Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, TOGG'un, mobil akıllı cihaz projesi olarak öne çıktığını belirterek, "Tüm mobilite uygulamalarında, yerli ve milli teknoloji ürün ve hizmetlerine yönelik atılımlarımızı, eylemlerimizi kamuoyuna ilan ediyor olacağız." dedi.
27 Ekim 2020 Salı
"TOGG, mobil akıllı cihaz projesi olarak öne çıkıyor"
26 Ekim 2020 Pazartesi
Otomotivci çözümü start-up’larda arıyor
Pandemiyle birlikte elektrikli ve otonom araç yatırımlarının hızlanmasıyla otomotiv sanayicisi odağını start-up’lara çevirdi. Bu alandaki girişim yatırımlarına vergi indirimi bekleyen otomotiv sanayicileri, denetim için de fon kurulmasını öneriyor. OİB Başkanı Baran Çelik, bu yılki ‘Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nın temasının “elektrikli araçlar” olarak belirlendiğini açıkladı. Çelik, yeni teknolojilerin öne çıktığı sürecin, start-up’lara yapılacak yatırımlarla hızlanabileceğini söyledi. Otomotiv sektöründe elektrikli ve otonom araç yatırımları hızlandı. Bu durum sektörde start-up’lara ilgiyi artırdı. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’ndan (TOGG) sonra otomotiv sanayisinin köklü oyuncuları da yatırımda rotayı girişimlere çeviriyor. Otomotivciler, girişim yatırımlarına vergi indirimi bekliyor, denetim için de fon kurulmasını öneriyor.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik ve OİB Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Burhanoğlu, bu yıl dokuzuncu kez düzenlenecek olan Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nın tanıtım toplantısında sektöre yönelik önemli açıklamalarda bulundu. OİB Başkanı Baran Çelik, otomotiv endüstrisinin elektrikli ve otonom araçlar çağına girdiği, Türkiye’nin yerli elektrikli araç yatırımına hız verdiği bir dönemde yarışmanın 2020 temasını da ‘Elektrikli Araçlar’ olarak belirlediklerini ifade etti. Yarışma Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması / Start-Up Platformu konsepti ile 27 Ekim’de (yarın) online olarak gerçekleştirilecek.
'Yatırım, vergiden düşsün fonla devlet denetlesin'
Otomotiv sanayinin yatırımda yeni teknolojilere odaklanması gerektiğini ve bu sürecin start-up’lara yapılacak yatırımlarla hızlanabileceğini ifade eden Burhanoğlu, bu noktada yarışmanın da giderek daha fazla önem kazandığını vurguladı. Burhanoğlu, start-up yatırımlarında teşvik beklentileri olduğunu açıklayarak şunları söyledi:
“Bizim klasik işlerde yaptırımlarımız devam ediyor. Ancak bilmediğimiz, ileriye dönük işlere yatırım gerekiyor. Dünyada da akıllı para artık girişimcilere aktarılıyor. Devlet nasıl biz makinelere yaptığımız yatırımları vergiden düşüyorsa, girişimcilere yaptığımız yatırımlar için de bunu yapabilir. Ve bu ekosistemin Türkiye’de gelişmesini sağlayabilir.
Sektörel fon her zaman bireysel yatırımlardan daha güvenli ve kurumsal. Dolayısıyla sektörel fon oluşsun, bunu da devlet denetlesin. Yurt dışında bunun örnekleri var. Bu fonlar tarafından sanayiciler de bilinçli bir şekilde girişimcilere yatırım yapsın.”
Kapasite derdi olmadan dünya şirketi olabiliyorlar
Burhanoğlu, bu sayede sanayinin bilmediği işe nasıl yatırım yapacağını öğrenebileceğini vurguladı. Ayrıca klasik yatırımların bir kapasite sınırı olduğunu dile getiren Burhanoğlu, “Yeni girişimlerin ise kapasite sorunu yok. Önce start-up sonra dünya çapında şirket oluyorlar” dedi.
Ömer Burhanoğlu, başından bu yana projenin Yürütme Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’na yönelik bilgiler paylaşan Ömer Burhanoğlu, yarışmanın öncelikli amacının Türkiye otomotiv sektöründe Ar-Ge ve tasarım kültürünü yaygınlaştırmak, genç kuşakları geleceğin profesyonelleri olarak yetiştirmek, ayrıca sektörümüzün küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak olduğunu söyledi.
Yurt dışında eğitim hakkı imkanı
Genel tasarımdan yazılıma, elektronik ve mekanik aksamdan, batarya ve pillere kadar otomotiv endüstrisinde farklılık yaratacak yenilikçi projelere verilecek ödül miktarı toplam 250 bin TL olacak. Dereceye girenlere ayrıca yurtdışında eğitim hakkı ve İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde projelerini geliştirme imkânı da tanınacak.
