31 Aralık 2019 Salı

Tesla, Çin'de üretilen ilk Model 3'ü teslim etti

Tesla, Shanghay'da kurduğu fabrikada ürettiği Model 3 elektrikli araçların teslimatına başladı

Tesla'nın 2 milyar dolar yatırım ile kurduğu Shanghay fabrikası 1 1 yıldan biraz daha kısa bir zaman, 357 gün içinde araç teslimatı yapar hale gelerek rekor kırdı.

Çin yapımı Model 3 sedan araçları 355.800 yuan (50.000 dolar) fiyatla satılıyor. Çin'de ithal ve uzun menzilli Tesla Model 3'ün fiyatı ise 439 bin yuan. Standart menzilli olan modelin fiyatı 40 bin dolar.

Elektrikli araç modelleri

Otomobil üreticilerinin açıkladığı üretim planlarına göre; 2022'ye kadar dünya genelinde 100 yeni elektrikli araç modeli satışa sunulacak. 2030'da ise küresel araç imalatının yüzde 40'ı elektrikli, yüzde 46'sı hibrit araç olacak.


28 Aralık 2019 Cumartesi

"Türkiye'nin Otomobili" Avrupa basınında

Türkiye'nin yerli otomobil projesi, Avrupa basınında geniş yankı buldu.

İngiliz Daily Mail gazetesinin "Türkiye elektrikli otomobilini tanıttı" başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın otomobilin Tesla'ya meydan okuması temennisi aktarıldı.

Erdoğan'ın Türkiye'yi ekonomik bir dev haline getirmek için mühendislerin yerli bir otomobil üretmesini istediği vurgulanan haberde, tanıtımla Türkiye'nin ilk yerli otomobilini üretme hayalini gerçekleştirmeye yaklaştığı, araçların 2022'de yollarda olacağı vurgulandı. 

Ayrıca ilk ön siparişi veren Erdoğan'ın "60 yıllık bir rüyayı gerçekleştirerek tarihi bir güne tanıklık ediyoruz" ve "Halkımızın bu araca sahip olacağı günü sabırsızlıkla beklediğini biliyorum." ifadeleri paylaşıldı. 

 Almanya

Berlin merkezli Tagesspiegel gazetesi de "Türkiye milli elektrikli aracına milyarlarca yatırım yapıyor" başlığını kullandı.

Türkiye'nin yerli elektrikli aracıyla piyasayı canlandırmak istediğine vurgu yapılan haberde, Türkiye'nin bu otomobilin geliştirilmesi ve üretimine üç milyar avrodan fazla yatırım yapacağı belirtildi. 

Bu projenin AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uzun vadeli hedefi olduğu hatırlatılan haberde, yerli aracın ülkenin büyüyen ekonomik gücünün kanıtı olarak sunulduğu yorumu yapıldı.

Aynı haberde, Alman otomotiv üreticisi Volkswagen'in daha önce 2025 yılı olarak açıklanan 1 milyon elektrikli araç üretimi hedefine 2023'de ulaşacağı bilgisine de yer verilmesi dikkati çekti.

Die Welt gazetesinin internet sitesinde yer alan görüntülü haberde, Türkiye'nin otomobil üretmek için cazip bir pazar olduğuna işaret edilerek, Volkswagen'in ülkede bir fabrika kurma kararı aldığı fakat bu kararın şu an askıda olduğu anımsatıldı.

Bild gazetesinin haberinde de 1960'lı yıllarda Türkiye'nin kendi markası "Devrim" ile ilk denemesinin başarısız olduğu paylaşıldı. 

Der Spiegel dergisinin internet sitesindeki haberde de "Türkiye, 2022'den itibaren ilk yerli elektrikli otomobilini üretmek istiyor. Bunun için, gelecek 13 yıl içinde buna 3 milyar avrodan fazla yatırım yapılacak." değerlendirilmesinde bulunuldu. 

Focus dergisinin haberinde de Türkiye'nin yerli otomobil rüyasının gerçekleştiğinin altı çizilerek, elektrikli otomobil için aşılması gereken birçok engele rağmen bu konudaki yatırımının muazzam olduğu kaydedildi. 

 
Avusturya

Türkiye'nin yerli otomobil adımı, Avusturya'da devlet televizyonu ORF başta olmak üzere ülkenin önde gelen basın kuruluşları tarafından detaylı şekilde haberleştirildi.

Ülkenin en çok satan gazetesi Krone, "Erdoğan, Türkiye'nin yerli otomobil markasını gururla tanıttı" başlığı ile gelişmeleri okuyucularına duyurdu.

Die Presse gazetesinin haberinde de Erdoğan'ın Türkiye'nin ilk yerli elektronik otomobilini tanıttığını ve ilk siparişi verdiği belirtildi. Haberde ayrıca Türkiye'nin otomobil sektöründeki durumu ve "Devrim" tecrübesine de değinildi.

Belçika

Belçika haber ajansı Belga, "Erdoğan, Türkiye'de geliştirilen ilk elektrikli otomobil prototiplerinin örtülerini kaldırdı" başlığını kullandı.

Otomobiller için 3 milyar avrodan fazla yatırım yapıldığı belirtilen haberde, üretime 2022'de başlanmasının beklendiği kaydedildi.

 
Elektrikli otomobillerin birinin SUV diğerinin ise sedan olduğu anımsatılan haberde, "Tarihi bir gün" ifadesi kullanıldı.

Haberde, Bursa'da kurulacak fabrikada yılda 175 bin otomobilin üretileceği bilgisi paylaşılarak, otomobillerin Avrupa ve yakın piyasalara ihraç edilmesinin de planlandığı, model adlarının gelecek yıl belirleneceği belirtildi. 

Haberde, çeşitli uluslararası firmaların Türkiye'de Avrupa piyasaları için otomobil ürettiğine de dikkat çekildi. 

Hollanda 

Kamu yayın kuruluşu NOS'un, "Türkiye yerli elektrikli 'rüya otomobil'ini sundu" başlıklı haberinde, projenin vergi avantajı gibi büyük devlet desteği ile gerçekleştiği kaydedildi. 

RTL kanalının haberinde de "Türkiye otomobil pazarına girdi, Erdoğan iki elektrikli otomobil sundu" başlığı kullanıldı. 

Türk hükümetinin yerli otomobil projesine 3,7 milyar dolar destekte bulunduğu belirtilen haberde, projenin Türkiye ekonomisine yılda 50 milyar dolar getirisi olacağı bilgisi yer aldı.

İsveç ve Norveç 

İsveç haber ajansı TT, abonelerine haberi, ''Türkiye elektrikli otomobillerini basına tanıttı'' başlığıyla duyurdu. 

Norveç devlet televizyonu NRK de Erdoğan'ın ''Bugün tarihi bir güne tanıklık ediyoruz. Türkiye 60 yıllık hayalini gerçekleştirdi. Türkiye sadece yeni teknolojiler için bir pazar değil, aynı zamanda onları geliştiren, üreten ve dünyaya ihraç eden bir ülke de olmuştur.'' ifadelerini ekrana taşıdı.

Yunanistan 

Ta Nea gazetesinin haberinde de projenin 5 Türk şirketinden oluşan konsorsiyum tarafından hayata geçirildiğine dikkat çekildi. 

Capital.gr gazetesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni otomobilin direksiyonuna geçerek denediğini yazdı. Haberde otomobilin teknik özelliklerine ayrıntısıyla yer verildi. 

İşte yerli otomobilin üretileceği şehir

Görüntüleri yayınlanan video ile kamuoyuna sunulan yerli otomobilin hangi şehirde üretileceği de belli oldu. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararına göre yerli elektrikli otomobilin fabrikasının kurulacağı şehir Bursa

Kamuoyunda uzun süredir merak edilen yerli otomobilin hangi ilde üretileceği sorusuna yanıt Cumhurbaşkanlığı kararı ile geldi. 

Resmi Gazete'de yayımlanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı karara göre yerli elektrikli otomobilin üreticeği şehir Bursa.

Cumhurbaşkanlığı kararında, "Bursa ilinde yapılacak olan elektrikli otomobil üretim tesisi yatırımına proje bazlı devlet yardımı verilmesine ilişkin ekni kararın yürürğe konulmasınına; 193 sayılı Kanunun geçici 80’inci, 474 sayılı Kanunun 2’nci, 3065sayılı kanunun 13’üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir" ifadesi yer aldı. 

Kararın ekinde ise şu bilgiler verildi:

Yatırım yeri: Bursa ili
Yatırımın konusu: Elektrikli otomobil üretimi.
Başlangız tarihi 30/10/2019
Yatırım süresi: Başlahgıç tarihinden itibaren 13 yıl olup, yatırımın öngörülen sürede gerçekleştirilmemesi halinde Sanayi ve Teknoloji Bakanığı tarafından bu sürenin yarısı kadar daha ek süre verilebiliri.
Yatırımın cinsi: Komple yeni yatırım. 
Öngörülen toplam yatırım tutarı 22.000.000,000, TL 
İstihdam: 4 bin 323 kişi istihdam edilecek. 
Öngörülen nitelikli personel sayısı 300. 
5 ayrı modelde 175 bin adet üretim yapılacak. 

Karara göre yerli oto üretimine verilecek destekler şöyle:

Gümrük vergisi muafiyeti
KDV istisnası
KDV iadesi
Vergi indirimi (vergi indirim oranı %100, yatırıma katkı oranı % 100, yatırım katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek oranı %100)
Sigorta primi işveren hissesi desteği (azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl).
Gelir vergisi stopajı desteği (10 yıl)
Nitelikli personel desteği (azami 360.000.000 TL)
Faiz ve kar payı desteği (gerçekleşen sabit yatırım tutarının yüzde 13’ünü ve ödenen faiz ve kar payının yüzde 89’ini geçmemek kaydıyla her bir kredinin kullanım tarihinden itibaren azami 10 yıl)
Yatırım yeri tahsisi
Alım garantisi (DMO 30 bin adet)


Tesla Çin bankalarıyla 1.29 milyar dolarlık kredi için imzayı attı

Tesla Inc, Çin bankalarıyla Şanghay'daki fabrikasında üretim için kullanmak üzere kredi anlaşması yaptı. Tesla'dan yapılan açıklamaya göre Çin bankalarından 9 milyar yuan (1.29 milyar dolar) tutarında 5 yıl vadeli kredi için imzalar atıldı.

Elektrikli otomobil üreticisi, aynı zamanda 2.25 milyar yuan'a kadar teminatsız döner kredi tesisi için anlaşma imzaladığını ve her iki kredinin de Şanghay otomobil fabrikası için kullanılacağını bildirdi.

Kredi sağlayan bankalar, Çin İnşaat Bankası, Çin Ziraat Bankası, Şangay Pudong Kalkınma Bankası ve Çin Sanayi ve Ticaret Bankası.

Kredinin Şanghay fabrikasında inşaat ve üretimin yanı sıra, önümüzdeki yıl 4 Mart'ta süresi dolacak 3,5 milyar yuan borcun geri ödemesinde de kullanılabileceği öğrenildi.

İkinci el kara taşıtı ticaretinde süre uzatımı

İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle uğraşanların almaları gereken yetki belgesi için süre uzatıldı

İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden gerçek veya
tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların bu faaliyetlerine devam
edebilmeleri için almaları gereken yetki belgesi için süre uzatıldı.
Ticaret Bakanlığının konu ile ilgili Yönetmelik değişikliği Resmi
Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete?de
yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında
Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarında yer alan ?31/12/2019? ibaresi ?31/8/2020? şeklinde
değiştirildi.

Söz konusu fıkralar şu şekilde:

"GEÇİCİ MADDE (1 ) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden
gerçek veya tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların bu
faaliyetlerine devam edebilmeleri için bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren durumlarını bir yıl içinde, lise mezunu olma şartı
hariç olmak üzere 6 ncı maddenin birinci fıkrasındaki şartlara uygun
hale getirerek yetki belgesi alması gerekir.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bir yapı veya
alan bütünlüğünde faaliyet gösteren ve içinde ikinci el motorlu kara
taşıtı ticaretiyle iştigal eden en az on işletme bulunan işyerleri bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
durumlarını 19 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine
uygun hale getirir.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bir yapı veya
alan bütünlüğünde faaliyet gösteren ve içinde ikinci el motorlu kara
taşıtı ticaretiyle iştigal eden en az otuz işletme veya en az elli
çalışanı bulunan işyerleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde durumlarını 19 uncu maddenin ikinci fıkrasının
(c) bendine uygun hale getirir."

Örtü kalktı! İşte milyonların beklediği yerli otomobil

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun 2022 yılında üretimine başlayacağı, geliştirme süreci devam eden otomobilin ön gösterim versiyonu Türkiye ile buluştu. Türkiye'nin otomobilinden ilk fotoğraf geldi.


İşte Türkiye'nin otomobilinin teknik özellikleri

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması'nın fuaye alanında yerli otomobile ait modüler ve elektrikli güç ünitesi sergilendi

Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG) tarafından yapılan yerli otomobil, bugün görücüye çıktı. Tören alanında yerli otomobilin teknik özelliklerinin detayları da ilk kez paylaşıldı. 

Buna göre, Türkiye'nin Otomobili, 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak. Doğuştan elektrikli modüler platform ile 300+ ve 500+ kilometre menzil opsiyonlarına sahip olacak otomobil, merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek.

Gelişmiş batarya yönetim ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağladığı uzun ömürlü batarya paketine sahip olan otomobil, 200 beygir güç ile 7.6 saniye, 400 beygir güç ile de 4,8 saniye altında 0-100 km/s hızlanabilecek.

Euro NCAP 5 yıldız seviyesine uyumlu, platforma entegre edilmiş batarya ile yüksek çarpışma dayanımı ve yüzde 30 daha fazla burulma direncine sahip olacak. Araç menziline yüzde 20'ye kadar katkı sağlayan geri kazanımlı frenleme de otomobilin önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Araç, geniş kapsamlı şarj altyapısı sayesinde evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek. 

