raporu’nu araçlarında muhafaza etmesi ve denetimlerde ibraz etmesi yeterli oluyor.

Buna göre, 1 Ocak tarihi ve sonrasında egzoz pulu ve ruhsatı kullanılarak yapılan bir egzoz emisyon ölçümü geçerli kabul edilmiyor ve araç muayenesinde Ağır kusur olarak değerlendiriliyor. Bu tarih öncesi düzenlenmiş egzoz pulu ve egzoz ruhsatları ise son geçerlilik tarihine kadar kabul ediliyor.

Yetkisiz kişi ve kuruluşlar araç sahiplerini yanıltıyor

Araç sahiplerinden egzoz gazı emisyon ölçümleri için hala pul veya ruhsat için ek ödeme istendiğine ilişkin şikayetlerin gelmesi nedeniyle açıklama yapan TÜVTÜRK, araç sahiplerini bu konuda dikkatli olmaya çağırıyor. Ayrıca, yönetmeliğin tüm hükümleriyle yürürlüğe girmesini takiben son dönemde TÜVTÜRK ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından egzoz gazı emisyon ölçümü konusunda yetkilendirilen diğer kuruluşlar dışında pul veya ruhsat ile ölçüm yapan yetkili olmayan kişi ve kuruluşlara itibar etmemeleri konusunda araç sahiplerini uyarıyor.

e-devlet’ten sorgulanabiliyor

Geçerli bir egzoz emisyon ölçümü bulunmayan araçların, araç muayeneleri Ağır Kusurlu olarak değerlendiriliyor ve muayeneleri onaylanmıyor. Egzoz emisyon ölçümünü 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yaptıran Araç sahipleri, ölçüm geçerlilik tarihini e-Devlet üzerinden sorgulayabiliyor.

Alıntı:

Otomotiv bakanlığı geliyor!

Türkiye yerli otomobilini üretmek için kolları sıvarken, Ankara'da ihracatın yüzde 17'sini sağlayan otomotiv sektörüne yönelik 'Otomotiv Bakanlığı' kurulması için düğmeye basıldığı öğrenildi. Söz konusu bakanlığın kurulması halinde Türkiye dağılan Sovyetler Birliği'nin ardından Otomotiv Bakanlığı kuran ikinci ülke olacak..   

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerli otomobil çağrısı sonrasında taşın altına elini koyarak Türkiye'nin ilk yerli otomobilini üretmeye talip olan 5 babayiğitin açıklanmasının ardından, yerli otomobil çalışmalarında sürpriz bir gelişme yaşandı. Gelen son bilgilere göre Ankara'da "Otomotiv Bakanlığı'nın kurulması için düğmeye basıldı..

Ankara'da çalışmalarının başladığı 'Otomotiv Bakanlığı' ile ilgili detayları Sabah yazarı Dilek Güngör gündeme taşıdı.

İşte o yazı:

Yanlış duymadınız... Ankara'da önemli bir kaynağım 'Otomotiv bakanlığı' kurulması için düğmeye basıldığını söyledi. Eminim, yakın zamanda atılacağı konuşulan bu adım Türkiye'yi dünyada farklı bir noktaya getirecek. Zira, dünyada ihtisas alanı otomotiv olan bir bakanlık yok. Araştırınca Otomotiv bakanlığı kuran tek ülkenin 25 Aralık 1991'de dağılan Sovyetler Birliği olduğunu görüyorsunuz.

'Bir tarafta kamuyu küçültüp, bakanlıkları kapatıp, birleştirirken diğer taraftan yeni bir kamu kurumu ihdas etmek gerekli mi' diye soranlarınız olabilir. 

Hemen yanıtlayayım. Evet... 

Neden mi? 