Katılımcı sayısı 10 bini aştı
Bu yılki proje yarışmasına pandemiye rağmen 291 proje başvurusu alındı. Bu projelerden 30’u jüri önüne çıkmaya hak kazandı. İlk 10’a seçilen projeler 27 Ekim’de yeniden jüri önüne çıkacak ve kazananlar belli olacak. Etkinliğin katılımcı sayısı da 10 bin 368’e ulaştı.
8 yılda 180’den fazla girişime destek verildi
Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu, son sekiz yılda projenin sektöre ve ülkeye kazandırdıklarını şöyle özetledi:
Etkinlik kapsamında; bugüne dek toplam 4 bin proje yarıştı ve yine toplam 1 milyon 449 bin TL nakdi ödülü proje sahipleri ile buluştu.
2012-2016 yılları arasında düzenlenen yarışmalarda Ticaret Bakanlığı desteğiyle toplam 10 proje sahibi iki yıl süresince yurtdışında eğitim görmeye hak kazandı.
Etkinliklerde 180’den fazla otomotiv girişimine destek verildi. Bu girişimler 26 milyon TL’yi aşan yatırım alırken, ciroları 81 milyon TL’ye ulaştı. Bu girişimler halen 350’den fazla kişiye istihdam sağlıyor.
Dereceye giren projeler İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde geliştiriliyor, başarılı start-up firmalarının kurulması sağlanıyor. Projelerin sanayiye aktarımı konusunda önemli bir mesafe kat edildi.
Girişimcileri ve yatırımcıları bir araya getiren İTÜ Çekirdek Big Bang final etkinliğinde OİB geçen yıl otomotiv girişimcilerine toplamda 300 bin TL ödül verdi.
OSD ve TAYSAD’dan destek
start-up’ların yarıştığı etkinliğin her zamankinden daha önemli hale geldiğini açıklayan OİB yetkilileri, sektörün iki önemli çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) de bundan böyle projeye destek vereceğini açıkladı. Öte yandan OSD Başkanı Haydar Yenigün, etkinlikte ‘Otomotivin Geleceği Elektrikli Araçlar’ konulu bir sunum yapacak. TAYSAD Başkanı Kanca da ‘Otomotivde Başarıya Koşan Türk Start-Up’ları’ konulu panelin operatörlüğünü yapacak.
İhracat da iç pazar da iyi gidiyor
Başkanı Baran Çelik, ihracat ve iç pazara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Hem ihracatta hem de iç pazarda işlerin iyi gittiğini ifade eden Çelik, şunları söyledi: “2020 yılına 32 milyar dolarlık ihracat hedefi ile başlamıştık. Ancak pandemi nedeniyle özellikle mart-nisan-mayıs döneminde çok ciddi ihracat düşüşleri yaşadık. Haziran ile birlikte toparlanma başlasa da ihracat hedefimizi 25 milyar dolar olarak revize ettik. Yılın ilk dokuz ayında 17.1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Eylül ayında 2.6 milyar dolar ile bu yıl aylık bazda en yüksek rakama ulaştık. Ekim ayı ihracatımız da iyi gidiyor. Yine 2.5 milyar doların üzerinde bir ihracata ulaşacağız. Yılın son çeyreğinde buna benzer bir performans ile 25 milyar dolarlık hedefimize ulaşacağımızı hatta bu rakamın üstüne çıkabileceğimizi düşünüyoruz. İç pazarda eylül ayında yüzde 100’den fazla bir büyüme oldu. Ekim ayında da satışlar iyi gidiyor. Yüksek motorlu araçlarda ÖTV oranlarının yansımasından dolayı Türkiye’de üretilen araçlar avantajlı oldu. Döviz kurunun yükselmesiyle de ihracat daha cazip hale geldi. Ekim ayında iç pazarda 80-90 bin arası otomobil ve hafif ticari araç satışı bekleniyor. Geçen yıl ekim ayında bu rakam yaklaşık 49 bin adet olarak gerçekleşmişti.
TOFAŞ Doblo'yu bir yıl daha üretecek
TOFAŞ, Doblo modelinin üretim süresinin 1 yıl uzatılmasına ve yatırım çalışmalarına başlanmasına karar verdi.
Yerli otonun bataryasında ayrıntılar belli oldu
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) Twitter hesabından "TOGG, sunacağı batarya teknolojisi sayesinde kullanıcılarına birçok alanda avantaj sağlayacak" notuyla, "Batarya Teknolojilerimiz Hakkında Detaylar" konulu bir video paylaşıldı.
Bataryanın rakiplerine göre daha uzun menzil avantajı sağlayacağı aktarılan videolu paylaşımda, "Lityum-iyon bataryamızda enerji ve güç yoğunluğunu optimize eden NMC ( Nikel Manganez Kobalt Oksit ) katodu kullanılacak." denildi.