Ayrıca, “Holografik Asistan” teknolojisi 2023 yılından itibaren dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak.  Bu yenilikçi asistan, sıradan bir sanal gösterge panelinin çok ötesinde bir kullanıcı deneyimi yaşatmak amacı ile ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan tanıttı... İşte Türkiye'nin otomobili

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG), 2022 yılında üretimine başlayacağı, geliştirme süreci devam eden otomobilin ön gösterim versiyonu Türkiye’yle buluştu. İŞTE: TOGG


Gebze'de tören başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiyenin Otomobili" tanıtım toplantısında ilk otomobil Devrim'e bindi
Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen "Yeniliğe Yolculuk Buluşması" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiyenin Otomobili" tanıtım toplantısına gelişinde önce “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu” üyeleriyle tokalaştı, ardından onra Türkiye'nin ilk otomobilinin bulunduğu standa gelerek “Devrim”e bindi.

1 Aralık 2019 Pazar

Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için zorunlu kış lastiği uygulaması başladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca, 2017 yılında Kış Lastiği Kullanma Zorunluluğu ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ kapsamında ticari araçlar için zorunlu hale getirilen uygulama başladı.

Kış lastiği dışında çekme halatı, zincir seti, ilk yardım çantası ve trafik ikaz işareti gibi ekipmanları bulundurmayan sürücülere 108 lira tutarında Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenecek.

Kurallara uymayan araçların işletmecisine 625 lira tutarında Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenirken, bu araçların lastiklerini uygun hale getirebilecekleri en yakın yerleşim birimine kadar gitmelerine denetimle görevli olan memur tarafından izin verilecek.

Bugün kış lastiği uygulaması başladı, 1 Nisan'a kadar devam edecek.

22 Kasım 2019 Cuma

Tesla elektrikli pickup'ı Los Angeles'ta tanıttı

Tesla’nın CEO'su Elon Musk, ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlediği bir etkinlikte, Amerika’nın en favori aracının elektrikli versiyonu olması amacıyla tasarlanan ‘Cybertruck’ adlı elektrikli pikap kamyonunu tanıttı.

Elon Musk, “Şimdi sürdürülebilir enerjiye ihtiyacımız var. Amerika’da en çok satılan üç aracı da pikap kamyonlar oluşturuyor. Sürdürülebilir enerjiye çözüm üretmek istiyorsak bir pikap araç almak durumundayız” dedi.

Musk, aracın özelliklerini sıralamaya devam ederken sıra, zırhlı camların ne kadar dayanıklı olduğunu kanıtlamaya gelince işler ters gitti. Araca atılan metal toplar, beklenenin aksine iki camı da kırdı.

İlk camın kırılmasıyla salonda gülüşmeler yaşanırken, Musk’ın “Belki de çok sertti” dediği görüldü. Ancak çok da sert atılmayan ikinci top da diğer camı çatlattı. Musk da gülerek durumu idare etmeye çalıştı.

Daha önceki testlerde böyle bir sorunla karşılaşmadıklarını savunan Musk, durumu düzelteceklerini belirtti.

Oldukça fütüristik bir tasarıma sahip olan aracın başlangıç satış fiyatının 39 bin dolar olduğu açıklandı. Araç; 250, 300 ve 500 mil (yaklaşık 805 kilometre)ve üzeri olmak üzere üç farklı menzil versiyonu sunuyor.

Aracın seri üretimine 2021 yılında başlanması bekleniyor.

İstanbul'da trafik durma noktasına geldi

İstanbul genelinde akşam saatlerinde başlayan yoğun trafik etkili oldu. Trafik yoğunluğu saat 19.00'da yüzde 76'ya ulaştı. D-100 Karayolu'nda trafik zaman zaman durma noktasına geldi.
İstanbul'da akşam saatlerinde başlayan yoğun trafik etkili oldu. Saat 19.00'da yüzde 76'ya varan yoğunluk nedeniyle Anadolu Yakası D-100 Karayolu Bostancı mevkiinde her iki istikamette de trafik durma noktasına geldi.

Araçlar D-100 Karayolu'nda uzun kuyruklar oluşturdu. Trafik yoğunluğunun D-100 Ankara istikametinde Avrasya tüneli çıkışı itibariyle Maltepe'ye kadar devam ettiği, Harem istikametinde ise yoğunluğun Maltepe'den başlayıp Göztepe'ye kadar etkili olduğu görülüyor.


2 Kasım 2019 Cumartesi

Otomotivde 50 milyar dolarlık dev birleşme

İtalyan Amerikan ortaklığı olan Fiat Chrysler ve Fransız otomotiv devi Peugeot’nun sahibi olan PSA Grubu’nun birleşmesi, piyasa değeri 50 milyar dolar olan dünyanın 4. büyük otomotiv üreticisini ortaya çıkardı.

Birleşme, 190 milyar dolarlık bir ciro anlamına da geliyor. Ortaklığın dünya genelindeki iş gücüne de büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Ticari birleşme kararı, iki otomotiv devini yılda 8,7 milyon adet otomobil üretimi kapasitesine çıkararak, dünyanın en büyük 4. üreticisi konumuna yükseltti.

Otomotiv dünyasındaki büyük birleşmeye, piyasada elektrikli ve sürücüsüz otomobillerle, çevre dostu araçlara yönelik artan talebe yanıt verebilme ihtiyacının neden olduğu belirtiliyor.

İki şirketin de yüzde 50 hisseyle eşit ortaklıkla girdiği dev birleşme görüşmeleri sonrası Fiat Chrysler hisseleri yüzde 9 oranında değer kazanırken, Peugeot hisseleri yüzde 3,2 değer kaybetti.

Birleşme sonrası iki şirketin hiçbir fabrikasını kapatmadan 4 milyar dolar kar etmesi bekleniyor.

Fiat Chrysler’ın ürettiği en ünlü araçlar Jeep ve Ram kamyonetlerdi. Ancak şirket bundan böyle lüks araç kategorisindeki markalar olan Alfa Romeo ve Maserati’nin hem elektrik hem de benzinle çalışan (hibrit) modellerinin üretimine odaklanmayı planlıyor. Fiat markası ise hala Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinde rağbet gören küçük otomobiller üretiyor.

2017’de Alman otomobil üreticisi Opel’i satın alan Peugeot ise Citroen’le birlikte şehir içi kullanıma uygun, küçük ve aile otomobilleri üretiyor.

İran'ın otomotiv devinden Van'a fabrika yatırımı

İranlı yatırımcılar, uygulanan yaptırımların etkilerini azaltabilmek için yatırımlarını Türkiye'ye kaydırırken, Ortadoğu'nun en büyük araç üreticisi konumundaki İran'ın Khodro Company (İKCO) firması da Van'da fabrika kurmak için girişimlere başladı.

Bu kapsamda, bir süre önce beraberindeki heyetle Van'a gelen şirketin CEO'su Farshad Moqimi, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim ve kentteki iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

Daha sonra, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yetkilileriyle görüşen Moqimi'nin "Van'da otomobil fabrikası kurma kararı aldıklarını" iletmesi, kentte heyecan yarattı.

Van Organize Sanayi Bölgesi'nde tahsis edilecek 50 hektarlık alana kurulması planlanan fabrikada, ilk etapta yaklaşık bin kişinin istihdam edilmesi öngörülüyor

"ÇOK CİDDİ BİR FİRMA OLDUĞUNU TESPİT ETTİK"

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda İran ile söz konusu yatırım konusunda çok ciddi temaslarının olduğunu söyledi.

Yaptırımlar nedeniyle İran'daki birçok firmanın fabrikalarını farklı ülkelere taşımaya çalıştığını, Van'ın da bu firmalar için en uygun yer olduğunu anlatan Bilmez, İran'daki birçok firmanın bu konudaki temaslarının devam ettiğini kaydetti.

İran'daki Khodro Company firmasının Van'da araç üretimi yapmak istediğini anlatan Bilmez, "Minibüs ve kamyonet üreten bir marka. Bu firmanın ekibiyle görüştük. Yaptığımız araştırmalarda ciddi bir firma olduklarını tespit ettik. Ardından bu yatırımcıları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yetkilileriyle görüştürdük. Firmanın yapacağı yatırımın diğer firmalara da örnek olmasını ümit ediyoruz." diye konuştu.

"ÜRETİLEN ARAÇLAR TÜRK PATENLİ OLACAK"

Firma yetkililerinin fizibilite raporları ve projelerini hazırlamaya başladığını ifade eden Bilmez, yatırımın gerçekleşmesi durumunda yüzlerce insana yeni iş kapısının açılacağını vurguladı.

İranlı firmanın Van'da büyük bir yatırım yapmasının diğer yabancı yatırımcıları da etkileyeceğini belirten Bilmez, şunları kaydetti:

"Van, İran'ın batıya açılan penceresi. Van'ı tercih etmelerindeki temel neden, ana fabrikalardan çok uzaklaşmadan parçaların bir kısmını orada, bir kısmını burada ve bir kısmını da Kanada'daki fabrikalarında üretip nihai ürünün Van'da şekil almasını sağlamak. Üretilen araçlar Türk patenli olacak. Her ilde bir servisinin olması gerekiyor. Bu nedenle yaratacağı istihdam da çok ciddi bir rakam olacak. OSB bünyesinde onların gerekli gördüğü miktarda arsayı tahsis edeceğiz. Van, bölgenin cazibe merkezi. Burada yaratılacak istihdamla batıya olan göç de duracak. Van, altyapısı ve ulaşım ağıyla yatırım için çok uygun bir yer."

Geçmişte yaşanan terör olayları nedeniyle iş adamlarının bölgeden uzaklaştığını anımsatan Bilmez, eski huzurlu günlerine kavuşan Van'ın son dönemlerde ciddi yatırım talepleri aldığının da altını çizdi.

"İRAN'DAKİ FİRMALARDAN BİRÇOK YATIRIM TALEBİ ALIYORUZ"

Van OSB Başkanı Mehmet Aslan da ambargo nedeniyle ürünlerine Avrupa pazarına satamayan İranlı yatırımcıların, Türkiye'ye yöneldiğine işaret etti.

Van'ın, İran'ın Batı'ya, Türkiye'nin de Doğu'ya açılan kapısı konumunda olduğuna dikkati çeken Aslan, stratejik konumuyla kentin son yıllarda İran'daki firmalardan birçok yatırım talebi aldığını aktardı.

Önceden yer tahsis ettikleri bazı İranlı firmaların üretime başladığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:

"Van'da yatırım kararı alan otomotiv firması çok ciddi üretim kapasitesine sahip. Firmanın yetkilileri iki kez ilimizi ziyaret etti. OSB'nin stratejik konumu, lojistiği, altyapısından ve altıncı bölge teşviklerinden faydalanmak istiyorlar. Tüm kurumlarımızla bu yatırımcılara yardımcı oluyoruz. Hedefleri ilimizde 50 hektarlık alana 150-200 milyon dolarlık büyük bir fabrika kurmak. Bu da ilimiz için büyük bir yatırım olacak. Aynı zaman da 800 ile 1000 kişilik bir istihdam potansiyeli yaratacak."

Yatırımla ilgili fizibilite çalışmalarının devam ettiğini ve firma temsilcilerinin ilgili bakanlıklarla görüşmelerini sağladıklarını ifade eden Aslan, "Uluslararası anlamda böylesi büyük bir yatırımın Van'da yapılması bizi heyecanlandırdı. Uluslararası ticaret açısında çok önemli. Yatırımın gerçekleşmesi için canla başla çalışıyoruz." dedi.

28 Ekim 2019 Pazartesi

Bilim trafik sıkışıklığına karşı karıncaları örnek gösteriyor

Dünya metropollerinin en büyük sorunlarından biri şüphesiz ki çok vaktimizin harcandığı trafik sıkışıklığı. Bu soruna çözüm arayan bilim insanları, yollardaki trafik tıkanıklığını azaltmak için karıncaların toplu halde nasıl davrandıklarını inceledi
ABD'nin Arizona Üniversitesi ve Fransa'nın Toulouse Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, eLife dergisinde yayınlanan bir çalışmada, karıncaların çok büyük yoğunlukta bile trafiğin akşını sağlamak için durmadan nasıl hareket ettiklerini araştırdı.

Araştırma ekibi, 400 ila 25 bin 600 karıncanın olduğu kolonilerini bir besin kaynağı ile birbirine bağlayarak yollar oluşturdu. Karıncaların yollarına farklı değişiklikler yapılarak nasıl davrandıkları kaydedilip incelendi. Böylelikle, yolların genişliği ile karınca sayısı üzerinde değişiklikler yapılarak karıncaların nasıl hareket ettiği gözlemlendi.

Deneyde, sadece iki karıncanın aynı anda geçebildiği dar tünellere rağmen trafik sıkışıklığının çok nadiren yaşandığı tespit edildi. Karıncalar sabit akışı değiştirmeden, birbirlerine çarpmadan, senkronize bir şekilde ilerlemeye devam etmeyi başardı.

İnsanları karıncalardan farklı kılan ne?

Bilim insanlarına göre bu sorunun cevabı trafikteki artışa verdiğimi tepkimiz ve bireycilik hissimiz.

Mesela otomobillerle, yoldaki doluluk oranı yüzde 40'ı aştığında insanlar hızını kademeli olarak yavaşlatıyor ve belli bir aşamadan sonra duruyor. Böylelikle trafik sıkışıklığı başlıyor.

Karıncalarda ise tam tersi bir fenomen gözlemliyoruz. Trafik yoğunluğu arttıkça, akış aynı anda artırıyor. Yoldaki doluluk oranı yüzde 80’e ulaştığında ise karıncalar tempolarını senkronize ederek en optimal hızda yollarında devam ediyor.




Karıncalarda bireycilik hissi yok

Karıncaların trafik sıkışıklığı tuzağına düşmemek için rasyonel bir şekilde hareket ettikleri görülüyor. Mesela sadece iki karıncanın geçebileceği bir tünelde, 3'ncü karınca araya girip geçmeye çalışmıyor. Böylelikle diğer iki karınca rahatça durmadan aynı hızda yoluna devam ediyor, hiçbir aksaklık meydana gelmiyor.