Otomotiv sektörü Türkiye için kritik sektörlerden... Olumsuz geçen yıllarda dahi Türkiye'den iki kat fazla büyüyor. Türkiye ihracatının yüzde 16-17'sini sağlıyor. Üretimi GSYH'nin yüzde 3'ünü oluşturuyor. Ülkede toplam istihdamın yüzde 5.5-6'sını sırtlıyor. Maliye açısından da bereketli bir sektör... Devletin kasasına ÖTV, KDV, sosyal güvenlik prim gelirleri ve stopaj vergisi yoluyla milyarlarca TL giriyor. Üstelik, şimdi Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding'in kuracağı konsorsiyumla Türkiye kendi otomobilini üretmeye hazırlanıyor. Hal böyleyken, otomotiv bakanlığı kurulması artık bir ihtiyaçtan öte zorunluluk haline gelmiş durumda. 

Düşünsenize, sektörün yerli veya yabancı yatırımcıları işlerini çözdürmek için 7 ayrı bakanlıkla muhatap oluyor. Otomotivde Maliye Bakanlığı ayrı, Sanayi Bakanlığı ayrı, Ekonomi Bakanlığı ayrı düzenleme yapıyor. Birinin getirdiği diğerininkine uymuyor. Sonra olan sektöre oluyor. 

O nedenle ben bu bakanlık işini tuttum. Umarım, yakın zamanda kurulur, başına da sektörü iyi bilen birisi getirilir..

Alıntı:

11 Ocak 2018 Perşembe

En hızlı şarj süresi! Elektrikli otomobilde yeni sayfa

Tek seferde yaklaşık 645 kilometre menzile sahip Fisker EMotion, grafen isimli yeni batarya teknolojisi sayesinde 9 dakika şarjla 200 kilometre gidebiliyor. Bu bugüne kadar elektrikli otomobil teknolojisinde elde edilen en hızlı şarj süresi

Aston Martin DB9, V8 Vantage, BMW Z8 ve X5 gibi ünlü modelleri tasarlayan ve günümüzün en önemli otomobil tasarımcılarından biri olarak kabul edilen Henrik Fisker‘in elektrikli otomobil girişimi 5 yıl aradan sonra Las Vegas’ta yeniden ortaya çıktı.Elektrikli otomobilde yeni sayfa açtı..

2013 yılına kadar Karma ismiyle elektrikli otomobil üreten ancak mali problemler yaşadığı için Karma markasını Çinlilere satan Henrik Fisker, şimdi tüm dengeleri değiştirecek bir modelle sektöre dönüş yaptı.

Fisker Inc. ismiyle yoluna devan eden ünlü tasarımcı CES’te sergilediği kelebek kanatlı kapılara sahip EMotion ile büyük dikkat çekti.

Çünkü Henrik Fisker, aracın tek seferde yaklaşık 645 kilometre menzile sahip olduğunu ama en önemlisi sadece 9 dakikalık şarj ile 200 kilometre yol kat edebileceğini söyledi.

Bu bugüne kadar elektrikli otomobil teknolojisinde elde edilen en hızlı şarj süresi. Bu dikkat çekici değerin altında yatan temel sebep ise grafen tabanlı katı yapılı batarya olduğunu belirtmek gerekir. Grafende enerji yoğunluğunun lityum-iyondan2.5 kat fazla olduğu belirtiliyor.

TESLA’YA MEYDAN OKUYOR

Saatte maksimum 260 km/s hıza erişebilen otomobil, üç boyutlu harita taraması sayesinde otonom sürüş teknolojisi konusunda da Tesla’ya meydan okuyor. Henrik Fisker, CES’te yaptığı açıklamada aracın geleceğin sedan modeli olduğunu belirterek, 2019’da piyasaya sunulacak araçın Amerika fiyatının ise 125 bin dolardan başlayacağını aktardı.

EMotion’un ardından fiyatı 45 bin dolar civarından olacak daha ekonomik bir modelin daha planlaması içerisinde olduklarını belirten Henrik Fisker ise kullandıkları batarya teknolojisi sayesinde araç içerisinde ciddi yaşam alanı sunulduğunun da altını çiziyor.

Ayrıca aracın aeorodinamik yapısına da işaret eden Fisker; “Daha iyi sonuçlar elde edebilmek adına aracın kaputunu daha aşağı konumlandırdık. Batarya sayesinde ortaya hem sportif çizgilere sahip olan yere yakın hem de sedan otomobillerle yarışabilecek iç dünyayla donatılmış bir otomobil çıktı” açıklamasını yaptı. 