TOGG’un batarya paketinde iş ortağı olarak seçtiği Farasis’in geliştirdiği "NMC 811" kimyasının Nikel oranı açısından zengin olduğu belirtilen paylaşımda, "Modüllerimizde enerji yoğunluğu yüksek kesecik (pouch) tipi hücreler kullanılacak. Alüminyum muhafazalı kompakt modüller ile yüksek yapısal dayanım sağlanacak." ifadeleri kullanıldı.
30 dakikanın altında yüzde 80’e kadar şarj edilebilecek
Yüksek verimli sıvı soğutma ve yenilikçi batarya yönetim sistemi ile maksimum batarya ömrü, performans ve güvenlik sağlanacağı bildirilen paylaşımda, ayrıca şunlar kaydedildi: "Otomobillerimiz 300+ ve 500+ km menzile sahip olacak ve 30 dakikanın altında yüzde 80’e kadar şarj edilebilecek. Modüler yapısı sayesinde enerji depolama başta olmak üzere farklı sektörlerdeki birçok uygulamada kullanılabilecek."
Öte yandan, TOGG geçen hafta, geliştirmekte olduğu elektrikli araç ürün gamı içindeki en temel bileşenlerden biri olan batarya için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis'i iş ortağı olarak seçtiğini duyurmuştu.
Bir otomotiv öncüsü: Bernar Nahum
Türkiye’deki otomotiv sektörünün öncüsü olan Bernar Nahum, çekirdekten yetişme ve alaylı olma özelliğine karşılık ‘gerçek profesyonel’ olmanın ülkemizdeki ilk örneklerinden biri. Her şeyi düşünen ama kararı patrona bırakan, her şeyden haberdar olup, bunu sır olarak tutmayı bilen kişidir.
Bernar Nahum, Türkiye’de otomotiv sanayinin öncüleri arasında yer alan girişimci bir iş insanı. 1911 yılında İstanbul’da doğdu. 11. sınıfa kadar öğrenim gördü. 1928 yılında iş yaşamına başladı. 1944 yılında Ankara’da, Koç Ticaret’te çalışmaya başladı. 1987 yılında bu kuruluştan emekli olduğunda Koç Holding Başkan Yardımcısı sıfatını taşıyordu. “Vehbi Koç’un Arkasındaki Adam” olarak anıldı. Beko adlı şirket Bernar ve Koç adlarının ilk hecesinden doğdu.
Nahum, 1988’de yayınladığı “Koç’ta 44 Yılım” kitabında belirttiği gibi, Koç’ta özellikle otomotiv grubunun kurulması yönünde büyük çaba sarf etti. Otosan’ın kuruluşunda ve ilk Türkiye seri otomobili olarak kabul edilen Anadol otomobilinin İngiltere’de yaptırılan tasarımının lisans görüşmelerini bizzat yürüttü. Cam elyafı ve polyester karışımdan oluşan şasi ısrarı onundur. Bununla ucuz bir araba üretilmesini sağladı. Bu otomobilin 1966’dan 1984’e kadar üretiminde o sorumluydu.
Otosan, Tofaş, Mako, Otoyol, Türk Traktör, Döktaş, Karsan ve Otokar’ın kuruluşlarında birebir yer alıp, tüm süreçlerine tanıklık etti. Bu kuruluşların önemli kararlarının altında çoğunlukla Bernar Nahum imzası vardır.
Nahum’un anılarından otomotiv sanayiinde gelişmelere ilişkin görüşlerinin yanı sıra profesyonel yöneticilik konusunda görüşlerini de öğreniyoruz. Nahum, çekirdekten yetişme ve alaylı olma özelliğine karşılık ‘gerçek profesyonel’ olmanın ülkemizdeki ilk örneklerinden biridir. O, profesyonel yaratıcı ama kararı patrona bırakan, her şeyden haberdar olup, bunu sır olarak tutmayı bilen kişidir.
Bernar Nahum, 1995 yılında 84 yaşında vefat eder. Otomotivde bayrağı kendisinden devralan oğlu Jan Nahum, Karsan’ın ortağı ve tasarım şirketi Hexegon’un kurucusu... New York’da finale kalan ticari taksinin tasarımı Jan Nahum‘un eseridir. Hexogon, Türkiye’nin Ar-Ge esaslı ilk tasarım şirketidir. Bu özellikleriyle Jan, baba Bernar’ın izinden giden sektörün ender örneklerinden biri oldu.