Araştırma metninde, "Karıncalar ortak bir hedefi paylaşıyor: koloninin hayatta kalması. Bu sebeple, yiyeceklerin gelişini optimize etmek için iş birliği içinde hareket ediyorlar. Ancak insanlar, birey olarak kişisel hedefleri takip ediyor, böylelikle trafik sorunu meydana geliyor" ifadesi yer aldı.

Bu yüzden insanların asıl sorunu, grubun çıkarını gözardı edip, bireysel seçimler yapıp, herkesi zarara sokacak şekilde hareket etmesi. Mesela karşı yolda olan bir kazayı izlemek için yavaşlamak çoğu zaman gereksiz trafik sıkışıklığına sebep oluyor.

Bu nedenle trafiği rahatlatmak için yapılan yollar, kavşaklar, alt ve üst geçitlere rağmen davranışımızın değişmediği için bir süre sonra tekrar aynı sorunla karşılaşıyoruz.

(Hüseyin Koyuncu / Euronews)


1 Ekim 2019 Salı

AP’den Türkiye’de fabrika planlarına rekabet şerhi

AP‘den bir grup parlamenter, Türkiye’nin VW’nin yeni fabrikası için 40 bin araçlık garanti ve 400 milyon euroluk teşvik taahhüt ettiğini belirterek AB Komisyonu’nu harekete geçmeye çağırdı.

Avrupa Parlamentosu'ndan (AP) bir grup parlamenter, Alman otomotiv devi Volkswagen'ın (VW) yeni fabrikasını Türkiye'de kurma planlarına karşı AB Komisyonu'nu harekete geçmeye çağırdı. Komisyon'a sunulan ve AP'deki farklı gruplara üye yedi parlamenterin imzasını taşıyan dilekçede, VW'nin Türkiye'de kurması söz konusu olan fabrikanın devlet teşvikleriyle ilgili AB kurallarına uygunluğunun incelenmesi talep edildi.

Dilekçede imzası bulunan parlamenterlerden Alman Yeşiller partisi üyesi Reinhard Bütikofer, "Fabrika için yapılan yer seçiminde Türk devletinin bütçesinden 40 bin araçlık garanti ile 400 milyon euroluk cömert teşviğin belirleyici olduğu görülmektedir. Türkiye Gümrük Birliği çerçevesinde AB pazarına serbest erişim karşılığında, devlet teşvikleri ile ilgili AB düzenlemelerine uyma taahhüdünde bulunmuş, ancak yasalarını bu alanda hâlâ AB hukukuna uyarlamamıştır. Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi altında hukukun üstünlüğü, medya özgürlüğü ve demokrasi alanlarında giderek daha da kötüleşen durum göz önüne alındığında, VW yönetiminin kararı ciddi endişeye yol açmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Gerhard Schröder kulis yaptı" iddiası

Parlamenterler VW'yi AB düzenlemelerini göz göre göre ihlal ederek devlet teşviklerinden yararlanmak istemekle suçladı. Dilekçede şirketin bu şekilde, süreçte yer alan diğer AB ülkelerine de zarar verdiği ifade edildi.

Volkswagen'in yeni fabrikası için Türkiye'nin en büyük rakibi konumundaki AB üyesi Bulgaristan'ın AB düzenlemelerine riayet ettiği için cezalandırıldığını belirten Reinhard Bütikofer, "Avrupa Komisyonu AB ile Türkiye arasında eşit rekabet koşulları sağlamalıdır ve rekabet kurallarına yönelik ihlallere karşı daha kararlı hareket etmelidir. Otokratların hizmetkârı ve Kremlin lobicisi Gerhard Schröder kararın Türkiye lehine çıkması için kulis yapmıştır" iddiasında bulundu. (DW Türkçe)


12 Eylül 2019 Perşembe

Sürücü kurslarına MEB'ten kota getirildi

Milli Eğitim Bakanlığı'nca yapılan düzenlemeyle nüfusu 10 bin-25 bin olan ilçelerde iki, sonraki her 25 bin nüfus için de bir özel motorlu taşıt sürücü kursu açılmasına izin verilecek. Toplam nüfusu 10 binin altında olan ilçelerde ise kurs açılamayacak.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı.

Özel direksiyon derslerine ilişkin yapılan yeni düzenleme ile sürücü belgesi olup her koşulda araç kullanma konusunda kendisini yeterli görmeyen ve kursa başvuru yapan kursiyerlerin kayıtları sürücü belgeleriyle yapılacak.

Bu kursiyerlere trafik adabı dersi ile ihtiyaç duyduğu kadar direksiyon eğitimi dersi, kurum kontenjanı ile direksiyon eğitimi ve sınav aracı kontenjanına dahil edilmeden verilecek. Kursun kayıtlı direksiyon eğitimi ve sınav araçlarıyla verilecek bu eğitimler, Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu (MTSK) modülüne işlenecek.

Yönetmelikle özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarının açılma şartları da yeniden düzenlendi.

Buna göre, özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarını üniversitelerin makine, motor, otomotiv, mekatronik, otobüs kaptanlığı, ulaştırma ve trafik bölümü ve benzeri lisans veya ön lisans programlarından mezun olan veya yükseköğrenim mezunu olmak kaydıyla herhangi bir motorlu taşıt sürücü kursunda en az üç yıl eğitim personeli olarak çalışanlar açabilecek.

Nüfusu 10 binin altında olan ilçelerde kurs açılmayacak

Ayrıca özel motorlu taşıt sürücü kursları bundan sonra illerin nüfus oranları dikkate alınarak açılacak.

Bu kapsamda açılacak kurs sayısı belirlenirken merkez ilçe ve diğer ilçelerin Türkiye İstatistik Kurumunca her yıl tespit edilen nüfusu esas alınacak. Nüfusu; 10 bin-25 bin olan ilçelerde iki, sonraki her 25 bin nüfus için bir kurs açılmasına izin verilecek. Toplam nüfusu 10 binin altında olan ilçelerde ise kurs açılamayacak.

Nüfusu azalan ilçelerde, mevcut kurslar faaliyetlerine devam edecek. Ancak bu ilçelerdeki kursların herhangi bir nedenle kapatılması halinde yeni kurs açılmasında nüfusla ilgili kriterler dikkate alınacak.

Bakanlık, her yıl bu hükümlere göre il ve ilçe kurs sayılarını kontrol ederek kurs açılacak yerleri belirleyecek. Bu il ve ilçeler Bakanlığın internet sitesinden ilan edilecek.

Şartları taşıyarak kurs açmak isteyenler ilan tarihinden itibaren 7 gün içerisinde elektronik ortam üzerinden başvurusunu yapacak. Aynı ilçede, açılabilecek kurs sayısı kadar veya daha az kurs açma başvurusu olması durumunda başvuranların tamamının listesi, açılacak kurs sayısından fazla müracaat edilmiş olması halinde ise kurs açılacak ilin valiliği tarafından noter huzurunda çekilen kura sonucuna göre sıralanarak, düzenlenen liste Bakanlıkça yayımlanacak.

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte özel motorlu taşıt sürücüleri kursu açmak için altı ay öncesine kadar başvuru yaptığını belgelendirenler veya milli eğitim müdürlüklerinde kurs açma başvurusu bulunanlar hakkında nüfus kotasına ilişkin hükümler uygulanmayacak.


- Yanlış beyana "iki yıl kurs açmama" cezası

Kurs açmak üzere müracaat eden kurucu veya kurucu temsilcisinin verilen süre sonuna kadar istenen belgeleri eksiksiz olarak teslim etmemesi veya belgelerin ilgili mevzuata uygun olmadığının tespit edilmesi halinde başvuru işlemi sonlandırılacak.

Aynı kurucuya iki yıl süre ile kurs açmak için başvuru yapma izni verilmeyecek.

Kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenen kurum, düzenleme tarihinden itibaren iki yıl tamamlanmadan başka gerçek veya tüzel kişiye devredilemeyecek. Kurslar, bulundukları ilçenin dışındaki başka bir binaya da nakledilemeyecek.

Sürücü belgesi iptal edilene "psikiyatri muayenesi" şartı

Karayolları Trafik Kanunu kapsamında kuralları ihlal ettiği için sürücü belgeleri iptal edilenlerin tekrar kursa kayıt olabilmeleri için ayrıca tabi tutulacakları psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi sonucunda sürücülüğe engel hali bulunmadığını gösterir belge istenecek.

Kursiyerlerin teorik ders planlaması kayıt esnasında, teorik eğitimler sonunda yapılacak sınavda başarılı olan kursiyerlerin direksiyon eğitimi dersi planlaması ise sınav sonuçlarının ilanından itibaren beş iş günü içerisinde Özel MTSK modülüne girilecek. Direksiyon eğitimi dersleri en geç 60 gün içerisinde tamamlanacak.

Motosiklet ehliyeti eğitimlerine yeni düzenleme

Kurslarda bulundurulacak sınav araçlarıyla ilgili değişikliklerin de yer aldığı yönetmeliğe göre, motosiklet sürücü belgesi olan "A" sınıfı sertifika programı açmak isteyen kurslarda "A2" sertifika sınıfından en az bir direksiyon eğitim ve sınav aracı bulundurulacak.

24 yaşını doldurmuş ve deneyim şartı aranmayan "A" sınıfı sürücü belgesi alacak adaylara, direksiyon eğitimi dersinin en az 4, en fazla 6 saatlik kısmı "A2" sertifika sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracında, geri kalan kısmı ise "A" sertifika sınıfı direksiyon eğitim ve sınav aracında yaptırılacak.

Yönetmelik, bugünden itibaren yürürlüğe girdi.

6 Eylül 2019 Cuma

6 adımda araç içinde çocuk güvenliği

Seyahat ederken veya uzun yolculuklara çıkarken özel araçlarını tercih edenlerin aklındaki en önemli sorulardan biri de çocuklarının araç içindeki güvenliği oluyor.

Bakın araç içinde çocuk güvenliği için dikkat edilmesi gereken noktalar neler...

Uzmanlar sıraladı .

1-Size uyumlu oto koltuğu seçin

Çocuğun boyuna, kilosuna, yaşına ve kullanılan arabaya uygun koltuk seçilmeli. Her oto koltuğunun kilo ve yaş sınırı farklı olabilir. Mümkünse Avrupa Birliği yeni güvenlik yasasına (I-Size) uyumlu oto koltuğu almaya özen gösterilmeli. Testlerde başarılı sonuçlar alarak güvenliğini kanıtlayan, sertifikası bulunan onaylı koltuklar tercih edilmeli.

2-Çocuğunuzu ön koltuğa oturtmayın

12 yaşın altındaki çocukların ön koltuğa oturmaları çok risklidir. Bu yaşın altındaki çocukların ön koltuğa oturtulması hava yastığı ile boğulma, camdan fırlama ve benzeri birçok riski de beraberinde getirir.

3-Oto koltuk kemerini kontrol edin

Çocuğunuzun, her seyahat esnasında güvenli bir şekilde bağlanmış olduğunu kontrol edin. Çocuğunuzun otomobil içindeki güvenliğini daha çok artırmak için başvurulan bu yöntem sayesinde daha güvenli yolculuklar mümkün.

4-Ellerinin ve parmaklarının sıkışmamasına dikkat edin

Araç içinde sürekli hareket halinde olan çocuklar, farkında olmayarak ellerini kapı bölgesine yakın noktalara koyabilirler. Bu nedenle, özellikle kapıları açıp kapatırken dikkatli olunmalıdır. Ayrıca, camların da kapıların da çocuk kilidi ile koruma altına alınmış olması, araç içindeki güvenliği artıracaktır.

5-Asla yalnız bırakmayın

Market, para çekme ve benzeri kısa işlemler için dahi olsa çocuk arabada yalnız bırakılmamalı. Özelikle yaz aylarında araba içindeki sıcaklık, çocuklarda sıcak çarpması ve sıvı kaybı gibi nedenler dolayısıyla ölümcül sonuçlara neden olabiliyor.

6-Bebek izleme aynası kullanın

Araç sürücüsünün yola odaklanması öncelikli amaç olmalı. Dikiz aynasından sürekli çocukları izlemek, arada sırada arkaya dönerek çocukları kontrol etmek sürücünün dikkatini dağıtacak ve kaza yapma riskini artıracaktır. Bebek izleme aynası kullanarak sürücünün sürekli arkasına dönerek dikkatinin dağılması engellenebilir.


11 Ağustos 2019 Pazar

Türk otomotiv sanayisini rahatlatan düzenleme

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, otomotiv sanayicilerinin, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması (Brexit) durumunda olumsuz etkilenmemeleri için otomotiv ürünlerinin tip onay geçerliliğinin sürdürülmesine yönelik düzenleme yapıldı.

Bakanlığın konuya ilişkin tebliğ değişikliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

AA muhabirinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından aldığı bilgiye göre, otomotiv sanayi uluslararası mevzuat uyumunun sağlanması süreciyle büyük gelişme göstermeye devam ediyor.

Gümrük Birliği sonrasında, Avrupa Birliği (AB) otomotiv mevzuatının uyumlaştırma çalışmaları Bakanlık tarafından yürütülürken, bugüne kadar otomotiv sektörünü ilgilendiren 340 mevzuat ve mevzuat değişikliği yayımlanarak yürürlüğe konuldu.

Uluslararası mevzuat değişiklikleri çerçevesinde Türkiye'deki mevzuat da güncellenmeye devam ediliyor. Bu doğrultuda yapılan mevzuat uyumlaştırmalarıyla vatandaşların karayollarındaki can ve mal güvenliğinin artırılması, kullanılacak araçların yüksek güvenlik seviyesine sahip olması amaçlanıyor.