(Hürriyet / Emre Özpeynirci)

Alıntı:


Toyota Hilux, Türkiye'de 2017’de pazar payını yüzde 22'ye çıkardı

Toyota Hilux toplamda 4 bin 550 adet satış elde ederek yüzde 21.9’luk pazar payına sahip oldu.

Toyota’nın efsane modelleri arasında yer alan Hilux, 2016 yılında olduğu gibi 2017’de de Türkiye’de en çok tercih edilen pick-up modeli oldu.

Segmentinde yılı en yakın rakibinden 1023 adet daha fazla satarak lider kapatan Hilux, toplamda 4 bin 550 adet satış elde ederek yüzde 21.9’luk pazar payına sahip oldu.

Hilux’ın lider olmasını sağlayan yüksek satış rakamları, aynı zamanda 2017 yılının 9 ayında segmentinin en çok satış elde eden modeli olmasını sağladı. Böylece Hilux, bu başarısıyla beraber Toyota’nın 45 bin 209 adetlik satışında önemli bir rol oynamaya devam etti.

Satışa sunulduğu 1968 yılından bu yana ise, global pick-up pazarında 18 milyon adedin üzerine satış elde etti. Türkiye pazarında yeni 2.4 litrelik motorla satışa sunulan Hilux, düşük yakıt tüketimi ve verimli performansıyla da öne çıkıyor.

Dayanıklılık konusunda standartları belirleyen pick-up haline gelen model, aynı zamanda 2.4 litre hacmindeki motoruyla daha düşük Motorlu Taşıtlar Vergisi’yle de avantajı sağlıyor.



Alıntı:



10 Ocak 2018 Çarşamba

Hibrit satışlar 2017'de altın yılını yaşadı

Türkiye elektrikli otomotiv pazarında geçen yıl 4 bin 451 adedi hibrit, 77 adedi ise elektrikli olmak üzere 4 bin 528 adet araç satıldığı belirtildi

Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Platformunun (TEHAD) internet sitesinde yer alan açıklamada, Türkiye elektrikli otomotiv pazarına ilişkin yıl sonu verileri paylaşıldı.

Geçen yıl satışlarda patlama yaşandığı ifade edilen açıklamada, özellikle hibrit motorlu araçlar için yapılan ÖTV düzenlemesi ve Toyota modellerinin bu düzenlemeden faydalanmasının Türk tüketicisinden destek gördüğü bildirildi.

2017'de elektrikli otomotiv pazarında satılan 4 bin 528 araçtan 4 bin 451'inin hibrit olduğuna işaret edilen açıklamada, 2017'nin hibrit araçlar için "altın yıl" olduğu kaydedildi

Geçen yıl hibrit otomobiller arasında en fazla ilgiyi Toyota'nın C-HR modelinin gördüğü belirtilen açıklamada, "Toyota, toplam hibrit satışlarının yüzde 92'sini tek başına gerçekleştirdi. Bu modeldeki benzinli ve hibrit motorlu satış toplamı 6 bin 278 olurken, bunun 3 bin 381'ini oluşturan hibrit modeller benzin motorlu kardeşini geride bıraktı" ifadesi kullanıldı.

Üretimi Türkiye'de gerçekleştirilen C-HR'de satış rekoru kırılırken, Toyota'nın diğer modeli B segmentinin çok satan hibriti Yaris'in geride kaldığı bilgisi verildi.

2016'da 835 adetle pazar lideri olan Yaris'in geçen yılı 163 adetlik satışla kapattığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Yola henüz adım atan makyajlı yeni Yaris önümüzdeki aylarda satış rakamını artırabilir. Haziran ayı itibarıyla pazara adım atan Hyundai Ioniq ve Kia Niro hibrit ise 284 adetlik toplam satış rakamıyla listede yer aldı. Hyundai markasının tek platformda yer alan üç farklı elektrikli modelini seçenek olarak sunduğu Ioniq Hibrit, ülkemizde C segmentinin tek sedan modeli olarak temsil ediliyor."