Osman AROLAT
25 Ekim 2020 Pazar
BATARYA MODÜLÜ VE PAKETİ TÜRKİYE'DE ÜRETİLECEK
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin Otomobili'nin batarya modülü ve paketinin Farasis ile birlikte Türkiye'de üretileceğini belirterek, “Böylece, batarya teknolojilerinde ülkemizde yeni kabiliyetler oluşacak, dışa bağımlılık azalacak ve mobilite ekosistemi hızla gelişecek.” ifadelerini kullandı.
STRATEJİK ORTAKLIK
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) geliştirmekte olduğu elektrikli araç ürün gamı içindeki en temel bileşenlerden biri olan batarya için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis'i iş ortağı olarak seçti. Anlaşmaya göre, TOGG’un batarya modülü ve paketi Türkiye’de üretilecek.
İŞ BİRLİĞİ GENİŞLETİLECEK
TOGG ve Farasis tarafından, Bilişim Vadisi’nde TOGG Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla kapsamlı niyet mektubu imzalandı. Bu çerçevede, Türkiye ve çevresindeki ülkeler için enerji depolama çözümleri bir ortak girişim şirketi çatısı altında sunularak iş birliği genişletilecek.
DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
Bakan Varank, Twitter hesabından, Türkiye'nin Otomobili'nin temel bileşenlerinden biri olan bataryanın üretimi için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis'in seçilmesine ilişkin paylaşımda bulundu. Atılan adımın önemine dikkati çeken Varank, “Türkiye'nin Otomobili'nin batarya modülü ve paketi, Farasis ile birlikte Türkiye'de üretilecek. Böylece, batarya teknolojilerinde ülkemizde yeni kabiliyetler oluşacak, dışa bağımlılık azalacak ve mobilite ekosistemi hızla gelişecek. Hayırlı olsun.” değerlendirmesini yaptı.
TEMİZ VE VERİMLİ ENERJİ
TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Farasis ile birlikte kurulacak ortak girişim şirketinin de Türkiye'nin enerji sisteminin verimliliğini artırmaya aday bir girişim olacağını belirterek, “Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak, temiz ve verimli bir enerji sistemi geliştirmemizi hızlandıracak. Bu sayede TOGG’un mobilite ekosistemi, teknoloji geliştiren, ciddi ekonomik değer yaratan, önemli bir bölgesel oyuncu haline gelecektir.” ifadelerini kullandı.
“AR-GE YETKİNLİKLERİNİ GELİŞTİRECEK”
TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş ise, bu iş birliğinin elektrikli araç bataryası üretmenin ötesine geçeceğini kaydederek, “Ülkemizde batarya Ar-ge yetkinliklerini geliştirecek ve otomotiv üreticilerinin elektrikli araç projelerini Türkiye’ye taşımalarını tetikleyecek.” değerlendirmesinde bulundu.
UZUN VADELİ ORTAKLIK
Niyet mektubu imza törenine çevrimiçi olarak katılan Farasis Kurucu Ortağı ve CEO'su Dr.Yu Wang, “Batarya tedarikiyle başlayan bu iş birliğinin uzun vadeli bir ortaklığa dönüşecek olmasından dolayı heyecan duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
"TALEPTE ARTIŞ YAŞANMASINI BEKLİYORUZ"
Bilişim Vadisi’ndeki imza törenine bizzat katılan ve iş birliği çalışmalarını en başından beri yürüten Farasis Avrupa Organizasyonu Yöneticisi Sebastian Wolf da “Türkiye’de gerek otomotiv gerekse otomotiv dışı pazarda Li-Ion akülere olan talepte önemli bir artış yaşanmasını bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
2002 YILINDA KURULDU
Farasis Energy (Ganzhou) Ltd.'nin selefi olan Farasis Energy Inc., 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kuruldu. Enerji yoğunluğu ile öncü olan Li-ion pillerle Çin ve Avrupa'da yayıldı. Farklı pazarlarda geniş bir pil çözümleri portföyü sundu ve küresel müşteriler oluşturdu. Şirket, 3 küresel Ar-Ge merkezi ve 4 binden fazla çalışanıyla şu anda BEV (pilli elektrikli araç) pazarı için en büyük kesecik (pouch) tipi hücre üreticilerinden ve batarya geliştirme, üretim ve kullanım ömrünün sonuna kadar tek elden enerji depolama çözümü sunabilmekte olan Farasis Avrupa'da yüzde 100 CO2 nötr fabrika kuran ilk pil hücresi üreticilerinden biri olarak öne çıkıyor.
https://www.sanayi.gov.tr/medya/haber/batarya-modulu-ve-paketi-turkiyede-uretilecek
23 Ekim 2020 Cuma
Sabancı ve Skoda Transportation güçlerini TEMSA’nın geleceği için birleştirdi
Temsa Ulaşım Araçları’nın Sabancı Holding ve PPF IndustryCo (Skoda Transportation ana ortağı) tarafından satın alınması konusunda tüm resmi süreçler tamamlanırken 50 yıldan uzun süredir Türk sanayisine hizmet eden TEMSA’da yeni yatırımların önü açıldı.