Bugün yayınlanan tebliğ değişikliğiyle de olası Brexit durumunda otomotiv sektörünce kullanılan ve Birleşik Krallık Onay Kuruluşunca (Birleşik Krallık Onay Kuruluşunun verdiği belgeler Brexit sonrası Avrupa'da geçersiz hale gelecek) düzenlenmiş tip onayına sahip otomotiv ürünlerinin, söz konusu tip onaylarının geçerliliğinin sürdürülmesine yönelik iş ve işlemler düzenlendi.

Avrupa Birliğinin kendi otomotiv sanayicileri için yaptığı düzenlemelerle uyumlu şekilde, paydaşlarla iş birliği içinde hazırlanan değişiklikle, otomotiv sanayicilerinin Birleşik Krallık'ın AB'den muhtemel ayrılığından olumsuz etkilenmemesi sağlandı.

Elektrikli araçlara ses ayarı
Öte yandan, hibrit ve sade elektrikli araçlarda Akustik Araç Uyarı Sistemine (AVAS) ilişkin teknik hükümlerin belirlendiği AB'de yayımlanan regülasyonlar dikkate alınarak, "Motorlu Araçların ve Değiştirilebilir Susturucu Sistemlerinin Ses Seviyeleri İle İlgili Tip Onayı Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" de bugün yayımlandı.

Değişiklikle, AB düzenlemeleriyle uyumlu şekilde, hibrit ve sade elektrikli araçların meskun mahallerde diğer araçlar gibi ses çıkarmasının yanı sıra meskun olmayan mahallerde bu sistemlerin kapatılabilmesine yönelik düzenlemeye gidildi.

Düzenlemeler yeni üretilecek araçlar için geçerli olacak, geçişlerin kademeli yapılmasına imkan tanındı.

Araç güvenliklerini artırmaya yönelik regülasyonlar Türkiye mevzuatına eklendi
Bakanlığın bir diğer tebliğ değişikliğiyle de Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası 1958 Cenevre Anlaşması kapsamında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonunca taraf ülkelerin mutabakatıyla oluşturulan 10 regülasyon otomotiv mevzuatına kazandırıldı. Böylece araçların güvenlik seviyelerini artırmaya yönelik uluslararası düzenlemeler Türkiye mevzuatına eklenmiş oldu.

Bundan sonraki süreçte de uluslararası otomotiv mevzuatının Bakanlık tarafından yakından takip edilerek, ilgili güncellemelerin ülke mevzuatına kazandırılmasına yönelik çalışmalara devam edileceği bildirildi.

Galericilere ek süre tanındı

İkinci el taşıt satışı yapan işletmelerin, iş yerlerinin en az 100 metrekare olması ve konut altında bulunmaması gibi şartları içeren düzenlemeye uyum süresi yıl sonuna kadar uzatıldı.

Ticaret Bakanlığı, ikinci el taşıt satışı yapan işletmelerin, iş yerlerinin en az 100 metrekare olması ve konut altında bulunmaması gibi şartları içeren düzenlemeye uyum süresini yıl sonuna kadar uzattı.

Ticaret Bakanlığının "İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.

Şubat 2018’de yapılan düzenleme ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmeler ile galericiler sitesi gibi içinde ikinci el taşıt satışı yapılan toplu iş yerlerine getirilen şartlara uyum sağlamaları için 13 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verilmişti.

Söz konusu düzenlemeden bu yana geçen süre içerisinde işletme ve toplu iş yerlerinin büyük bir kısmı yönetmelikte öngörülen şartlara uyum sağlayamadığından, Ticaret Bakanlığınca ticari hayatın sekteye uğramaması ve olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla yeni yönetmelik değişikliği ile işletme ve toplu iş yerlerine 31 Aralık 2019 tarihine kadar ilave uyum süresi tanındı.

Galericilere metrekare şartı

Söz konusu düzenleme ikinci el otomobil satışı yapan işletmeler için, iş yerinin en az 100 metrekare genişliğinde, 3 metre yüksekliğinde olması, konut altında bulunmaması, temsile yetkili kişilerin mesleki yeterlilik belgesine sahip olması gibi şartları zorunlu kılıyor.

Ayrıca, bir yapı veya alan bütünlüğünde faaliyet gösteren ve içinde ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapan en az 30 işletme veya en az 50 çalışanı bulunan iş yerleri için de çalışanlar ve ziyaretçilere yönelik yönetim odası, ibadet yeri, çalışan ve ziyaretçiler için beslenme ve dinleme alanı, ortak kullanım alanlarının engellilere uygun olarak tasarlanması, otopark şartı, sağlık odası ve en az 1 sağlık personeli istihdam şartı bulunuyor


10 Ağustos 2019 Cumartesi

10 numara yağdan sonra yeni tehlike!

Otobüs, midibüs ve kamyonlarda hava kirliliğine karşı zorunlu olan 'AdBlue' sistemini, maliyet kaygısı nedeniyle taktırdıkları 'emülatör' ile devre dışı bırakan araç sahipleri, halk sağlığını da hiçe sayıyor.
Yıllardır önüne geçilemeyen 10 numara yağ kaynaklı faciaların ardından otobüslerde yapılan yeni bir simsarlık gündeme geldi.

Yeni nesil otobüs, midibüs ve kamyonlarda hava kirliliğine karşı zorunlu olan ve "AdBlue" adı verilen sistemi merdiven altı atölyelerde iptal ettirenlerin, insan sağlığı ve çevreyi tehdit ettiği belirtildi.

Otobüs ve merdiven altında dönen yeni simsarlığın ayrıntıları ile, uzmanların, halk sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan simsarlara karşı denetimlerin artırılması, cezai yaptırımların uygulanması çağrısı, Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberinde yer aldı.

Özellikle dizel motorlu otobüs, midibüs ve kamyonlarda egzoz emisyonunu azaltmak için kullanılan "AdBlue" solüsyonu, azotoksitleri azaltarak temiz çevreye katkı sunuyor. Sistem sayesinde azotoksikler, su buharı ve azot gazina dönüşerek salınıyor. Böylece, hava kirliliğine neden olan emisyon minimum düzeye iniyor.

100 LİRA EK MALİYET

Bir başka deyişle “AdBlue" solüsyonu dizel yakıtlı ağır taşıtlarin oluşturduğu kirliliği önlüyor. Dünyadaki belli başlı ağır ticari taşıt imalatçıları artık AdBlue gerektiren otobüs veya kamyon modelleri üretiyor. AdBlue, araç içinde ayrı bir paslanmaz çelik veya plastik tankta saklanıyor. Günümüzde AdBlue kullanımı, Euro 6 standartlarını sağlamak için mecburiyet haline gelirken, solüsyon tamamen bittiğinde ise araç sisteme zarar vermemek için duruyor.

Bin kilometre yol giden bir yolcu otobüsü, yakıttan ayrı olarak ortalama 17-18 litre sulu üre çözeltisi yani AdBlue yakıyor. Bu durum her bin kilometrede araç sahiplerine 100 liraya yakın ek maliyet çıkartıyor. Bu maliyetten sıyrılmak isteyen bazı sürücüler ise Çin'den ithal edilen ve AdBlue kullanmayı gereksiz hale getiren 300 liralık emülatör cihazı taktırıyor. Merdiven altı atölyelerde yapılan bu işlem yasal olmamasına karşın internet üzerinden peynir, ekmek gibi emülatör satılıyor.

Makine Mühendisleri Odası Motorlu Araçlar Komisyonu Üyesi Alpay Lök, AdBlue emülatörü takan ve yakıt sistemini “10 Numara" yağa göre değiştiren merdiven altı atölyelerin kapatılarak, işletme sahiplerine cezai yaptırım uygulanması gerektiğini belirtti.

"KULLANIM ÖNEMLİ"

Lök, “Kendilerini araç üzerinde her türlü değişikliği yapmaya yetkin gören merdiven altı tamirciler AdBlue sivisini kullanmayı gereksiz hale getiren cihazları çok düşük ücretlerle takıyorlar. AdBlue emisyon değerlerinin azaltılması için yeni üretilen araçlarda zorunlu hale getirildi. Temiz çevre için hem şehirlerarası, hem de halk otobüslerinde AdBlue emülatörü kullanımı, satışı önlenmeli" dedi.

"YÜZDE 70'İNDE DEVRE DIŞI BIRAKILMIŞ"

Makien Mühendisleri Odası Motorlu Araçlar Komisyonu üyesi Nurettin Çolak, şu an yollarda olan otobüslerin yüzde 701'inin AdBlue sisteminidevre dışı bıraktığını iddia etti.

Çolak, "Denetimler yapılsın yaşanan vehametin boyutunu herkes görür. Otobüs sahiplerinin yüzde 70'i sistemi iptal ettirmiş durumda. AdBlue simsarlari çevre kirliliğinden başka üretici firmalara da zarar veriyor. Araçlarda motor arızaları meydana geliyor. Ayrıca kayıt dışı ekonomi söz konusu" ifadelerini kullandı.

SÖK-TAKÇI SİMSARLAR

Merdiven alti atölyelerde "sök-takçı" denilen simsarların araç muayeneleri öncesinde yasal olmayan işlere giriştiklerini öne süren MMO Motorlu Araçlar Komisyonu Üyesi Alpay Lök, şunları söyledi:

"Muayeneden geçen araç sonrasında yeniden 'söktakçılar'da yasal olmayan işlemlerden geçiriliyor. Yetkin olmayan servislerin aracın elektrik sisteminde kısa devre ve yangınlara neden olacak tadilatlar yaptığını biliyoruz. Otobüste 10 numara yağ kullanılıyorsa inceltmek için parlayıcı ve yanıcı solvent veya tiner ekleniyor. Muayene mevzuatı gözden geçirilip çerçevesi genişletilmeli."

6 Temmuz 2019 Cumartesi

Otomobil satışında yerli üretimin payı arttı

06.07.2019

Otomobil satışlarında yılın ilk 6 ayında, 2018'in aynı dönemine göre yerli üretimin payı, yüzde 33,5'ten yüzde 43,6'ya yükselirken, ithal payı yüzde 66,4'ten yüzde 56,3'e indi

Otomobil satışlarında bu yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yerli üretim araçların payı artarken, Renault yerli otomobil satışında ilk sırada yer aldı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) raporlarından derlenen verilere göre, 2019'un ilk 6 ayındaki rakamlar, geçen yılın aynı dönemine göre kıyaslandığında otomobil araç satışlarındaki ithal payının azaldığına işaret etti.

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,7 azalarak 195 bin 144 oldu. 2018 yılının 6 ayında toplam pazarda 353 bin 348 adet satış yapılmıştı.

Otomobil satışları ise 2019’un ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43,31 azalarak 156 bin 378’e geriledi. Geçen yıl aynı dönemde 275 bin 870 otomobil satılmıştı.

2019'un ocak-haziran döneminde otomobil pazarında satılan toplam 156 bin 378 aracın, 68 bin 193 adedi yerli, 88 bin 185 adedi ise ithal araç oldu. Yerli üretim araçların toplam satıştaki payı 2018 ocak-haziran döneminde yüzde 33,56 iken, bu oran bu yılın aynı döneminde yüzde 43,6'ya yükseldi.

Bu dönemde ithal otomobillerin toplam satıştaki payı yüzde 66,4'ten yüzde 56,3'e geriledi.

Hafif ticari araç pazarı da bu yılın ocak-haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49,97 daralarak 38 bin 766 seviyesinde gerçekleşti. 2018 yılının aynı döneminde 77 bin 478 hafif ticari araç satışı yapılmıştı.

Söz konusu dönemde satılan hafif ticari yerli araç sayısı 20 bin 616, ithal araç sayısı da 18 bin 150 düzeyinde kayıtlara geçti. 

Yerli otomobil satışlarında Renault birinci

Otomobil pazarında ocak-haziran döneminde gerçekleştirdiği 27 bin 227 adetlik satışın 23 bin 890'ı Türkiye'de üretilen araçlardan oluşan Renault, yerli satış sıralamasında zirvedeki yerini korudu.

Yerli üretim otomotiv satışlarında Fiat 23 bin 677 ile ikinci, Toyota 10 bin 61 ile üçüncü, Honda 7 bin 165 ile dördüncü ve Hyundai 2 bin 773 ile beşinci sırada yer aldı.

Geçen yılın ocak-haziran döneminde ise Renault 35 bin 44, Fiat 21 bin 340, Toyota 13 bin 4, Honda 11 bin 55 ve Hyundai de 9 bin 104 yerli üretim araç satışı gerçekleştirmişti.

Volkswagen, ithal otomobil satışında ilk sırada

Alman otomobil üreticisi Volkswagen, Türkiye otomobil pazarında ocak-haziran döneminde gerçekleştirdiği 15 bin 46 adetlik satışla ithal otomobil satışı listesinin ilk sırasında yer aldı. Bunu yine Türkiye'de üretimi olmayan Fransız Peugeot 8 bin 824 adetlik satış rakamıyla izledi.

Ardından sattığı toplam 9 bin 623 otomobilin 6 bin 850'si ithal olan Hyundai, 6 bin 444 araç satışıyla Dacia ve 5 bin 986 araş satışıyla da Opel sıralandı.

En çok Sedan kasa satıldı

Öte yandan yalnızca bu yılın haziran ayı değerlendirildiğinde 90 adet elektrikli ve 4 bin 811 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti.

Bu yılın haziran ayı sonunda otomobil pazarında ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 36,77 oranıyla 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 57 bin 500 adetle sahip oldu.

Söz konusu dönemde dizel otomobil satışlarının payı yüzde 56,07’ye gerilerken, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı yüzde 66,28’e yükseldi.

Haziran ayı sonunda otomobil pazarının yüzde 87,35’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu.

Segmentlere göre değerlendirildiğinde en yüksek satışa 99 bin 59 adet ve yüzde 63,3 payla C segmenti ulaştı. Kasa tiplerine göre ise en çok tercih edilen gövde tipi yüzde 50,7 pay ve 79 bin 341 adetle yine sedan otomobiller oldu. 