Açıklamada, Avrupa, ABD ve Çin'de satış rakamları her yıl katlanarak artan yüzde 100 elektrikli araçların Türkiye'de yeterli ilgiyi görmediği, 2016'da Türkiye'de 44 olan elektrikli araç satış rakamının 2017'de 77'ye yükselmesine rağmen dünya ortalamasının gerisinde kaldığı bildirildi.

HİBRİT ARAÇLARDA MTV SIFIR OLMAL

Açıklamada görüşlerine yer verilen TEHAD Kurucusu Berkan Bayram, 2011'de dünyada sadece 45 bin adet elektrikli araç satışı gerçekleşmişken, geçen yıl itibarıyla bu rakamın 2 milyonu aştığına dikkati çekti.

Artış trendinin önlenemez bir şekilde devam edeceğini belirten Bayram, "2025 yılı itibarıyla satılan her 10 araçtan 4'ü elektrikli olacaktır. Günümüzde otomotiv markalarının da birbiri ardına yaptığı açıklamalar, bu rakamın doğruluğunu kanıtlar niteliktedir. Elektrikli otomobilin göreceği bu talep karşısında ülkemiz, daha fazla otomotiv ve batarya teknolojisine yatırım yapmalı, özellikle lityum bazlı batarya teknolojisi ve enerji depolamanın stratejik öneminin farkında olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Bayram, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin (MTV) elektrikli araçlarda sıfır olarak uygulandığını, bunun hibrit araçlar için de aynı şekilde uygulanması gerektiğini savundu.

Alıntı:

9 Ocak 2018 Salı

Toyota'dan tarihi dizel kararı

Dünyanın en çok satan ikinci otomobil şirketi olan Toyota, İtalya ile ilgili flaş bir karar aldı. Toyota, Avrupa'da dizel pazarının en güçlü olduğu ülkelerden biri olan İtalya'da artık hiç bir dizel otomobil satmayacağını açıkladı.

İtalya'da yaklaşık 90 bin adetlik bir satış rakamı olan Toyota, hibrid yakıtlı otomobillere yönelme stratejisi doğrultusunda bundan sonra ülkede dizel yakıtlı otomobil satmayacağını duyurdu.

İtalya Avrupa'da dizel araç satışlarının en güçlü olduğu ülkelerden birisi konumunda bulunuyor. Diğer Avrupa ülkelerinin aksine dizel satışları artarken, pazar payı önceki yıla göre yüzde 6.2 artışla yüzde 56.7'ye çıktı. Ülkede benzinli araçların pazar payı yüzde 31.6, hibrid araçların pazar payı ise yüzde 71'lik artışla yüzde 3.4 seviyesinde bulunuyor.

BENZİNLİ VEYA HİBRİT

Toyota'nın İtalya'da sattığı Auris ve Rav4 modelleri bundan sonra sadece hibrit motor versiyonu ile piyasada olacak. Aygo modeli benzinli, C-HR ve Yaris ise benzinli veya hibrid olarak satılacak.

Prius da geçmişte olduğu gibi yine sadece hibrit versiyonu ile tüketicilerle buluşmaya devam edecek.

Toyota İtalya'da eski dizel yakıtlı otomobilini verip hibrit araç almak isteyenlere 7 bin euroya kadar teşvik veriyor.

Japon devinin 2017 yılı içerisinde dizel satışlarının payı toplam satışlar içerisinde yüzde 6 seviyesinde bulunuyordu. Şirket, bu satış kaybını hibrit versiyonlarla telafi edeceğini düşünüyor.

Öte yandan Toyota, yakıt ekonomisi ve düşük karbondioksit salınımı nedeyle SUV ve pick-up modelleri olan Land Cruiser ve Hilux'ta dizel alternatifini sunmaya devam edecek.