TEMSA’nın yönetimi, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili otoritelerden alınan nihai onayların ardından Sabancı Holding ve PPF Group ortaklığına geçti. Küresel ölçekte yaklaşık 50 milyar Euro’luk varlığı yöneten PPF Group, aynı zamanda dünyanın önde gelen mühendislik ve sanayi şirketlerinden olan Skoda Transportation’ın da ana ortağı konumunda bulunuyor. Sabancı Holding’in iştiraki Exsa Export Sanayi Mamulleri Satış ve Araştırma A.Ş. ile PPF Group iştiraki PPF IndustryCo. B.V. (PPF) arasında atılan imzalarla birlikte, 50 yılı aşkın süredir Türk sanayisine hizmet veren TEMSA, yeni ortaklık yapısıyla yeniden Türkiye ekonomisine kazandırılmış oldu.
TEMSA’DA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, TEMSA’yı yeniden Türkiye ekonomisine kazandırmanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Alper, “Şirketimizi geçen sene yurt dışı menşeili bir yatırım fonuna sattık, satış sonrasında şirketin finansal durumuyla ilgili yaşanan olumsuz gelişmeler TEMSA’nın faaliyetlerini durdurmasına yol açtı. Biz de doğduğumuz topraklar olan Adana’ya, ülkemize ve kendi yarattığımız bu değerli markaya karşı olan sorumluluğumuzun gereğince, sorunun çözümünde kalıcı bir rol üstlenmek istedik. Gelecekte TEMSA’ya yeni ufuklar da açabilecek bir iş birliğine imza attık. Bu süreci başarıyla sonlandırmış olmaktan da son derece mutluyuz. Bu noktada, ilk günden bu yana çözümün parçası olan; yapıcı tutumlarıyla TEMSA’nın yeniden ülkemiz ekonomisine kazandırılmasına önemli katkılarda bulunan bankalarımıza da özellikle teşekkür etmek istiyoruz. Sabancı Topluluğu bildiğiniz gibi her zaman dünya çapında güçlü ortaklıkların altına imza atmış bir gruptur. Bu doğrultuda yeni ortaklığımız uluslararası yatırımcıya güven verecektir. Ülke ekonomisine katkı sağlanması bakımından yeni iş birliğimizin piyasalara da moral olacağına inanıyoruz” dedi.
İNOVASYONA DAYALI BÜYÜME STRATEJİSİYLE FARK YARATACAK
Bugün dünyada teknolojik rekabetin en çetin yaşandığı sektörlerin başında otomotivin geldiğini sözlerine ekleyen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Böylesine bir dünyada TEMSA’nın sadece kaliteli üretim gücüyle değil aynı zamanda inovasyona dayalı büyüme stratejisiyle de fark yaratacağına inanıyoruz. Bugüne kadar 66 farklı ülkeye 12 binin üzerinde araç ihraç eden TEMSA’nın, dış pazarlarda daha da başarılı olup, Škoda Transportation ile birlikte potansiyelini kullanabileceğine inanıyoruz. TEMSA, toplu ulaşımın geleceği olarak gördüğümüz elektrikli araç çözümlerinde yapacağı yeni yatırımlarla sürdürülebilirlik konusunda da örnek şirketlerden biri olacaktır” ifadelerini kullandı.
BU ORTAKLIK TEMSA İÇİN FARKLI UFUKLAR AÇABİLİR
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper şöyle devam etti: “PPF Group çatısı altında faaliyet gösteren Avrupa lideri Skoda Transportation, bugün elektrikli lokomotif, metro vagonu, troleybüs ve alçak taban tramvay üretimi konusunda dünyanın lider firmalarının başında geliyor. Bunun yanında Skoda Transportation’ın raylı sistem çözümleri, bugün Konya ve Eskişehir’de şehir içi ulaşıma önemli katkı sağlıyor. Skoda Transportation ve TEMSA’nın şehir için ulaşımın farklı alanlarında sahip olduğu yüksek bilgi birikimi ve teknolojinin, TEMSA’nın gelecek yolculuğunda farklı ufuklar açabileceğini düşünüyoruz.”