29 Nisan 2019 Pazartesi

Yerli otomobilin taht kavgası - Yerli ile ithal otomobil arasındaki fark kapanıyor

Yerli ile ithal otomobil arasındaki fark kapanıyor. 2013’te yüzde 22.1 ile tarihinin en düşük seviyesine inen yerli otoların payı Mart 2019 itibarıyla yüzde 41.3’e çıktı.

Türkiye'de ithal otomobillerin pazar payı gerilerken, yerli üretilen modellerin payı artmaya başladı. 2013'te yüzde 22.1 ile tarihinin en düşük seviyesinde olan yerli otomobillerin payı, 2015'te yüzde 25.7'ye, 2017'de yüzde 30'a çıktı. 2018'de 36.7'e kadar yükselen yerli otomobilin pazar payı 2019'un ilk çeyreğinde yüzde 41.3'e ulaştı. Böylece yerli otoların pazar payı son altı yılda neredeyse ikiye katlandı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (OGD) verilerine göre, ithal otomobillerin pazar payı 2013'te yüzde 77.9 ile en yüksek seviyesine çıktı. 2017'de yüzde 70, 2018'de 63.3'e geriledi. İthalatın kan kaybı 2019'da daha da hızlandı. Yılın ilk üç ayında yüzde 58.7'e indi.

Yerli-ithal oto dengesindeki değişim, yerli üreticilerin binek otomobil yatırımlarıyla başladı. Pazarda satışa sunulan yerli modellerin sayısının artmasıyla birlikte, ithalatın payı düşmeye başladı. 2018 ve 2019'da yerli otomobillerin yükselişi daha hızlandı. Döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareket, ithal otoların fiyatlarını yukarı çekti. Yerli otolar ise fiyat avantajı nedeniyle cazip hale geldi.

İthal otomobillerin pazar payı kaybetmesinin bir başka nedeni ise pazardaki daralma gerekçesiyle, markaların yeni modellerini Türkiye'ye rötarlı getirmesi. İthal otonun payının 2019 sonunda yüzde 62.8 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Ancak, bu tahmin şimdiden geride kaldı. Farklı bir gelişme olmazsa yerli otolar yıl sonunda tarihinin en yüksek pazar payına kavuşacak.

5 MARKA ÜRETİM YAPIYOR

Tofaş Bursa'da Fiat Egea, Oyak Renault Bursa tesislerinde, Megane Sedan ve Clio, Toyota Adapazarı'nda C-HR ile Corolla Sedan, Hyundai Assan İzmit'te i10 ile i20, Honda ise İzmit Şekerpınar'daki tesisinde Civic Sedan modelinin üretimini gerçekleştiriyor.

En çok satan yerli modeller

Fiat Egea 9978

Renault Clio 5636

Renault Megane 4853

Honda Civic 2864

Toyota Corolla 2707

(Ufuk SANDIK/Sabah)


13 Nisan 2019 Cumartesi

Otomotivde toplam pazar yüzde 45 daraldı

OSD verilerine göre otomotivde bu yılın ocak-mart döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45, otomobil pazarı ise yüzde 44 daraldı

Otomotiv Sanayii Derneği'nden (OSD) yapılan açıklamaya göre, bu yılın ocak-mart döneminde toplam üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 azalarak 361 bin 516 adet, otomobil üretimi ise yüzde 16 azalarak 238 bin 822 adet oldu.

Bu dönemde, toplam pazar ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 azalarak, 90 bin 888 adet olurken, otomobil pazarında daralmanın hızı yavaşlama trendini sürdürdü ve geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 44 daralmayla ve 68 bin 812 adetlik satış gerçekleşti.

Ticari araç grubunda toplam üretim, yılın ilk üç aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 geriledi. Bu dönemde, hafif ticari araç üretimi yüzde 11, ağır ticari araç grubu üretimi ise yüzde 27 seviyesinde azaldı.

Ticari araç ihracatının yüzde 1 artış gösterdiği bu dönemde ticari araç pazarı yüzde 48, hafif ticari araç pazarı yüzde 46 ve ağır ticari araç pazarı ise yüzde 63 azaldı.

Üretimin yüzde 89’u ihraç edildi

Ocak-mart döneminde 209 bin 884 adedi otomobil olmak üzere, toplam üretimin yüzde 89’unu oluşturan 320 bin 213 adet taşıt ihraç edildi. Söz konusu dönemde gerçekleşen taşıt aracı ihracatı, 2018 yılı aynı dönemine göre yüzde 7 azaldı.

Bu dönemde otomobil ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azalırken, ticari araç ihracatı ise yüzde 1 oranında artış gösterdi. Traktör ihracatı ise 2018 yılına göre yüzde 30 artarak 3 bin 772 adet olarak gerçekleşti.

Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 6 azalırken, yine dolar bazında otomobil ihracatı da yüzde 11 düşüş gösterdi. 2019 yılı ilk çeyreğinde toplam otomotiv ihracatı 7 milyar 891 milyon 134 bin dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı ise 2 milyar 937 milyon 114 bin dolar oldu.

Avro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 3 azalarak 2 milyar 586 milyon 460 bin seviyesinde gerçekleşirken, toplam ihracat ise avro bazında yüzde 2 artış kaydederek 6 milyar 947 milyon 188 bin düzeyine yükseldi.

2 Nisan 2019 Salı

Otomotivde daralma bir yıldır sürüyor

Otomobil ve hafif ticari araç pazarında geçen yıl Mart ayında başlayan daralma tam bir yıldır sürüyor. Satışlar bu yılın Mart ayında yüzde 35.5 azalırken, ilk çeyrek daralması yüzde 44 oldu.
Otomobil ve hafif ticari araç satışları Mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35.5 düşüşle 49 bin 221'e inerken, vergi indirimlerine rağmen ilk çeyreği yüzde 44 daralarak kapattı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) bültenine göre pazar ilk çeyrekte 88 bin 469 adete indi.

Mart, satışların mevsimsel olarak Ocak ve Şubat ayına göre hızlandığı bir dönem olduğu için yakından izleniyor. Hacimlerin az olduğu Ocak ve Şubat aylarında daralma sırasıyla yüzde 59 ve yüzde 47.1 olmuştu.

Türkiye araç pazarı kur ve faizlerdeki yükselişin ve ekonominin daralmasına paralel olarak tüketici güveninde kaydedilen düşüşün etkisiyle geçen yıl Mart ayından bu yana aralıksız daralma kaydediyor.

Kasım ayında devreye giren ve pazardaki daralmanın hız kesmesini sağlayan ÖTV ve KDV indirimleri son olarak 21 Mart'ta bu yılın sonuna kadar uzatıldı.

Otomobil satışları Mart ayında yüzde 35.4 azalarak 38 bin 628 adet, ilk çeyrekte yüzde 43.7 azalarak 68 bin 812 adet oldu. Hafif ticari araç satışları ise yüzde 36 azalarak 10 bin 593 adet, ilk çeyrekte yüzde 45.6 azalarak 19 bin 652 adet oldu.

22 Mart 2019 Cuma

Ford Motor Michigan'daki fabrikasında elektrikli araç üretecek

Ford Motor, Michigan'ın 900 milyon dolar yatırım yapacağı Flat Rock kentindeki fabrikasında elektrikli araç üretecek. Trump, Ford'un kararını Twitter hesabından övdü
Ford Motor, Kuzey Amerika'da elektrikli araç ürettiği fabrika sayısını ikiye yükseltme kararı aldı. Şirket 11 milyar dolar tutarındaki yatırım programı çerçevesinde Michigan'ın Flat Rock kentindeki fabrikasınaü 900 milyon dolar yatırım ile elektrikli araç üretim hattı ekleyecek.

2023 yılına kadar yapılacak yatırım 900 kişiye istihdam sağlayacak. ABD Başkanı Donald Trump da Twitter üzerinden yaptığı açıklama ile Ford'un Flat Rock için aldığı yatırım kararını övdü.

Araç satışında yeni dönem 1 Nisan'da başlıyor!

İkinci el araçlar satılırken ekspertiz raporunu alıcıya sunma zorunluluğu 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren başlıyor.

Otomobil alım-satımına yeni kural geliyor. 1 Nisan’dan itibaren ikinci el araç satışlarında ekspertiz raporu zorunlu hale geliyor. İkinci el olarak satılacak her araç için rapor almak şart olacak.

Ticaret Bakanlığı’nın yönetmelik değişikliğiyle artık kilometre düşürme, aracın hasarını, kazasını gizleme gibi dolandırıcılıklara kadar varan hileler son bulacak.

Her şirket ekspertiz raporu düzenleyemeyecek. Yetki sadece Türk Standartları Enstitüsü’nden Hizmet Yeterlilik Belgesi alan firmalarda olacak.

Daha önce sadece alıcı talep ederse ekspertiz raporu alınıyordu. Raporu talep etmeyenler ise aracı n dış görünüşüne bakıp satıcının sözüne güvenmek zorunda kalıyordu.

Yetkili ekspertiz raporunda ikinci el aracın özellikleri, arıza ve hasar durumuyla kilometre bilgilerine yer verilecek. Aracın hem motorunda hem kaportasında değişen bir parça var mı yok mu görülecek.

Frenlerin durumundan boyanın orijinalliğine kadar kontrol edilecek.

İkinci el araçlar için KDV kararı Resmi Gazete'de

İkinci el araçları satın alan mükelleflerin satarken de aldığı KDV oranını uygulamasıyla ilgili karar Resmi Gazete'de yayımlandı
İkinci el araçları satın alan mükellefler, satarken de aldığı KDV oranını uygulayacak.

Cumhurbaşkanlığının konu ile ilgili kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ?Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karar?a ekli (I) sayılı
listenin 9?uncu sırasının sonunda yer alan parantez içi ifadenin sonuna aşağıdaki cümle eklendi:
"İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerde bu Kararın birinci maddesinin (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanarak satın alınan araçların tesliminde, bu araçların alımında uygulanan katma değer vergisi oranı uygulanır."

7 Mart 2019 Perşembe

Zorlu Enerji elektrikli araç için şirket kurdu

Zorlu Enerji, elektrikli araç kiralaması ve elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu gibi alanlarda faaliyet göstermek üzere ZES Dijital şirketini kurdu.
Zorlu Enerji, elektrikli araç hizmetleri alanında faaliyet göstermek üzere ZES Dijital şirketini kurdu.

KAP'ta yer alan açıklamaya göre, Zorlu Enerji'nin 4 milyon TL sermaye payı ile tek kurucu ortak olarak katıldığı ZES Dijital; elektrik satışı, elektrikli araç kiralaması, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu ve enerji yönetim sistemi geliştirilmesi alanlarında faaliyet gösterecek.

25 Şubat 2019 Pazartesi

Sakarya üretiyor dünya sürüyor

Türkiye'nin otomotiv ihracatının yüzde 19,6'sını karşılayarak yılın ilk ayında önemli bir dış satım gerçekleştiren Sakarya, ürettiği 21 bin 766 aracın yaklaşık yüzde 86'sını ihraç etti.
Türkiye'nin otomotiv ihracatının yüzde 19,6'sını karşılayarak yılın ilk ayında ürettiği 21 bin 766 aracın yaklaşık yüzde 86'sını dünyaya satan Sakarya, otomotiv ihracatındaki yükselişini sürdürüyor.

İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara ve Gaziantep'in ardından ihracat sıralamasında 7. sıradaki yerini koruyan Sakarya, otomotiv endüstrisi, demir ve demir dışı metaller, iklimlendirme sanayi, kimyevi maddeler ve mamulleri, elektrik, elektronik, çelik ve çimento endüstrisiyle adet bazındaki üretim ve ihracat rakamlarına bu ay 405 milyon 50 bin dolarlık katkı sağladı.

Ocak ayında taşıt araçları ihracatındaki payı geçen yıla oranla düşmesine rağmen, kentte en çok ihracat 373 milyon 580 bin dolarla otomotiv endüstrisinde gerçekleşti.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, Türkiye'de yılın ilk ayında üretilen 110 bin 932 aracın 94 bin 871'i ihraç edilirken, bu pastada yüzde 19,6'lık oranla büyük paya sahip olan Sakarya, ürettiği 21 bin 766 aracın yaklaşık yüzde 86'sına denk gelen 18 bin 663 aracı dünyaya sattı.

Son 5 yıla oranla dış satımdaki payını yüzde 24 artıran kent, otomotiv ihracatındaki yükselişini sürdürmeye devam ediyor.

Günde 702 araç banttan indi

Toyota, Otokar ve Türk Traktör gibi üreticilerin yer aldığı Sakarya'da, bu yıl 20 bin 669 otomobil, 58 otobüs, 31 midibüs, bin 8 traktör olmak üzere toplam 21 bin 766 araç üretildi.

Buna göre, söz konusu dönemde Türkiye'deki toplam araç üretiminin yüzde 19,6'sını karşılayan kentte, günde 702 araç banttan indirildi.

Kentteki firmalar arasında üretim ve ihracatta Toyota liderliğini korurken, Türk Traktör ikinci, Otokar ise üçüncü sırada yer aldı.

Ülkenin önde gelen otomotiv firmalarından Toyota, ilk aylık dönemde Arifiye'deki fabrikasında 20 bin 669 otomobil üretirken, Otokar 58 otobüs ve 31 midibüsü banttan indirdi.

Arifiye ilçesinde kurulu fabrikasında binek tipinde Corolla ve Toyota C-HR modellerini üreten Toyota, üretimin yaklaşık yüzde 84'üne denk gelen 17 bin 479 aracı ihraç etti.

Toyota, bu yıl Sakarya'da üretime başladığı yeni Corolla Hybrid modeliyle yeni bir rekora imza atmayı hedefliyor.

Otokar ihracatta sıçrama yaptı

Yurt içi ve dışındaki güvenlik teşkilatlarına, 2018 yılında 190 zırhlı araç satışı yapan Türkiye'nin öncü savunma sanayisi şirketlerinden Otokar, bu yıl ocak ayında otobüs ve midibüs olmak üzere toplam 89 araç üretti.

Geçen yıl ocak döneminde 23 araç ihraç eden Otokar, bu yıl yüzde 486 artışla 112 aracı yurt dışına sattı.