DİZELİN PAYI YÜZDE 15

Toyota sözcüsü, kararla ilgili yaptığı açıklamada, piyasa koşullarının artık dizelden uzaklaşma yönünde kendilerini ittiğini ve Toyota'nın ana stratejisinin hibrit olacağını belirtti. Sözcü, "ne kadar ilerlersek, dizele olan ihtiyaç da o kadar azalacak " dedi.

Avrupa'da geçtiğimiz yıl satılan Toyota modellerinin yarısını hibrit araçlar oluşturdu. Dizel araç satışının payı ise yüzde 15 seviyesinde bulunuyor.

İŞARETİ DIDIER LEROY VERMİŞTİ

Toyota'nın dizelden uzaklaşıp hibrit motorlu araçlara yöneleceği, daha önce de çeşitli kerele şirketin üst yönetimi tarafından dile getirilmişti. Toyota Genel Müdür Yardımcısı Didier Leroy, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, bundan sonraki yeni modellerin hiçbirinde dizel motor kullanılmayacağını düşündüğünü söylemişti.

Bunun kendi fikri olduğunun altını çizen Leroy, "Bu benim kendi düşüncem. Bundan sonra dizel motorlu araç üretmeyeceğiz" ifadesini kullanmıştı.

C-HR modelini de en başından itibaren dizel seçeneği olmadan satışa çıkardıklarını hatırlatan Leroy, "O dönem distribütörler bu karara karşı çıkmıştı ve o benim kararımdı. Pazarda dizel modeline ihtiyaç olduğunu söyledileri. Ama ben 'Hayır' dedim. Bizim uzun dönemli trendleri izlememiz lazım ki o da çevreci araçlar" demişti.

(HaberTürk)

Alıntı:

Renault Clio'yu Bursa'da üretecek

Renault'nun geçen sene Avrupa'da en çok satılan modeli olan Clio'nun yenilenen modeliyle Türkiye'de üretileceği kesinleşti

Renault’un yeni Clio’yu BJA koduyla yıl sonunda Bursa’da üreteceği kesinleşti. Oyak Renault’un Bursa fabrikasında üretim hatlarının kurulumunun hızlı bir şekilde devam ettiği belirtilirken, çok yakında ilk prototiplerin üretiminin başlayacağı açıklandı. Eylül ayında Paris otomobil fuarında tüm dünyaya tanıtılacak Clio 5, yıl sonunda satışa sunulacak.

2012 yılından bu yana Bursa’da üretilen ve geçtiğimiz yıl Avrupa’da en çok satılan ikinci otomobil olan Renault Clio 4, bu yıl sonunda tamamen yenileniyor.

Hürriyet'ten Emre Özpeynirci'nin haberine göre, Renault’a yakın kaynaklardan müjdeli haber geldi. Bursa’da BJA kodu ile Clio 5 üretimi için çalışmalar çoktan başlamış. Yıl sonunda devreye girecek yeni modelin Oyak Renault’un Bursa fabrikasındaki üretim hatlarının kurulumu hızlı bir şekilde devam ederken, montaj hatlarının kurulumunda bir çok yerli ve yabancı firmanın çalıştığı da gelen haberler arasında.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Sarkozy gibi son dakikada bir kriz çıkartamayacağı çünkü gövde üretim hatlarının büyük bir kısmının tamamlandığı söyleniyor. Hatta çok yakında ilk prototiplerin üretimlerine başlanacağı ve bu kadar büyük bir yatırımdan geri dönülemeyeceği ifade ediliyor.

Yatırım tutarı hakkında ise bir açıklama yapılmazken mevcut Clio 4’ün üstünde olacağı iddialar arasında. Oyak Renault, 2012 yılında Clio 4’e 250 milyon Euro’ya yakın yatırım yapmıştı.

Alıntı:

Pazarda yerlilerin payı yüzde 30'a dayandı

Toplam pazar 2017’de yüzde 3 küçülürken, sadece Türkiye’de üretilen binek ve hafif ticari araçların satışları değerlendirildiğinde yüzde 9.5 artış dikkat çekti. İşte Habertürk yazarı Hakan Özenen'in o yazısı...