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN POTANSİYELİ VE SUNDUĞU FIRSATLAR
PPF Group Yatırım Direktörü ve Škoda Transportation Denetim Kurulu Başkanı Ladislav Chvátal ise, Türkiye pazarının özellikle Škoda Transportation için büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederken, “Uluslararası bir yatırım grubu olan PPF olarak, TEMSA’ya gerçekleştirdiğimiz yatırım ile Türkiye pazarındaki varlığımızı güçlendiriyoruz. PPF Group aralarında finansal servisler, telekomünikasyon, biyoteknoloji, gayrimenkul ve makine mühendisliğinin de bulunduğu çok farklı kollara yatırım yapıyor. Geleneksel ve yeni nesil sanayi gelişimi, modern altyapı kurulumu ve dijital ekonomi gibi alanları, büyümesinin motoru olarak gören PPF Group, Avrupa’dan Kuzey Amerika ve Asya’ya uzanan bir coğrafyada faaliyetlerini sürdürüyor. 2019 yıl sonu itibarıyla; dünya genelinde 135 bin kişiye istihdam sağlayan PPF’in toplam varlıkları da 49 milyar Euro seviyesinde. PPF, şehir içi ve raylı ulaşımda Avrupa’nın lider üreticisi olan Škoda Transportation’ın bilgi birikimi ve deneyimini bu yatırımla birlikte Türkiye’ye getiriyor. Yeşil enerji ürünlerine odaklanan Škoda Transportation, sadece araç teslimatları gerçekleştirmiyor; bununla birlikte müşterilerine filolarının uzun dönemli tüm servis işlemlerini de içeren karma çözümler sunuyor. Bu doğrultuda, Škoda Transportation, TEMSA’nın gelecek hedeflerine ulaşmasına ve Türkiye’deki toplu ulaşımın geleceğinde öncü bir rol oynamasına katkıda bulunacaktır” dedi.
Ladislav Chvátal Sabancı Holding’in uluslararası deneyim ve bilgi birikimine sahip güçlü bir iş ortağı olduğunu ifade ederken, "Karşılıklı iş fırsatları bulabileceğimiz ve her iki ortağın güçlü yönlerini kullanabileceğimiz pek çok alan olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
YENİ CEO: TOLGA KAAN DOĞANCIOĞLU
Türkiye’de otobüs ve midibüs pazarının önde gelen oyuncularından olan; Türk mühendisleri tarafından geliştirilen 15 bine yakın aracı, bugüne kadar 70’e yakın ülkeye ihraç etmeyi başaran TEMSA’da CEO’luk görevine ise son olarak Sabancı Topluluğu iştiraklerinden Kordsa’da görev yapan Tolga Kaan Doğancıoğlu getirildi. Geçmiş yıllarda otomotiv sektöründe gerek üretim gerekse tasarım tarafında görev yapan ve bu alanda büyük tecrübeye sahip olan Tolga Kaan Doğancıoğlu; yeni dönemde TEMSA’da rekabetçi üretim sürekliliğinin sağlanması ve şirketin mevcut pazarlardaki konumunun güçlendirilmesine katkı sunacak. Tolga Kaan Doğancıoğlu ayrıca akıllı ulaşım, elektrikli ve sürücüsüz araçlar gibi potansiyel büyüme alanlarında TEMSA’ya liderlik edecek.
TOLGA KAAN DOĞANCIOĞLU HAKKINDA
Ankara Anadolu Lisesi ve ODTÜ Makine Mühendisliği eğitimi sonrasında iş hayatına ASELSAN’da başlayan Tolga Kaan Doğancıoğlu, sonrasında ENKA Teknik ve Ford Otosan’da ulusal ve uluslararası projelerde çalıştı. Bu dönem içinde Koç Üniversitesi özel MBA programını tamamladı.
2005 yılında Hexagon Studio mühendislik ve tasarım şirketini kurmak üzere, Ford Otosan’dan ayrıldı ve 12 yıl boyunca bu şirketin genel müdürlüğünü yürüttü.
Aralık 2017’de Sabancı grubuna, Sanayi Grup Başkanlığı Proje ve İş Geliştirme Direktörü olarak katılan, Temmuz 2018’de ise Kordsa İnşaat ve İş Geliştirme Direktörlüğü görevine getirilen Tolga Kaan Doğancıoğlu, TEMSA’nın Sabancı Holding - PPF Group ortaklığına devir sürecinin tamamlanmasıyla birlikte TEMSA CEO’luğuna atandı.
Evli ve iki çocuk babasıdır, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
SKODA TRANSPORTATION HAKKINDA
Bankacılık ve finansal hizmetler, telekomünikasyon, biyoteknoloji, sigortacılık, gayrimenkul, tarım ve mühendislik gibi çok sayıda farklı sektörde yatırımları bulunan PPF Group’un iştiraki olarak faaliyetlerine devam eden Skoda Transportation, mühendislik ve sanayi alanında dünyanın en köklü şirketleri arasında yer alıyor. Çek Cumhuriyeti’nde kurulan ve ilk lokomotifini 1920 yılında üreten şirket, aradan geçen 100 yılda sürdürülebilir büyümesini devam ettirdi.