Geçen yılın aynı dönemine göre düşüş gösterse de bu yıl ocak döneminde bin 8 traktör üreten Türk Traktör ise bin 72 aracını ihraç ederek ülke ekonomisine önemli oranda katkı sağladı.

Ford’un tek ağır ticari üssü Türkiye

Ford’un Brezilya’daki fabrikasını kapatıp, Güney Amerika’da ağır ticari araç üretimine son verme kararı sonrası Ford Otosan, şirketin ağır ticari araçta söz sahibi tek merkezi olacak

Yaklaşık 60 yıla yakın süredir devam eden kamyon üretim deneyimini “FordTrucks” markasına aktaran ve ABD’li devi Avrupa’da ağır ticari araç işine geri döndüren Ford Otosan, bu kez daha büyük bir görev üstleniyor. 

Brezilya’daki tesisini kapatarak ağır ticari araç üretiminden çıkmaya karar veren Ford, ağır ticari araçlarının geliştirilmesi ve üretimi konusunda Türkiye’yi tek merkez haline getiriyor.

Daha önce Brezilya’da üretilen Cargo serisinin tüm tasarımlarını yapan, Uluslararası Yılın Ağır Ticari Aracı seçilen yeni F-Max’i baştan aşağı geliştiren Ford Otosan, aynı zamanda bu araçlarda kullanılan motorları da kendisi geliştirerek üretiyor. Tüm bu deneyim ve becerileri sayesinde Ford’u etkilemeyi başaran, şirket içinde önemli görevler üstlenen Ford Otosan, artık bu konuda tek merkez haline gelecek. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Ford’un ağır ticari araçlar, ilgili dizel motor ve motor sistemleri için küresel mühendislik merkezi olan Ford Trucks, sadece Türkiye’de değil, Avrupa ve Kuzey Amerika dahil tüm potansiyel ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunabilmek için ileri teknolojiler üretiyor. Ar-Ge ve üretimdeki üstün başarımız sayesinde, şu anda 36 ülkeye dağılan ve hızla büyüyen yapılanmamızla yolumuza devam ediyoruz. Yeni dönemde de şirketin global düzeydeki tek ağır ticari araç geliştiricisi ve üreticisi olarak uluslararası pazarlardaki etkili büyümemizi rahatlıkla sürdürecek altyapı, yetkinlik ve deneyime sahibiz” diye konuştu.



Avrupa’ya açılıyor

Öte yandan Ford Trucks, küresel anlamda büyümesini daha ileriye taşıyacak yeni bir hamlenin eşiğine de geldi. Nitekim Ford Trucks adını alan ve model yelpazesini tamamen yenileyen Ford Otosan, bu çerçevede Orta Doğu, Afrika, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’ne açılmıştı. Ford Trucks, şimdi de ağır ticari dünyasının en prestijli pazarlarından Batı Avrupa’ya açılmanın hazırlıklarını yapıyor. Şirket, büyüme hedefi kapsamında başta İspanya, İtalya ve Portekiz olmak üzere 7 yeni ülkede bayilik görüşmelerine başlandığını bildirdi. Bu konuda da değerlendirmelerde bulunan Ford Otosan Genel Müdürü Yenigün, şunları kaydetti:

“2010 yılından bu yana Ford Trucks işine yaptığımız yatırımın en önemli noktasındayız. Uluslararası pazarlarda büyümemizi Orta Doğu, Afrika, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’nin ardından Orta ve Doğu Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz bayi açılışlarıyla sürdürdük. Ağır ticari pazarının Rusya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesine kaydığı bir dönemde, bu pazarlarda oldukça güçlü duruş sergileyerek hem tecrübelerimizi zenginleştirdik hem de uluslararası bir marka olarak sektörün radarında daha da görünür hale geldik. IAA Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda dünya tanıtımını yaptığımız yeni çekicimiz F-MAX’in, sektörün en saygın ödüllerinden olan ‘Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü’nü kazanması, Ar-Ge’deki gücümüz ve yetkinliğimizin global düzeyde de takdir edilmesini sağladı. Tamamen Türk mühendislerce geliştirilen ve İnönü fabrikamızda üretilen çekicimizin kazandığı başarı sonrası Avrupa’dan 70’e yakın bayilik talebi aldık.

Bunun üzerine Batı Avrupa pazarına yönelik planlarımızı öne çektik ve İspanya, İtalya, Portekiz öncelikli olmak üzere 7 yeni ülke için görüşmelere başladık.”

(Milliyet /Levent Köprülü)

22 Şubat 2019 Cuma

Oyak Renault'nun 6 milyonuncu motor gururu

Kendi vites kutusunu, şasisini ve motorunu üreten Türkiye'nin en büyük entegre otomobil şirketi Oyak Renault, yaklaşık yarım asır önce başladığı motor üretiminde 6 milyon adede ulaşarak yeni bir rekor elde etti.

Oyak Renault, Türkiye’de yaklaşık yarım asır önce başladığı motor üretiminde 6 milyon adede ulaşarak yeni bir rekor kırdı.

Renault Grubu’ndan yapılan açıklamaya göre, otomobil ve motor üreticisi Oyak Renault, bugün itibarıyla yeni bir rekora imza atarak 6 milyonuncu motorun üretimini gerçekleştirdi.

Oyak Renault tarafından üretilen 6 milyonuncu motor Clio IV modelinde kullanılırken, bu rekoru paylaşmak üzere tüm çalışanların katıldığı bir tören düzenlendi.

2018 yılında önemli yatırımlara imza atıldı

Açıklamaya göre, geçen yıl rekor motor üretiminin yanı sıra ürettiği 336 bin 888 araç ile Türkiye’de otomobil üretiminin yüzde 32’sini tek başına gerçekleştiren Oyak Renault, bunun yanında 239 bin 591 vites kutusu, 708 bin 670 adet şasi üretti.

Şirket, geçen yıl 100 milyon avroyu aşan yatırımla yeni alüminyum enjeksiyon tesisinin temelini atmanın yanı sıra 33 milyon avroluk yüksek hızlı yeni pres hattını da hayata geçirdi.

 "Pazara yön vermenin gururunu yaşıyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Oyak Renault Genel Müdürü Antoine Aoun, şunları kaydetti:

"Türkiye otomobil endüstrisinde, 1971 yılında yenilikçi bir strateji ile üretilen ilk otomobil motoruna imza atmıştık. O tarihten bu yana otomobilde olduğu gibi motor üretiminde de liderliğimizi koruyarak pazara yön vermenin gururunu yaşıyoruz. Motor üretimine başladığımızda yaklaşık 25 bin olan üretim kapasitemiz yıllar içinde yaptığımız yatırımlar sayesinde 920 bin adede ulaştı. Bugün yeni bir rekor kırarak 6 milyonuncu motoru üretmenin sevincini bütün çalışanlarımızla birlikte yaşıyoruz. İnanıyorum ki, Renault Grubu’nun dünyadaki en önemli üretim merkezlerinden biri olarak, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da rekorlarımızı yenilemeye ve başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."

Yerli test merkeziyle 3 milyon Euro ülkede kaldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın desteğiyle geçen yıl kurulan TOSB Otomotiv Test Merkezi sayesinde test ücretleri için her yıl yurt dışına giden yaklaşık 3 milyon Euro ülkede kalıyor. Merkez, yurt dışına da test hizmeti vermeye başladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından verilen destekle Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde (TOSB) açılan Otomotiv Test Merkezi, test ücretleri için her yıl yurt dışına giden yaklaşık 3 milyon avronun ülkede kalmasını sağlıyor.

Kocaeli'de geçen yıl faaliyete başlayan merkezde, "dayanıklılık", "ömür", "titreşim", "şok", "iklimsel çevre koşulları testleri", "motor testleri", "emisyon", "titreşim", "gürültü", "gerilme ölçümü"nü içeren 120 test yapıldı.
Otomotivin yanı sıra savunma sanayisine de hizmet veren merkezin, otomotiv sanayisinde özgün teknoloji ve katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine imkan sağlaması hedefleniyor.

"50'den fazla firmayla çalışıyoruz"

Test merkezi müdürü Şükrü Özen, yaptığı açıklamada, Bakanlığın desteğiyle kurulan merkezi, BİAS Mühendislik firması olarak işlettiklerini belirterek, merkezdeki ekipmanlarla Türk sanayisine hizmet etmeye devam ettiklerini söyledi.

Son 1 yılda 120 test gerçekleştirdiklerini ve 50'den fazla firmayla çalıştıklarını aktaran Özen, şöyle devam etti:

"Birinci amacımız; daha önceki hizmetlerin Türkiye'de yapılması, dışarıya giden testlerin ülkede yapılması, testler için dışarıya giden dövizlerin önlenmesi, katma değer sağlanması ve bunlara ek olarak know-how kazanılması. Bence bu konu oldukça önemli. Burada çalışan mühendisler ve teknisyenler, bu test konularını öğreniyor. Yeni çalışmalarla yeni projelerde yeni deneyimler kazanıyoruz. Aslında bakarsanız ana sanayilerin, bazı büyük yan sanayilerin kendi bünyelerinde oluşturdukları tesisler var. Ama sektör ayırmaksızın hizmet verebilecek bu ölçekte bir test merkezi yok. O yüzden ilk olması çok önemli. Teknisyen ve mühendisler dahil 12 kişiyiz."

Zeytinoğlu: Honda'nın Türkiye'de rekabet etmesi zor

Honda'nın Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin kararını değerlendiren Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Otomotiv sektöründe Türkiye'deki imalatçı sayısı, pazar büyüklüğüne göre çok fazla" dedi.

KSO Başkanı Zeytinoğlu, Çayırova ilçesinde bulunan Honda Türkiye A.Ş.'nin üretim faaliyetiyle ilgili yapılan açıklamayı değerlendirdi. Honda'nın, Türkiye'de üretim faaliyetini küresel stratejiler doğrultusunda sonlandırma kararı aldığını belirten Zeytinoğlu, beklenen karın yapılamamış olabileceğini kaydetti. Başkan Zeytinoğlu, "İlimiz sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve uluslararası bir firma olan Honda'nın, içten yanmalı motorlarda Türkiye'de üretim faaliyetini sonlandıracağını; ancak elektrikli otomobil ile devam edebileceklerini öğrendik. Otomotiv sektöründe Türkiye'deki imalatçı sayısı, pazar büyüklüğüne göre çok fazla. Yılda 38 bin araç üreten Honda'nın, Türkiye'de rekabet etmesinin çok zor olduğunu düşünüyorum. Ayrıca son 2 yıldır Honda, burada ürettiği Civic'leri dizayn hataları nedeni ile geri çağırdı. Bu nedenle beklediği karı yapamamış olabilir" diye konuştu.

KSO Başkanı Zeytinoğlu, "Volkswagen, 'Türkiye'de üretim yapabilir miyiz? diye düşünüyor. Honda'nın aldığı bu kararın, Volkswagen'in kararını olumlu mu yoksa olumsuz mu etkileyeceğini merak ediyoruz" dedi.

Honda Türkiye'de üretime 2021'de son verecek

Honda tarafından yapılan açıklamaya göre, şirketin 2021'de Türkiye'de Civic Sedan üretimine son vereceği belirtildi. Şirket ayrıca Türkiye'deki operasyonlarımıza devam etme niyetinde olduğunu belirtti.


17 Şubat 2019 Pazar

Yeni Isuzu D-Max 1.9 lt. 4X4 AT

Öncüsünün sağlamlık ve dayanıklılığını sürdüren Isuzu D-Max yenilenerek bu özelliklerin yanına şıklıkta kattı.
Son yıllarda Pick- uplar tasarımlarıyla havalı görünme açısından birbiriyle yarışıyor. Yük taşımanın yanı sıra güzel görünümleriyle de öne çıkıyorlar. Kısacası bu haftaki test misafirimiz şık bir tasarıma ve dikkat çekici renge (kiremit kırmızısı) sahip olan Yeni Isuzu D-Max 1.9 lt. 4X4 AT versiyonu oldu.



DIŞTAN BAKINCA

Yeni Isuzu D-Max dışarıdan bakınca öncüsüne benziyor. Çamurluklara doğru genişleyen, ön kısımdan aşağı doğru uzanan kavis araçta hafif V görüntüsü oluşturuyor. Büyük Isuzu yazısı ön ızgarayla birlikte güçlü ifadesi veriyor. LED gündüz farları,  LED stop lambaları, ön tamponda yer alan nikelaj çerçeveli yeni sis farları, alaşım jantlar, darbe emici kaput dizaynı, yeni ön tampon, yeni panjur, bagaj kapağı ve 13 farklı dış renk alternatifi ile D-Max’in yenilikleri arasında.



Yandan bakıldığında geniş çamurlukların D-Max’in güçlü olduğunu yansıtırken off-road karakterini de vurgu yapıyor. Isuzu D-Max görünüm olarak dikkat çekmeyi başarırken şık görünme konusunda biraz daha çalışması gerekiyor. Arka kısma baktığımızda sade bir tasarım söz konusu. Dik tasarımlı stoplar ile birlikte kullanılan krom tampon ve krom bagaj açacağı renk katıyor.



İÇTEN BAKINCA

İç mekâna adım atınca yenilenmeden içininde nasiplendiğini görebiliyorsunuz. Konforlu bir iç mekân oluşturulmuş. Kumandalar ve iç mekân malzemeleri şık olsa da dayanıklılığa daha dikkat edildiği fark ediliyor. Baz modelden itibaren standart olarak sunulan LED gündüz farlar, yokuş kalkış ve iniş desteği, elektrikli ısıtmalı yan aynalar, uzaktan kumandalı kilit ve kadranlarda vites değişim göstergesi yenilikler arasında sayılabilir.