Toplam pazar 2017’de yüzde 3 küçülürken, sadece Türkiye’de üretilen binek ve hafif ticari araçların satışları değerlendirildiğinde yüzde 9.5 artış dikkat çekti. 2016 yılında 310 bin 864 olan yerli araç satışlarının, 2017’de 340 bin 306 adede çıktığı görülüyor

“Otomobil ve hafif ticari araç pazarı en zor yıllarından birini olabilecek en az hasarla geride bıraktı.” Geçen hafta ODD (Otomobil Distribütörleri Derneği) tarafından açıklanan 2017 yılı binek ve hafif ticari araç satışlarını böyle yorumlamıştık.

956.194 adetlik toplam satış rakamı özellikle kur baskısının yoğun olduğu ve tüm zamanların en yüksek Özel Tüketim Vergisi’nin alındığı bir yılda otomobil markaları açısından başarı tüketiciler açısından bakıldığında ise şaşırtıcıydı.

Ancak geçen yıl sadece yüzde 3 küçülen pazardaki rakamlara biraz daha yakından bakınca, tüketicilerin otomobil tercihlerinin fiyatları artan ve vergileri yükselen ithal araçlardan çok, vergi ve fiyat avantajlı yerli üretimlerden yana olduğu görülüyor.

YERLİLER YENİ ÜRÜN SUNDUKÇA PAYLARI ARTTI

Geride bıraktığımız yıl Türkiye’de 722 bin 759 adet binek otomobil satıldı. Bu otomobillerin yüzde 82.7’sini A, B ve C segmentlerinde yer alan düşük vergili araçlar oluşturdu. Hal böyle olunca bu segmente ürünler sunan yerli markalar 216 bin 791 adet ve yüzde 29.9’luk pay ile tüm zamanların en iyi sonuçlarını elde ettiler. Bunda yerli üretim araçların maliyet avantajı kadar, 25 Kasım 2016’da uygulanmaya başlanan ve esas itibarıyla daha düşük fiyatlı yerli araçların satışını artırmayı hedefleyen yeni Özel Tüketim Vergisi uygulamasının da etkisi hissedildi. Son 5 yılın satış rakamları ve bu rakamların içindeki yerli araçların payına bakıldığında binek araçta yüzde 25, hafif ticari araçta ise yüzde 52-53 seviyesinde seyrettiği görülüyor. 2015 yılında binek araç pazarındaki yerli ürün sayısının da kısıtlı olmasından yüzde 22’ye kadar gerileyen bu pay, o yıldan bu yana Fiat, Renault, Honda, Toyota ve Hyundai’nin hemen her segmente sundukları yeni ürünlerle kademeli olarak arttı. 2013 yılında 147 bin 128 adet olan yerli binek araç satışı aradan geçen 5 yılda yüzde 47’lik artışla, konjonktürün de sağladığı avantajla 200 bin adedi ilk kez aşıp, 216 bin 791 adede ve yüzde 30’luk pazar payına dayandı.

Fiat Egea 42.900 adet
REANULT MEGANE 39.272 adet
REANULT CLIO 31.265 adet







HAFİF TİCARİDE DE PAZARIN YARISINDAN FAZLASI YERLİ ARAÇ

Son 5 yıla bakıldığında hafif ticari araç pazarının yarısından fazlasını yerli araçların oluşturduğu görülüyor. Ancak bu süre içinde yerli hafif ticari araç pazarındaki satış artışı binek araçlardaki gibi yüksek olmadı. 2013 yılında satılan 188 bin 73 adet hafif ticari aracın yüzde 52’sine karşılık gelen 98 bin 778 adedi yerliyken, geçen yıl yerlilerin oranı bir puan artarak 53’e çıktı. 2014 ve 2015 yıllarında yerli hafif ticari pazar payı yüzde 54-55’leri görmüştü. 2013 yılında pazarda 98 bin 778 adet yerli araç satılmışken, bu rakam geçen yıl yüzde 5 artışla 123 bin 515 adet oldu.