Toplam büyüklüğü 250 bin metrekareyi bulan 7 farklı tesisinde bugüne kadar ürettiği 5.500 elektrikli lokomotif, 850’nin üzerinde metro vagonu, 14 bin 500’ün üzerinde troleybüs, 950’nin üzerinde yolcu otobüsü ve 1.000’in üzerinde alçak taban tramvay ile özellikle şehir içi ulaşımda tecrübeyi, güçlü mühendislik bilgisiyle buluşturan Skoda Transportation tarafından geliştirilen tramvaylar halen Türkiye’de de Eskişehir ve Konya’da faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor.
21 Ekim 2020 Çarşamba
Ford ve Volkswagen, Kocaeli'ye fabrika kuruyor
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Yaklaşık 800 milyon euro'luk dev yatırımın adresi Türkiye oldu. 110 dönüm arazi üzerinde dev tesis kurulacak. Fabrikada zemin etüdü çalışmaları başladı" dedi.
Sabah gazetesinden Abbas Çakar'ın haberine göre, otomotiv sektörünün lider markalarından Ford ve Volkswagen'in ortak geliştireceği ticari araçları Türkiye'de Kocaeli'de üretecekleri netlik kazandı.
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Yaklaşık 800 milyon euro'luk dev yatırımın adresi Türkiye oldu. 110 dönüm arazi üzerinde dev tesis kurulacak. Fabrikada zemin etüdü çalışmaları başladı. İskele ile fabrika arasındaki otopark bölümünde zemin iyileştirmeleri ve fore kazıklar çakılmaya başlandı" açıklamasını yaptı.
Pandemi nedeniyle bir süre ara verilen tesisin inşaat çalışmalarının hızlandığını anlatan Zeytinoğlu, şöyle konuştu:
"İki dev şirket arasında yapılan anlaşma, Türkiye'deki en ciddi yatırımlardan biri olacak ve istihdama yüzde 20 katkı sağlayacak. Hem Kocaeli hem de Türkiye için büyük bir yatırım."
ABD'li otomobil üreticisi Ford ile Alman otomobil markası Volkswagen arasında, Ocak 2019'da ticari araçlar, elektrikli otomobiller ve otonom teknolojileri geliştirmek üzere anlaşmaya varılmıştı. Anlaşma kapsamında da iki markanın ortak platformda ticari araç geliştireceği ve bu araçların üretim yeri olarak da Türkiye'yi düşündükleri açıklanmıştı. 2022'de yollarda olması beklenen araçların üretim yeri hakkında henüz firmalar tarafından resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak iki markanın yeni araçların üretim yeri olarak Kocaeli üzerinde anlaştığı öğrenildi.
'Türkiye'deki en ciddi yatırımlardan biri olacak'
Zeytinoğlu, "Türkiye'deki en ciddi yatırımlardan biri olacak. Duyduğumuz kadarıyla bölgemizde bulunan bir otomotiv fabrikasında, başka bir markaya ait, ikinci bir ürünün üretilmesi koşulu ile uzlaşma sağlandı. Bu kapsamda, mevcut fabrika büyütülerek, diğer otomotiv markasına ait aracın üretimi yapılacak" dedi.
Ford fabrikasının Yeniköy'de bulunan fabrikası genişletilecek, 110 dönümlük yeni bir tesis kurulmuş olacak. Şu anda Ford fabrikasında üretilen yıllık 320 bin araç kapasitesinin de Volkswagen'in yeni ticari araçlarının üretimine başlanması ile birlikte 750 bine ulaşacağı öngörülüyor.
Pandemi döneminde Almanya'daki güçlü bir firmanın böylesine büyük bir yatırım yapacak olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, "İnşallah en kısa sürede herhangi bir aksilik çıkmadan proje hayata geçer" dedi.
'İlave 2000-2500 arası istihdam sağlanır'
Yapılacak yatırımın çok ciddi bir yatırım olacağını ifade eden Zeytinoğlu, "Türkiye'nin ihracatına da çok büyük destek sağlayacak. Çalışmalar başlatıldı. En kısa sürede bu yatırımı yapan firmalarımız, anlaşmayı ve yatırımın yol haritası kamuoyuyla paylaşılacaktır" ifadelerini kullandı.
Türk Metal Sendikası Gölcük Şübe Başkanı Mehmet Şener, "Şu anda 8.500 kişinin çalıştığı Ford fabrikasında yeni tesislerin kurulması ile birlikte ilave 2000-2500 arası istihdam sağlanır" diye konuştu.
16 Ekim 2020 Cuma
Reanult Grubu'ndan elektrikli ekosisteme yeni araçlar
Renault Grubu Avrupa’da 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdü kapsamında iki yeni elektrikli otomobili Renault Megane eVision ve Dacia Spring’i Renault eWays etkinliklerinde tanıttı
15-27 Ekim tarihleri arasındaki Renault eWays etkinlikleri kapsamında Renault Grubu, yeni ürünler ve teknolojilerin yanında ilkeler ve sıfır karbon emisyonlu mobiliteye geçiş vizyonunu paylaşıyor. Renault eWays, bugün ve gelecek dönem için kendini sürdürülebilir mobilite ve ekosistemde ana aktör olarak konumlandıran grup için önemli bir kilometre taşı niteliği taşıyor.
Etkinlikte konuşan Renault Grubu CEO’su Luca De Meo, “Grup olarak 2050 yılına kadar Avrupa’da sıfır karbon emisyonu taahhütümüzü yerine getirmek için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. 2030 itibarıyla emisyon oranımızı 2010 yılına kıyasla yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz. 2022 yılıyla birlikte tüm modellerimiz elektrikli ya da elektriklendirilmiş versiyonlara sahip olacak. 5 yıl içinde Renault Grubu olarak pazardaki araçlarımızın yüzde 50’sinin elektirikli ya da hibrit olmasını planlıyoruz. Renault Megane eVision, elektrikli Dacia Spring ve Yeni Arkana E-TECH Hibrit bu planlarımızın önemli birer parçası” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 10 yıl önce ZEO lansmanını gerçekleştiren Renault Grubu, bugün 8 farklı model olmak üzere 350 bin araçla dünyanın dört bir yanında elektrikli mobilite sunuyor. Grup Elektrikli ürün gamına ek olarak, Clio, Captur, Yeni Mégane ve Yeni Mégane Estate modellerle E-TECH Hibrit ve Plug-in Hibrit teknolojisine sahip hibrit ve plug-in hibrit versiyonlardan oluşan eksiksiz bir ürün gamı sunuyor. Yeni Renault Arkana da bu ürün gamına dahil oldu.
Yeni bir elektrikli kompakt hatchback
eWays etkinliğinin en önemli sürprizi elektrikli Renault Megane oldu. Elektrikli araçlara özel yeni CMF-EV platformu kullanan Renault Megane eVision, coupe ile SUV kodlarını birleştirerek kompakt hatchback modelini yeniden tanımlıyor. Bu platform, segmentin geleneksel ebatlarından farklılaşarak yeni hatlara ve ebatlara sahip bir araç ortaya çıkmasını sağlıyor. Böylece ilk kez lanse edilmesinden 25 yıl sonra Megane için yeni bir sayfa açıldı.
Elektrikli Dacia Spring
10 Ekim 2020 Cumartesi
LPG'li araçlara kapalı otopark müjdesi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yapacakları düzenlemeyle LPG'li araçların kapalı otoparkları kullanabileceğini belirtti
Elektrikli ve hibrit otomobil satışlarında yükseliş sürüyor
Yılın 9 ayında Türkiye'de 261 adet elektrikli ve 11 bin 750 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşirken, elektrikli otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103,9 hibrit otomobil satışları da yüzde 53,7 yükseldi
7 Ekim 2020 Çarşamba
Hollandalı dev şirket Türkiye 2. el piyasasına göz dikti
Hollandalı petrol devi Vitol Group ikinci el oto işinde büyümeye yönelik adımlar atıyor.
2019 yılında günlük 8 milyon varilden fazla petrol ve petrol ürünü ticareti gerçekleştiren Vitol, Vava Cars ismini verdiği bir girişim başlattı.
50 yıl önce Hollanda'da kurulan şirket, internet sitesinde, bu girişim ile, "dünyanın en güvenilir otomobil ticaret platformu" oluşturmayı amaçladığını kaydetti.
Türkiye ve Pakistan'da ikinci el oto alımı da yapacak olan yeni girişim, dünyanın en büyük enerji ticaret şirketinin, petrol ve rafine hidrokarbon alım, harmanlama ve taşıma gibi çekirdek işlerini nasıl çeşitlendirmeye çalıştığının son halkasını oluşturuyor.
Şirket yetkilileri, "Mayıs 2019'da Vava Cars'ı kurduk. Petrol Ofisi istasyonlarında ve bazı yerlerde ekspertiz noktalarımız var ve araçları orada alıyoruz, sonra dijital tender'larla satıyoruz" dedi ve 8 ay önce ayno konsepti Pakistan'da başlattıklarını belirtti.
1 Ekim 2020 Perşembe
“TOGG, yerli mobilitenin çekirdeği olacak”
TESİD’in ‘Akıllı Yaşam’ sohbetlerine katılan TOGG Genel Müdürü Gürcan Karakaş, hedeflerinin, Türkiye’nin küresel rekabet edebilen akıllı cihaz markası yaratmak ve Türkiye’nin mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturarak yeni iş modelleri çıkarmak olduğunu ifade etti.