Tek bölgeli otomatik klima, elektrikli sürücü koltuğu, deri döşemeli koltuklar, 8 inçlik dokunmatik ekran ve 3 USB bağlantısı da standart olarak sunulanlar arasında. Konsolun odak noktasında yer alan multimedya ekran biraz araçtan ayrıymış gibi duruyor. Çözünürlüğü ve grafikleri başarılı. Yeniden tasarlanan gösterge panelinde bir önceki nesle göre daha net fontlar kullanılmış. 8”lik multimedya sistemi ile akıllı telefonunuza bağlanabiliyorsunuz (ios ve android). Üst versiyonlarda sunulan deri döşemeler rahatlığıyla konfor seviyesini yükseltiyor. Koltukların oturma kısmının kaldırılabilmesi gayet iyi. Araç, arka koltuktaki yolcular için diz mesafesinde sıkıntı yaşatmıyor. D-Max sahip olduğu 5200 mm’lik uzunluk ve 3095 mm’lik dingil mesafesi ile “yayla” bir iç mekânda ferahlığı sağlıyor.



MOTOR VE PERFORMANS

Yenilenen D-Max’in motor ve şanzımanında da değişiklikler mevcut. Bütün versiyonlarda yer alan 1.9 litrelik turbo dizel daha önceki modelde bulunan 2.5 litrelik üniteyi aratmıyor. 1.9 litrelik ünite 164 HP ve 360 Nm tork üretiyor. Otomatik şanzımanlı 4×4 versiyonları 0’dan 100 km/s hıza 12.9 saniyede çıkarken oldukça iyi bir performans ortaya koyuyor. D-Max V-Cross, 1.9 litrelik motoru ve 6 ileri şanzımanla 100 km’de fabrika verisi 7.8 litrelik ortalama tüketime sahip. Testimiz süresince bizim elde ettiğimiz değer ise 9.2 lt/100 km oldu. Motor nispeten sessiz ve titreşimsiz, yumuşak bir çalışma karakterinde. Motorun en önemli avantajı öncelikle tüketimin düşüklüğü ve kullanım maliyetinin az olması. Yeni 6 ileri otomatik şanzımanla sıralı vites değiştirme kolunu kullanarak manuel mod da tercih edelebilir. Araç güçlü motoru ve şasisi yardımıyla  3.5 ton çekme ve 1 ton yük taşıma kapasitesine sahip. Yeni D-Max’te koltuklar yüksek konumlu, ağır direksiyonunda derinlik ayarı eksik. Hissiz direksiyonu sürüş keyfini negatif etkilese de pek çok pick-up kullanıcısını tatmin edecektir. Araç boş olduğunda arka kısım  pek çok pick-up model gibi yerinde durmuyor! Aracın içine motor sesi biraz fazla geliyor. Daha iyi yalıtılabilir sanırım. Zira bu ses uzun yolculuklarda sürüş keyfinden çalabilir. Aracın süspansiyon sistemi ise geniş yanaklı lastiklerin varlığıyla yola sağlam basmayı başarıyor.

GÜVENLİK

Yenilenen D-Max’in güvenlik elemanları arasında yer alan özellikler arasında: Dört kanallı ABS (kilitleme karşıtı frenleme sistemi), EBD (elektronik fren gücü dağılımı), BAS (Fren destek sistemi), TCS (çekiş kontrol sistemi) ve motor yönetim sistemiyle bağlantılı olarak ESC (elektronik stabilite kontrol), bir veya daha fazla tekerleğe fren uyguluyor ve sürücünün şeridinde kalmasına yardımcı olmak için motorun gücünü düşürüyor. ESC sistemi aynı zamanda yokuş kalkış desteği (HAS) ve yokuş iniş kontrol sistemini (HDC) de destekliyor.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

http://www.yeniasya.com.tr/otomobil/saglam-ve-renkli_471985

Renault Megane Hb 1.5 dCi EDC

Her yeni neslinde kendini geliştiren Renault Megane, Hatchback haliyle şık ve sportif duruşa sahip. Mevcut özelliklerİ ile sessiz olduğu kadar da konforlu bir sürüş vaad ediyor.
Renault Megane her yeni neslinde daha nitelikli ve donanımlı bir otomobil olarak çıtasını yükseltiyor. Haliyle segmentinde rekabette ön sıraları ateş çemberi haline getiriyor. Sportif olmanın yanında dikkat çeken tasarımı (rengi de kırmızı olursa), yeni teknolojileri ve efsane motor seçenekleriyle Megane Hatchback (HB) göz alıcı duruyor. Artı rahat sürüş özellikleri ve ekonomikliği ile de tercih sebebi oluyor. Kısacası bu haftaki test misafirimiz Renault Megane Hb 1.5 dCi EDC oldu.



DIŞTAN BAKINCA

Renault Megane her yeni jenerasyonda tasarım açısından kendini geliştirmeyi biliyor. Megane HB ailenin en sportifi gövdesine sahip. C şeklindeki LED gündüz farları arka kısımdaki ince uzun LED şeritlerden oluşan stop grubu (özellikle gece alâmet-i farikası), burun tasarımıyla yeni neslinde Megane’a ışıl ışıl ve prestijli bir görünüme kazandırıyor. Özellikle ön kısımda kaslı görünümü, geniş hava girişli tamponuyla desteklenmiş.



Büyük logo da artık bir marka kimliği halini aldı. Arka kısım da ön bölüm gibi dikkat çekici. Ortadaki marka logosuna kadar uzanan uzun LED şeritlerden oluşan stop grubu 3 boyutlu tasarlanmış. Arka tampondaki geniş difüzör şıklığa katkıda bulunmuş. Uzunluğu 4359 mm, Genişliği 1814 mm ve yüksekliği 1447 mm olan Megane HB’nin bagaj hacmi ise 434 litre.



İÇTEN BAKINCA

İç mekÂna adım atınca dış tasarım şıklığının içe de yansıdığını görüyoruz. Otomobilin ön konsolunda ve ön kapı içlerinde yumuşak dokulu plastiklere yer verilmiş ve işçilik kalitesi de tatmin edici. Ön konsolde düğme kalabalıklığından kaçınılması ayrı bir güzellik. Araçtaki birçok özellik 8.2 inçlik dokunmatik R-Link 2.0 ekranı üzerinden kullanılabiliyor. Menü kullanımına ise biraz alışmak gerekiyor. 7 inçlik TFT renkli LED gösterge ekranı ise, sunulan 5 farklı sürüş moduna göre renk ve görünüm değiştiriyor. Kişisel ayar seçeneklerinin sunulduğu Multi Sense sistemi, motor tepkisinden direksiyon sertliğine, motor sesinden vites değişim süresine kadar birçok alanda aracın tepkilerini farklılaştırıyor. Megane HB iç hacmi ve bagaj genişliği ise kompakt sınıfın ihtiyaçlarını karşılıyor. Arka koltuğunda Sedan kardeşinden 35 mm daha az diz mesafesi sunsa da, hacim açısından herhangi bir sıkıntısı oluşturmuyor.



MOTOR & PERFORMANS

Renault’un güçlü olduğu yönlerden birinin başarılı motor seçenekleri olduğunu herkes bilir. Test aracımızın kaputunun altında vazife gören 1.5 litrelik dizel ünite, 4000 d/d’de 110 HP güç ve1250 d/d’de 250 Nm tork değeri üretiyor. 6 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman EDC ile kombine edilmiş ünite, 0-100 km/s hızlanmasını 12.3 saniyede gerçekleştirirken, maksimum 187 km/s hız değerine ulaşıyor. Motor. 1386 kilogramlık aracı rahatlıkla hareket ettirirken, yüksek hızlara çıkmaya istekli bir performans ortaya koyuyor. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama tüketim değeri 3.8 litre verilen test aracımızla, testimiz boyunca ortalama 5.3 lt/100 km’lik bir tüketim değeri elde ettik.

Megane sessiz olduğu kadar ve konforlu bir sürüşe sahip. Yalıtım konusunda da bayağı mesafe kat etmiş. Süspansiyon sistemi başarılı ve konforunuzdan çalmıyor.

Yol tutuş yeteneği bir hayli arttırılan Megane, sınıfının en iyileri arasında yerini alıyor. 

Unutmadan eklemek lâzım ki, Megane HB’nin direksiyon tepkileri sportifliği kadar keskin değil. Sürüş modlarından Sport’u seçseniz dahi direksiyon yeterince sertleşmiyor. Bir tık geride kalıyor. Yine de sportif sürüşü sevenlerin beklentilerini karşılamayı başarıyor.

Donanım listesinde iddialı olan Megane HB, özellikle opsiyonel donanım paketleri dikkat çekici. Masaj fonksiyonlu deri koltuklar, adaptif hız sabitleme, eller serbest park sistemi ve otomatik uzun/kısa far ayarı gibi donanımlar Megane HB’yi bir üst segmente yaklaştırıyor.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

http://www.yeniasya.com.tr/otomobil/konforlu-sportif_481214

Makyajlı 4. nesil Clio

Makyajlı 4. nesil Clio gerek tasarım gerekse de konfor özellikleriyle yerinde duramayan sempatikliğine güç katmış.
Dördüncü nesliyle 2012’de karşımıza çıkan yeni Renault Clio, 2018’de hafif makyaj geçirdi. B sınıfının iddialı üyesi, daha zengin motor ve daha kaliteli donanım seçenekleriyle geldi. Ülkemizde en çok tercih edilen modeller arasında yer alan Clio, küçük dokunuşlar ile daha dinamik bir görünüm ve kalite algısı daha yüksek bir hava kazandı. Bu arada, makyajlı dördüncü nesil Clio’yu tanıtırken, Renault’un 5.neslini tanıtmaya başladığını da buraya not düşelim. Renault, 15 milyon satış adedine ulaşan ikonik modeli Clio’nun beşinci nesli olan Yeni Clio’yu tanıtırken, “Daha modern ve atletik bir görünüme kavuşan Yeni Clio, 30 yıldır modeli başarıya taşıyan DNA’sını koruyor. Önceki dört neslin de mirasını barındıran Yeni Clio, efsaneye uygun yeni bir sayfa açıyor” deniliyor. Kısacası Renault’nun B segmentinin sempatik temsilcisi,  efsane 1.5 dCi EDC motor ve Icon donanım paketi ile bu haftaki misafirimiz oldu.





Dıştan bakınca

Makyajlanan Clio’da, ilk olarak markanın Talisman ve Megane hatcback modellerinde kullanılan C şekilli gündüz farlarını da içeren full-LED teknolojisinin kullanılması dikkat çekiyor. Aracın ön kısmına el atılarak üzerinde Renault logosu yer alan ızgara yeniden tasarlanmış. Bunun yanında alt kısım araca daha modern bir hava katmak amacıyla genişletilmiş ve bu da daha kaslı görünmesini sağlamış. Arka kısımda daha fazla sağlamlık hissi vermesi bakımından etek kısmı çizgilerine el atılmış.  Özetle Clio’nun dış tasarımında yaşadığı değişimler yenilenen ön tampon, farların içine alınan gündüz LED’leri, yeni stop grafikleri, yeni renk ve jant seçenekleri. Yeni Clio’ya “Intense Kırmızı”, “Titanyum Grisi”, “İnci Beyazı” ve “Demir Mavisi” dört yeni renk seçeneği de eklenmiş. 4062 mm uzunluk, 1732 mm genişlik ve 1448 mm yükseklik değerlerine sahip Clio’nun bagaj hacmi ise 300 litre.



İçten bakınca

Clio’da üst segment modellerinde kullanılan malzemelere yer verilerek kullanıcı memnuniyetini bir adım öteye götürmeyi hedeflemiş. İç mekânda kullanılan döşemeler yepyeni ve kullanılan plastik aksamın dokunuş ve görsel hissiyatına önem verilmiş. Piano Black kaplı tek parça ön konsol derli toplu duruyor. İç mekândaki krom detaylar şıklığını arttırırken, havalandırma ızgaralarının etrafındaki kırmızı ayrıntılar dikkatten kaçmıyor ve iç mekana renk katıyor. Kapılardaki kol dayama ve onun iç kısımlarında kullanılan yumuşak malzeme kalite hissinin artmasına katkıda bulunuyor.



Üst seviye Bose ses sistemi ise standart olarak sunulmuş ve bu sistemle donatılan ilk B segmenti Renault modeli. Direksiyonun üstünde hız sabitlemenin hızı arttırma - azaltma ve hafıza-iptal düğmeleri yer alıyor. Vitesin önündeki eşya gözünde SD kart, AUX ve USB girişleri mevcut. Araçlarda en sevdiğim öğe olan kolçak, sürücü koltuğuna sabit. Yukarı-aşağı ayarlanabiliyor. Kolçağın içinde küçük de bir eşya gözü yer alıyor. Arka kısımda diz-baş mesafesi sınıfının sınırlarında. Özetle, Renault kullanıcılar tarafından yoğun ilgi gören Clio’da üst segment modellerinde kullanılan malzemelere yer vererek kullanıcı memnuniyetini bir adım öteye götürmüş.

Motor ve performans

Test aracımızın kapunun altına vazife gören 1.5 litrelik dizel motor 4000 d/d’de 90 HP güç ve 1750 d/d’de 220 Nm tork üretiyor. Alt devirden itibaren sağladığı tork ile şehir içinde ihtiyaç duyulan gücü sorunsuzca sunuyor. EDC şanzımanla kombine edilen ünite, fabrika verilerine göre, 0-100 m hızlanmasını 13.1 saniyede gerçekleştirirken, 176 km/s maksimum hıza ulaşıyor. EDC vites kutusunun hızlı tepkileri ve sarsıntısız vites geçişleri sayesinde de sürüş konforu üst seviye çıkıyor. Yine fabrika verilerine göre ortalama 3.5 lt/100 km tüketim değerine sahip olan araçta testimiz süresince elde ettiğimiz ortalama değer 5.6/100 km oldu. E! Biraz dinamik kullanınca... Clio, görüş açılarının başarılı yapısı, hassas çalışan park sensörleri sayesinde dar alanda rahat hareket etmenize imkân sağlıyor.



Ayrıca, aracın dönüş çapının da küçük olması şehir içinde pratikliğini arttırıyor. Clio’da hafif sert ayarlı süspansiyonların tercih edilmesi darbe emiş konusunda iyi netice alınmasını sağlamış.

Sonuç

Yeni Clio gerek tasarım gerekse de konfor olarak özellikle makyajlı 4. neslin yerinde duramayan sempatikliğini arttırmış. Ekonomik bir motora sahip olan yeni Clio, özellikle şehir içindeki kıvraklığı ile istekleri rahatlıkla yerine getiriyor. Gerek tasarımı gerekse de konfor özellikleri ile ön sıralardaki yeri ise sağlam. Yani ilki 1990 yılında lanse edilen Clio, 15 milyon satış adedine ulaşan ikonik modeli Clio, Renault Grubu’nun dünyanın dört bir yanında en çok satan otomobili oldu. Başta da dediğimiz gibi, siz dördüncü nesil makyajlı tanıtımını okurken, Renault beşinci nesil tanıtımına başladı.

TEST SÜRÜŞÜ: RECEP BOZDAĞ

http://www.yeniasya.com.tr/otomobil/yerinde-duramayan-sempatik_485863

16 Şubat 2019 Cumartesi

Heryer elektrikli otomobil olacak

Elektrikli otomobil satışları her geçen yıl rekor kırsa da, asıl patlama model sayısının artmasıyla gerçekleşecek. Bugün itibariyle dünyada yaklaşık 100 farklı model elektrikli oto var. Beş yıl içinde model sayısı 500’e ulaşacak

Avrupa'da elektrikli otomobil satışları 2018'de rekor kırdı. 2017'de 132 bin 800 adet olan satışları yüzde 47 gibi yüksek artışla 195 bin 200 adete ulaştı.

Elektrikli otomobil satışları rekor kırsa da, model sayısının az olması talebi olumsuz etkiliyor. Asıl patlamanın model sayısının artması ve şarj istasyonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte yaşanması bekleniyor. Bugün dünyada yaklaşık 100 adet elektrikli model satılıyor. Bu sayının 2020 yılına kadar 200 adetin üzerine çıkması bekleniyor.

LMC Automotive'in yaptığı araştırmaya göre her yıl satışa sunulacak model sayısı en az yüzde 30 artacak. 2025 yılında elektrikli otomobil sayısı 500 adeti bulacak. Böylece model sayısı beş yıl içinde katlanacak. Sadece bu yıl satışa sunulacak yeni elektrikli modeller şöyle: Audi e-tron, Mercedes EQC, Volvo XC40, Mini E, e-Kia Niro, elektrikli Hyundai Kona, Porsche Taycan, Peugeot e208, DS3 Crossback E, Jaguar XJ, Aston Martin RapidE, Honda Urban EV, Nissan LEAF E-plus, Volkswagen I.D. Neo ve Tesla Model 3. Otomotiv firmaları elektrikli otomobil yatırımları için milyar dolarlar harcıyor. Gelecek 10 yıl içinde firmaların elektrikli otomobiller için yapacağı harcamanın 300 milyar doları bulması bekleniyor.

En büyük harcamayı 91 milyar dolarla Volkswagen Grubu yapacak. Onu 42 milyar dolarla Daimler takip ediyor. Güney Koreli Hyundai- Kia elektrikli otomobillere 20 milyar dolar, Toyota 13.5 milyar dolar, Ford 11 milyar dolar, Fiat-Chrysler, Tesla, Renault-Nissan 10 milyar dolar, General Motors 8 milyar dolar ve BMW 6.5 milyar dolar yatırım yapacak.

TÜRKİYE'DE 8 YILDA 632 ADET SATILDI

Türkiye'de 2012'den bu yana uygulanan teşviklere rağmen elektrikli otomobil satışları oldukça düşük. 2018'de 155 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.

Son sekiz yıldaki toplam satış ise sadece 632 adet oldu. Satışların düşük olmasının nedeni elektrikli oto fiyatlarının yüksek, şarj istasyonu sayısının ise yetersiz olması gösteriliyor. Ayrıca pazarda satılan elektrikli model sayısının az olması da satışları olumsuz etkiliyor.

Bugün itibariyle elektrikli Renault ZOE, BMW i3, Smart EQ ve Jaguar i-PACE modelleri satılıyor. Avrupa'da en fazla şarj istasyonu 83 bin adetle Hollanda'da bulunuyor. Bu ülkeyi 37 bin 405 adet ile Almanya, 34 bin 558 adet ile Fransa takip ediyor.

Türkiye'deki şarj istasyonu sayısı ise 1500 adet. Elektrikli otoda daha çok yolumuz var.

(Sabah/Ufuk Sandık)

9 Şubat 2019 Cumartesi

Otomotivin lideri yeni yılda da koltuğu kaptırmadı

Geçen yıl otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının lideri, yeni yılın başında da değişmeyerek Renault oldu.
Otomotiv Distribütörleri Derneğinden (ODD) edindiği verilere göre, Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç satışları, bu yılın ocak ayında geçen yılın ocak ayına kıyasla yüzde 59,02 azalarak 14 bin 373 seviyesinde gerçekleşti.

Satışlarda tüm kategorilerde ocak ayındaki azalış dikkati çekerken, Türkiye’de de üretim yapan Renault geçen yılı lider kapatmasının ardından yeni yıla da ilk sırada girmeyi başardı.

2018 yılı ocak-aralık döneminde toplam pazarda satılan 630 bin 937 araçtan 85 bin 839 adetlik pay alan Renault, yeni yılın ilk ayında ise toplam 14 bin 373 adetlik satıştan 2 bin 45 adet pay alarak ilk sıradaki yerini devam ettirdi.

Fiat 2 bin 7 adetle ikinci, Ford bin 675 adetle üçüncü, Volkswagen bin 505 adetle dördüncü ve Hyundai bin 101 adetle beşinci sırada yer aldı.

Otomobil sektörü

Markaların 2018 yılı hafif ticari hariç, yalnızca otomobil satışlarına bakıldığında geçen yıl 76 bin 931 adet satış yapan Renault açık ara farkla ilk sırada yer aldı.

Ardından 49 bin 749’la Volkswagen, 41 bin 668’le Fiat, 32 bin 9 adetle Hyundai ve 30 bin 819 adetle de Toyota sıralandı.

Bu yılın ocak ayına bakıldığında ise Renault yine otomobil kategorisinde de bin 885 adetlik satışla liderliğini korudu. Bunu bin 390 adetle Fiat ve bin 210 adetle de Volkswagen takip etti.

Dizel otomobil satışları azaldı

2019 ocak ayında otomobil pazarında ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 36,10'la 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 3 bin 963 adet ile sahip oldu. Ocak ayında dizel otomobil satışları geçen yıla göre yüzde 58,93 azalırken, otomobil satış adetleri, Ocak 2018 ile kıyaslandığında, dizel payı 6 bin 211 adetle yüzde 56,57'ye geriledi.

En yüksek satış C segmentinde görüldü

Ocakta otomobil pazarı segmentinin yüzde 81,2’sini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. Segmentlere göre değerlendirildiğinde, en yüksek satış adetine 6 bin 220 ile yüzde 56,7 pay alan C segmenti ulaştı.

Kasa tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yüz de 48,7 pay ve 5 bin 349 adetle yine Sedan otomobiller oldu.

Yılın ilk ayında hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre değerlendirildiğinde, en yüksek satış adedine yüzde 68,86 pay ve 2 bin 337 ile van ulaşırken, ardından yüzde 14,97 pay ve 508 adet satışla kamyonet, yüzde 9,46 pay 321 adet satışla pick-up ve yüzde 6,72 pay ve 228 adetle de minibüs sıralandı.

İkinci el araç alırken yaptırılan ekspertiz testlerine karşı tüketicileri uyarı

Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, ikinci el araç alırken yaptırılan ekspertiz testlerine karşı tüketicileri uyardı

Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, ikinci el araç alırken aracın mekanik, elektronik ve kaportasındaki arıza ve değişiklikleri tespit edebilmek için başvurulan ve Nisan 2019'dan itibaren zorunlu hale gelecek olan ekspertiz testleri hakkında bilgiler verdi. Piyasada dyno test olarak bilinen, aracın sabit dururken saatte 200 kilometrenin üzerinde hızlara çıkarıldığı, motor performansının ölçülüp raporlandığı işlemin araçlara zarar verdiğini savunan Yanık, "Araba silindirin üzerine getirilerek motor testi yapılıyor. Araç saatte 200 kilometre hıza çıkarılarak bilgisayardan bir veri elde ediliyor. Bu aldığınız verilerle motorun gücünün veya ömrünün ne olduğunu tespit ettiği sanılıyor. Oysa ki yapılan performans testi araçların güç üretip üretmediğine yönelik bir testtir. Hiçbir hükmü ve geçerliliği yoktur. Motorun ömrüyle ilgili hiçbir bilgi vermediği gibi sürat yapıldığı için motora, özellikle de otomatik vitesli araçlarda şanzımanlara ciddi anlamda zarar vermektedir" dedi.

'OLDUĞU YERDE GAZA BASTIĞINIZDA MOTORDA HARARET, DİŞLİLERDE KIRILMA'

Meydana gelebilecek hasarlar hakkında da bilgiler veren Yanık, "Araç yol kat etmeden merdane üzerinde dönmekte. Daha sonra bu arabayı durdurmanız gerekiyor. Araç merdane üzerinde döndüğü için vitesi boşa alarak durdurmanız gerekiyor. Anında durdurmaya kalktığınız taktirde araç merdanelerden fırlayacaktır. Dolayısıyla merdane ve tekerlekler durana kadar araç boşta çalışmak zorunda kalıyor. Normalde araç seyir halindeyken gelen rüzgar hem radyatörü hem de motoru soğutuyor. Olduğu yerde gaza yüklendiğiniz zaman aracın hararet yapıp conta yakma ihtimali var. Öte yandan otomatik vitesli araçlarda araç, boş vitese atılıp kullanılmaz. Otomatik viteste güç testi yapılan araç boşa alınarak zamanla kendiliğinden durması bekleniyor. Bu sırada şanzıman yağlamayı kesiyor ve dişliler kendi kendine dönüyor. Dişliler kendi kendine döndüğü için sürtünmeden kaynaklı ya çatlama ya da kırılma meydana geliyor" diye konuştu.

'3 BİN LİRADAN 35 BİN LİRAYA KADAR MASRAF'

Yapılan performans testinin ardından meydana gelebilecek olası arızalar ve tamir fiyatları hakkında da açıklamalarda bulunan Yanık, "Standart, orta seviyede bir araç hararetten dolayı conta yakarsa 5 bin lira, bu araca motor yapılırsa 10-15 bin lira masraf çıkar. Lüks bir araç ise conta yakarsa 15 bin, motor yakarsa 35-40 bin lira civarında bir masraf çıkar. Şanzıman arızalarında ise ucu açık bir pazarlık vardır. Şanzıman tamirleri ya da değişimlerinde ise fiyatların aracın kalitesine göre 3 bin liradan başlayıp 20-25 bin liraya kadar çıktığı görülmüştür" dedi.

'DYNO TESTİ ŞOV, SONUÇ RAKAMLARI HİLELİ'

Bu risklere karşın performans testinin bir geçerliliği olmadığını, yanıltıcı olabileceğini belirten Yanık, "Ekspertizlerde yapılması gereken testler mekanik, kaporta, fren ve amortisör testleridir. Bunun dışında motorun ömrünü ölçen hiç bir cihaz yoktur. Motorun ömrü ancak deneyim ve tecrübelerle ölçülebilir. Bir aracın pistonlarının, segmanlarının, yataklarının ne kadar yıprandığını ölçen bir cihaz yoktur. Dyno bu işin reklam ve şov tarafıdır. Ciddi anlamda araçlara zarar verir. Elektronik aksama ve motora, şanzımana kimse garanti veremez. Özellikle ekspertiz zorunluluğu kanunu yürürlüğe girdiğinde ekspertizler de biz de mağdur olacağız. Çünkü motor kapalı bir kutu. Bunun içinİ kimse göremez. Motorun ne kadar ömrünün kaldığını ustalıkla hissiyat olarak söyleyebiliriz fakat performansına yüzde 70-80 gibi rakam vermek hiledir" diye konuştu.

25 Ocak 2019 Cuma

Türkiye otomotiv satışlarında Avrupa'da 6. oldu

ODD: 2018'de Türkiye %34,99 azalış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. oldu

2018 yılında Türkiye, %34,99 azalış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke konumunda yer aldı.

Otomotiv Distribütörleri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2018 yılında %0,4 arttı ve 18.194.404 adet seviyesinde gerçekleşti. 2017 yılında 
18.122.209 adet satış gerçekleşmişti.

Açıklamada şöyle denildi:

"AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2018 yılında en fazla düşüş %14,4 ile İzlanda’da, %6,1 ile İngiltere’de ve %5,6 ile İsveç’te yaşandı. 2018 yılında satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Litvanya %23,5, Romanya %21,0 ve Hırvatistan %16,6 oranlarıyla yer aldı.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2018 Aralık ayında %8,0 azaldı ve 1.244.112 adet seviyesinde gerçekleşti.

2017 yılının aynı ayında toplam 1.351.998 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2018 Aralık ayında en fazla düşüş %43,7 ile İzlanda’da, %32,4 ile İsveç’te ve %25,0 ile Çek Cumhuriyeti’nde yaşandı. 2018 yılının aynı ayında satışlarını artıran ilk üç pazar sıralamasında Hırvatistan %17,7, Litvanya %17,4 ve Hollanda %12,7 oranlarıyla yer aldı.

AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2018 yılında 2017 yılına göre %0,04 azaldı ve toplam 15.624.486 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2017 yılında 15.630.555 adet satış gerçekleşmişti.

AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2018 yılında geçen yıla göre en fazla düşüş sırasıyla %15,6 ile İzlanda’da, %6,8 ile İngiltere, İsveç ve Norveç’te görüldü. 2018 yılında, 2017 yılına göre satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Litvanya %25,4, Romanya %23,1 ve Hırvatistan %18,7 oranlarıyla yer aldı."