LÜKS ARAÇ PAZARI YÜZDE 15 KÜÇÜLDÜ

Döviz kurlarındaki yükseliş ve ÖTV düzenlemesinin etkisiyle daralmaya devam eden ultra lüks araç pazarı, geçen yıl yüzde 15.3 küçüldü. Ultra lüks araç pazarında 2017’de 4 bin 270 adetlik satış oldu. Lüks araç satışları ise 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 0.6 artarak 22 bin 699’a yükseldi. BMW, hem lüks hem de ultra lüks segmentinde en çok tercih edilen marka oldu.

YERLİ PAZARIN YILDIZLARI FİAT VE RENAULT

Fiat Egea, 2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da Türkiye’nin en çok tercih edilen modeli oldu. 2015 yılı sonundan itibarıyla yollarla buluştuğu ilk günden bu yana 83 bin 419 adet satarak başarısını ortaya koyan Egea Sedan, 2017 yılında toplam 42 bin 990 satış adediyle Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili oldu.

Renault, 2017 yılında 18. kez binek otomobil pazarı liderliğini ve toplam pazar liderliğini elde etti. Marka, binek+hafif ticari araç pazarından 130 bin 276 adet satış rakamı ile yüzde 13.6 pay aldı. Binek otomobil pazarında ise 113 bin 454 adet satış adedi ve yüzde 15.7 pazar payına ulaşarak 18. kez binek otomobil pazar lideri oldu. Türkiye’nin en çok satılan modelleri sıralamasında, ikinci ve üçüncü sırada Oyak Renault’da üretilen Renault modelleri yer aldı. Megane Sedan 39 bin 272 adet ile 2. sırada yer alırken, Clio HB 31 bin 265 adet ile satış üçüncüsü oldu.

‘ÖTV DÜZENLEMESİ 2018 YILINDA MÜŞTERİNİN FAYDASINA OLACAKTIR’

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, toplam pazarda yüzde 4.7’lik oranla ilk 7 marka içinde olduklarını belirterek, “Aralık ayı satışlarımızda ise ilk 4 sıra içinde yerimizi aldık” dedi. Bozkurt, yeni yürürlüğe giren ÖTV matrahı güncellemesinin; kur etkisi ve model yılı değişikliğinden kaynaklanan otomobillerdeki fiyat artışını bir nebze de olsa azaltmasının pazar için olumlu etki yaratacağını belirterek, “Son bir yılda özellikle Euro’nun TL karşısında yüzde 24 değerlenmesi, otomobil fiyatlarının artacağı yönünde bir beklenti yaratmıştı. Yeni düzenleme ile birlikte gelen değişiklikler, müşterilerimiz açısından baktığımızda da olumlu sonuçlar doğuracaktır. Kurların artmasıyla yeni yılda otomobil fiyatlarına gelebilecek muhtemel artışların bir miktar önüne geçecek olan bu düzenleme müşterilerimizin faydasına olacaktır” dedi.

‘BÖYLE BİR ARALIK AYI HİÇ YAŞAMADIK, İLK 6 AYDA YÜKSEK TALEP OLUŞABİLİR’

Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök, 2017 yılını 34 bin 822 adet satış ve yüzde 3.64 pazar payı ile rekorla kapattıklarını söyledi. Özkök, 2018 yılında otomotiv sektörünün üretim ve ihracata odaklanacağını, iç pazarın da bir o kadar önemli olduğunu söyledi. Aralık 2017’de showroom trafiğinin eskiye oranla çok yükselmediğini ifade eden Özkök, “Müşteriyle konuştuğumuzda beklentinin, kurların ve faiz oranlarının düşmesi yönünde olduğunu gördük. Geçen yılın aralık ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı 136 bin seviyesinde gerçekleşti. En son 2013 senesinde 129 bin seviyelerindeydi. O senenin tamamında 850 binlik bir pazar vardı. Bu sene 850 binlik bir pazarın aralık ayını yaşadık. Hiç böyle 950 binlik bir aralık ayı yaşanmadı. Önümüzdeki dönemde ilk 6 ayda yüksek bir talep oluşabilir” diye konuştu.



(Hakan Özenen/Habertürk)

Alıntı: